Deprem перевод на португальский
1,051 параллельный перевод
Bu bir deprem ya da kasırgaymış gibi konuşuyorsunuz.
Bem, não é!
Frank, Deprem araştırmam için Los Anlgeles'a gitmek zorundaydım.
– Frank, fui a L. Angeles para o meu estudo sobre terremotos.
Deprem olduğunda parçalara ayrılmaması için.
Para que não se desmanche num terremoto.
Galiba deprem falan olacak.
Talvez venha aí o grande terramoto...
- Deprem belki.
- Um terremoto, talvez.
Büyük Deprem'in getirdiği kaos gibi bir kaosun içine gireceğiz.
Mergulharemos no mesmo caos que se seguiu ao Grande Terramoto.
Bakalım Deprem Merkezi bu konuda ne diyor.
Vejamos o que o Centro de Terramotos tem a dizer sobre este.
- Ve... bir çift deprem yaratacak?
- E criar um... duplo terramoto?
Deprem mi?
Tremor de terra?
Bu bir deprem!
É um terramoto!
Bu acil deprem tahliyesi.
Esta é uma evacuação de emergência de terramotos.
Deprem binayı fena hırpalamıştı ama orgun sesi gayet iyi.
Aquele terramoto abalou-o um bocado, mas é um bom órgão.
Tanrım, deprem oldu. Sana göre de biraz sallanmadı mı?
Credo, a Terra moveu-se.
Baba... anlarsın... uh... deprem beni odamın dışına fırlattı.
Pai... sabes... uh... o tremor de terra atirou-me para fora do meu quarto.
Deprem oluyor!
Oh não! É um tremor de terra!
Umarım bir deprem daha değildir.
Bom. Não espero outra mudança na Terra.
Ve bir sabah erkenden, "deprem, deprem" diye bağırıp evin içinde başınız dönüyor gibi koşarsınız!
TERRAMOTO, TERRAMOTO! E vocês andam todos tolos na casa a gritar : "Woh, woh"!
Anne, dün gece burada küçük bir deprem mi oldu?
Mãe, houve algum terramoto, ontem á noite?
Burayı deprem filan mı vurdu?
Algum terramoto atingiu este lugar?
1906'da... San Francisco'da büyük deprem olduğunda... yer yarılmış, burası da olduğu gibi... yarığın içine düşmüş.
Em 1906 quando o "grande" antigiu São Francisco o chão abriu-se, e este local ficou entalado mesmo no meio da racha.
Deprem yüzünden olmalı.
Tem que ser visto por causa do sismo.
Bu arada kıtaların çarpışmasından, oluşan bir deprem toprağı ikiye ayırdı.
Nesta era de choque de continentes, um terramoto rachou a terra. As manadas foram divididas, famílias foram divididas.
Son şehit, bir deprem ve...
O último mártir, um terramoto e...
" ve altıncı mührü açtığı zaman, büyük bir deprem olduğunu gördüm...
" Quando quebrou o sexto selo, houve uma grande terramoto...
Başarılı olursak, daha fazla deprem, volkan olmayacak.
Eles vão lutar um contra o outro porque são homens?
On üzerinden dokuz şiddetinde deprem gibi kızdın, Rub.
Um nove na escola de nervosismo, Reub.
Deprem veya trafik kazası mı oldu?
Houve um terremoto ou um acidente?
- Deprem!
- Tremor de terra!
Deprem, sel ya da erozyon gibi.
Como sismos, inundações ou desabamentos de terra.
Deprem bu.
Foi um tremor de terra.
- Deprem.
- Terremoto?
Bir deprem.
É um tremor de terra.
Deprem sigortası, Los Angeles'te para kazanmayı düşündüğüm bir şey.
Seguro contra terramotos é algo que estou desejoso de tentar, em L.A.
Yıllarca aidat al ve deprem olunca iflasını açıklayıp emekliye ayrıl.
Receberia prémios durante anos, e, se houvesse um dos grandes, declarava falência e reformava-me.
Deprem anında daha güvenilir oluyorlar.
Faz com que fiquem mais seguros, em caso de terremoto.
Burada 30 yıldır deprem falan olmadı.
Não temos terremotos há 30 anos.
Bir deprem sırasında.
Num terramoto.
- Deprem değil.
- Não é um tremor de terra.
Deprem sırasında çok korkmuştu.
Ficou aterrorizada com o terramoto. Foi só por isso.
Deprem oluyormuş gibi, değil mi?
Parece um terramoto, não é?
Deprem!
Terramoto!
Hindistan'daki deprem kurbanı yetimlerin aileleri 2 numaralı iskeleye lütfen.
Os familiares dos órfãos do terramoto devem dirigir-se à Doca 2.
- Deprem oluyor sandım.
- Pensei que fosse um terremoto.
Deprem, seni kahrolası kaçık!
Terremoto, seu maluco fodido!
Gene, deprem.
Gene, terremoto!
Şu an itibariyle, bir deprem yaşıyoruz.
Estamos no meio de um terremoto.
Birçoğu deprem önceleri garip şeyler olduğundan bahsediyor.
Dizem que acontecem coisas estranhas antes disso...
Deprem!
Temos de sair daqui!
Deprem!
Terremoto!
Deprem.
Um terramoto!
Deprem.
Terremoto.