Dharma перевод на португальский
386 параллельный перевод
Dharma'dan etkilenen ilk Tibet kralı, Kral Hathatha Rignamputsan olmuştur.
O primeiro rei Tibetano a ser tocado pelo'Dharma'foi o Rei Hathatha Rignamputsan.
Dharma'nın Kral Ho-Ho-Ho'ya erişme öyküsünü duymak için sabırsızlanıyorum,... ama şu anda burada, Twin Peaks'deki acil sorunlara yoğunlaşmaya çalışıyorum.
Agente Cooper, estou comovido que o Dharma veio para o rei Ho-Ho-Ho, realmente estou, mas no momento estou a tentar concentrar-me nos problemas mais imediatos do nosso século aqui em Twin Peaks.
Darma Merkezi için gönderdiğiniz davetiyeyi aldım ve gitmeye niyetliydim ama vaktim olmadı, gideceğim, merak ediyorum.
Recebi o seu convite para ir ao Centro Dharma e eu... tenciono ir, mas tenho estado sem tempo, mas irei...
Seattle'da kurduğumuz Darma Merkezi'nde kalacak.
Ficará no Centro Dharma que abrimos em Seattle.
Hocam Lama Dorje, hayatının sonlarına doğru Dalay Lama'nın bile hocalığını yapmıştı. Darma yani eski Buda öğretisi için Batı'da kendine ihtiyaç duyulduğunu hissetti.
O meu professor, Lama Dorje... que foi professor do Dalai Lama... perto do fim da vida, sentiu que a sua presença... era necessária no Ocidente para ensinar o Dharma.
Darma Merkezi burası olmalı.
- Este deve ser o Centro Dharma.
Buddha, Dharma ve Sangha'ya, aydınlığa erişene kadar. "
"o Buda, o Dharma e o Sangha, " até atingir a iluminação. "
"Buddha, Dharma ve Sangha'ya sığınırım."
"Refugio-me no Buda, no Dharma e no Sangha."
Ellerim bağlı, tüm yönlerdeki Buda'lara istirham ediyorum... sefaletin karanlığındaki tüm şaşkınlara Dharma'nın lambasını parlatmalarını. "
De mãos juntas em prece, suplico aos Budas de todo o Universo que iluminem a candeia do Dharma sobre todos os que estão perdidos nas trevas da miséria.
Dharma, buluştuğumuz gün kaçıp evlendik... hayatımdaki en çılgınca, en net, en doğru andı. Evet, evet, evet.
Dharma, fugir e casar no dia em que nos conhecemos foi o momento mais louco e fantástico da minha vida.
- Dharma Finkelstein... benimle yine... bu sefer annemce ayarlanan şu iğrenç galada evlenecek misin?
Dharma Finkelstein, casas-te comigo outra vez desta vez, numa gala horrenda organizada pela minha mãe?
Yeter bu kadar. Hadi ama. Dharma, şaçlarını, makyajını, manikürünü yaptırmalıyız.
Dharma, tem de se pentear, maquilhar e pintar as unhas...
Dharma, sadece iki saatimiz var... anlıyor musun? iki saatte... herkesin saçını ve makyajını yapıp pastanın yerini ayarlayıp... sadece iki kasa şampanyayı 150 misafire nasıl dağıtıp... kadeh kaldırartacağımızı hesaplıyacaz - Her kasada sadece 12 şişe varken.
Dharma, sabe que temos só duas horas para pentear e maquilhar toda a gente, localizar o bolo pensar num brinde para 150 convidados, com duas caixas de champanhe com 12 garrafas cada?
Dharma, tatlım, lütfen benimle işbirliği yap.
Dharma, querida colabore.
Dharma, bunu almanı istiyorum.
Dharma, quero dar-te isto.
Dharma, lütfen koltuğuna.
Dharma, por favor, a cadeira. Obrigada.
Biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum, ama sadece 1 dakikanı bağışlayabilirsen... Sanırım bu ikimiz için de hoş olur... yani Dharma ya birkaç öğüt vermek.
Eu sei, eu sei, mas, se me der um momento, pensei que seria uma boa altura para darmos uns conselhos à Dharma.
Dharma, sana küçük bir nasihatım var.
Dharma, tenho uns conselhos para si.
Pekala. Gözlerimizi kapatacağız... Tüm enerjimizi Dharma'nın üzerine odaklayacagız.
Vamos fechar os olhos e concentrar toda a nossa energia na Dharma.
Vee tüm enerjimizi Dharmaya yolluyoruz.
E vamos enviar toda a energia à Dharma.
Ve şimdi enerjiyi Dharma'dan dışarı sızdırıyoruz
E agora estamos a sugar a energia à Dharma.
- Dharma, bizde kaçtık.
- Dharma, nós fugimos.
- [Kitty] Dharma.
- Meu Deus, é ela!
Dostlarım, bugün burada... bu iki çiftin... Dharma Freedom Finkelstein... ve Gregory Clifford Montgomery'in birlikteliğini kutlamak için toplandık.
Meus amigos, reunimo-nos aqui hoje para festejar a feliz união de Dharma Freedom Finkelstein e Gregory Clifford Montgomery.
Biz sadece Dharma ve Greg in birlikteliklerine... şahitlik için değil... bu çifte örnek olarak birlikteliklerini güçlendirmeleri için toplandık.
Viemos não só testemunhar a união do Gregory e da Dharma mas fortalecê-la com o nosso exemplo.
- "Dharma" olacak.
- É "Dharma".
Ben, Dharma Freedom Finkelstein... annem gibi olmayacağıma söz veriyorum.
Eu Dharma Freedom Finkelstein prometo nunca ser a minha mãe.
- Dharma? - Hmm? Onlar ne yapıyor?
Dharma, o que estão eles a fazer?
Dharma, bu evlilik hakkında, kimseye bişey söylememeliyiz.
Nunca podemos contar a ninguém sobre este casamento.
- Dharma.
- Dharma...
Dharma, herşeyi jane'ye anlatırmıyız?
Dharma, contas tudo à Jane?
Dharma'nın dirseklerini ve küçük ayaklarını severim.
"Adoro os cotovelos da Dharma e os seus dedinhos pequeninos."
Dharma, dinle. Sadece ona biraz zaman ver.Hepsi bu
Dharma, só tens que lhe dar algum tempo, nada mais.
Dharma Montgomery. - Selam.
Dharma Montgomery.
Dharma, ağzından kaçırıverdin.
Dharma, acabou de revelar tudo.
Dharma, bunun hakkında sonsuza kadar konuşabiliriz.
Dharma, já conversámos sobre isso.
Dharma arkadaş arıyordu ve biz birlikte tenis oynadık, spa ya gittik. Dharma benim kalbimi kazanmaya çalıştı ve... "Kitty, dügünümü sen organize et." dedi.
A Dharma queria muito ser minha amiga, tentámos jogar ténis juntas e tentámos ir ao spa, mas o que finalmente me conquistou foi quando a Dharma me disse : "Kitty, organize a minha festa de casamento."
Dharma senden rica etmek zorundayım yatağa girmeden önce annemi taklit etme.
Dharma, peço-te que não imites a minha mãe antes de nos deitarmos.
Dharma, konuş benimle.
Dharma, fala comigo.
Tamam, anlayabiliyorum. Bence, eğer partiye gelmezsen... Dharma gerçekten kırılır.
Acho isso porreiro mas a questão é...
Vayyy, Dharma. Nasıl insan bunlar?
Credo, Dharma, que tipo de gente é essa?
- Hadi amaa, Dharma.
Ora, Dharma!
Dharma, kuzenim Jennifer ile tanışmanı istiyorum. Selam.
Dharma, quero apresentar-te a minha prima Jennifer.
Ben Dharma.
- Olá, sou a Dharma.
Biliyor musun Dharma, haklısın.
Sabe que mais? Tem razão, Dharma.
Daha genç insanların yanında olmalı, sen ve Gregory gibi.
Deveria ficar com alguém... mais novo, como a Dharma e o Gregory.
Yemin ederim.
- Dharma?
- Dharma, bırak artık.
Dharma, esquece.
Dharma
Dharma...
- Oh, selam, Ben Dharma.
Olá.
Ah, Dharma.
Dharma...