Deo перевод на португальский
236 параллельный перевод
İlahi takdir bizi İspanya Kralı'na ait olan bu gemiye layık gördü.
Deo gratias, para nos colocar no caminho deste navio pertencente ao bom rei... de Espanha.
Demek "Zor Ölüm" vıdeo oyunumun başına gelen buydu.
Foi isso que aconteceu às minhas Duracell.
Viıdeo segmentiA-19.
Filma em A-19.
"Yüce yaratan" ve tüm bu boklar.
In excelsius deo e essa treta toda.
Fantastik Dörtlü'den Bay Johnny Storm!
O Sr. Johnny Storm, deo Quarteto Fantástico!
In excelsis Deo.
In excelsis Deo.
Rüyamda bir parçam küçülüyordu.
- Sanjam o tome da se jedan deo mene umanjuje.
Mühim parça.
- Onaj "bitni deo".
Seni altıma alıp vücudunun her yerini sarmalamak istiyorum.
- I bacim je dole. Oh, izvini. - Želim da ližem svaki deo tvoga tela...
En güzel yanı bitince öylece uzanmak.
- Najbolji deo je izležavanje nakon toga.
Deo gratias.
Graças a Deus.
- 11 Eylül'den sonra o kural değişti.
Eles mudaram as leis depois deo 11 de Setembro.
Amin.
- Deo gracias. - Amem.
Çocuk gibiler. DEO'lu çocuklar.
- Isso é um chocolate de seis dólares.
Bir fil görünce onu öldürmeniz gerekir.
Quando vires aquele elefante, sabes que tens deo matar.
Oldu işte!
sanctus deo!
Something Special, Royal Line, Deo Volente gibi isimler denedim.
Tentei Something Special, Royal Line, Deo Volente...
Deo Volente. "Tanrı Rızası."
Deo Volente. "Vontade de Deus"
Deo Volente.
Deo Volente.
Biliyorsun, taksiler, çörekler, deo..
Sabe, táxis, donuts, desodorizante.
Yücelerin yücesi Tanrı
In excelsis Deo Anjos
Tanrı'ya şükürler olsun!
Deo gratias!
Sen deo göründüğünden daha güçlü olan tiplerdensin.
És um daqueles tipos que é mais forte do que parece.
Tanrıdan Tanrı, Işıktan Işık..
Deum de Deo, lumen de Lumine,
... Gerçek Tanrıdan Gerçek Tanrıdır.
Deum verum de Deo vero,
Deo volente olabilir, ki bu Latince de "İnşallah" demek.
Pode ser "deo volante" que significa "se Deus quiser" em latim.
Siz nereden geldiniz böyle?
Deo onde aparecerão vocês?
Girdap'ın ilk etabı video sunumu.
A primeira rodada do Vortex à © uma apresentaà § à £ o de và deo.
Yarınki videon için güçlü olmalısın.
Precisas de estar forte amanhã para o teu và deo.
Ve not... "Amor et separa vix deo conceditur"...
E o bilhete : "Amor et separa vix deo conceditur".
Condé'nin yeri buraya en yakın yerdi ve kendimi güvende hissederim diye düşündüm.
A casa da cidade deo Conde foi o sítio mais próximo de que me lembrei onde estaria seguro.
1933 futbol star seti, çok iyi durumda.
Estrelas deo futebol de 1933, em condições impecáveis.
NOB, tüm ileriye dönük saha ajanları için çok güçlü fiziksel ve psikolojik değerlendirmeleri şart koşar.
O DEO requer uma rigorosa avaliação física e psicológica, para todos os agentes operacionais.
NOB'a katıldığım zaman beş ay boyunca 12 saatimi bu odada geçirdim.
Quando entrei para o DEO, passei 12 horas por dia, durante 5 meses seguidos, nesta sala.
Sadece NOB bana zarar verebileceğini biliyor.
Apenas o DEO sabe que isso me pode prejudicar.
Belki de NOB kumaşı taşımıyorumdur ben.
Bem, talvez não sirva mesmo para o DEO.
Ama aslında, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek olanlardan korumak için üvey kız kardeşimle DEO için çalışıyorum.
Mas, em segredo, trabalho com a minha irmã adoptiva no DOE para proteger a minha cidade de quem possa querer prejudicá-la.
Bu da bu olayın DEO'nun yetkisi dışında olduğu anlamına geliyor.
O que significa que este caso não está sob jurisdição do DOE.
Reactron ile savaştığın yolu taramak için DEO uydusunu kullandım.
Utilizei o satélite do DOE para analisar a auto-estrada onde lutaste contra o "Reactron".
Evet, buna zamanının olmayacağını düşündüm bu yüzden DEO'nun dolabından bir tane ödünç getirdim.
Sim, imaginei que não terias tempo, então, fui buscar um vestido ao armário do DEO.
DEO'ya katılmamı istediğin zaman, terettüd etmedim.
Quando pediu que me juntasse ao DOE, eu não hesitei.
Her şeyi kayda bile aldık.
Temos tudo gravado em v � deo.
Ama aslında, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek olanlardan korumak için üvey kız kardeşimle DEO için çalışıyorum.
Mas, em segredo, trabalho com a minha irmã adoptiva no DOE, para proteger a minha cidade de quem possa querer prejudicá-la.
DEO'ya katılmamı istediğinizde tereddüt etmedim.
Quando pediste que me juntasse ao DOE, não hesitei.
Ona DEO ajanı olduğumu söylememi mi istiyorsun?
Queres que eu lhe diga que sou uma agente do DOE?
DEO adında bir örgütün çalışanıyım.
Sou agente de uma organização que é chamada "DOE".
DEO'da yardımı dokunabilecek bir şeyim var.
Tenho algo no DOE que poderá ajudar.
Babanıza yapmayacağıma söz verdiğim bir şey ama DEO için çalışacaksanız bunu bilmen gerek.
Algo que prometi ao teu pai que não diria, mas, se vão trabalhar para o DOE, precisam de saber.
DEO'yu çok uzun zamandır biliyorum.
Conheço o DOE há muito tempo.
Sen benim yeni dolap eşimsin!
A minha nova companheira deo cacifo!
Lütfen!
Regna terrae, cantate deo... Por favor!