Dime перевод на португальский
65 параллельный перевод
Bahse girerim seni bir çeşit meyhaneden alıp kurtarmıştır.
Aposto que ele encontrou-te num baile do tipo "Dime a Dance" em Baltimore.
Dime qué quieres, por favor. ¿ Las fotos?
Me idz o que quer, por favor. As fotos?
Söyle hadi.
Dime.
Dime Kütüphanesi - BlLLY THE KlD : NİŞANClLARlN PRENSİ
BILLY THE KID PRÍNCIPE DOS PISTOLEIROS
Peki, o mu yapmış?
- Dime, sim foi ele?
O zaman bana neden güvenemediğini söyle.
Então dime por que não confias em mim.
Ne olduğunu söyle.
Dime de que se trata.
Sadece bir söylemenize bakar.
Dime que devo fazer, Senhor.
İrlandalılar, beyaz adamın çeyrek dolara zencilerin on sente yaptığı işi beş sente yaparlar.
Eu vejo invasores. Irlandeses, que fazem por um'nickel'[5 cents ] aquilo que os pretos fazem por um'dime'[ 10 cents ] e que um branco costumava fazer por um'quarter'[ 25 cents].
Bu kadar param bile yok. l just need a dime.
Nem sequer tenho tanto dinheiro. Só preciso de uma beca.
- Evet, ne var?
- Se, dime. Que passa?
Oraya gideceklerini mi düşünüyorsun kovboy?
Dime, vaqueiro, crês que cheguemos a atrapar - a esses garotos maus?
Sadece neresi onu söyle.
Tu dime, qué le quitarás.
'Then as a coda, we drink ice cream soda here down at the old five and dime, yeah'
Then as a coda, we drink ice cream soda here down at the old five and dime, yeah
- Dimebag adlı bir rap şarkıcısı duydun mu?
Conheces um rapper chamado Dime Bag?
- Dimebag miydi?
- Era esse o Dime Bag?
Menajer Bay Bag'in şehir dışında olduğunu söyledi Ve Dime benimle konuşmaz
O gerente disse que o Sr. Bag saiu e que o Dime não me falaria mesmo que ele estivesse cá.
Oh oh. Dimebag diye bilenen Darius Bagley ve tayfası eve erken gelmiş gibi gözüküyor
Parece que o Darius Bagley, também conhecido por Dime Bag e a pandilha chegaram mais cedo.
Ben Dime Bag.
É o Dime Bag.
Dime Bag. Bu benim kızım.
Dime Bag... é a minha filha.
"Hey, Dime Bag, adamım bu benim kızım."
"Dime Bag, meu, é a minha filha."
"Küçük Bayan Prenses." Bu Dime Bag.
"Miss Princesa." É o Dime Bag.
- Dürüst ol.
- Vamos, dime.
Söyle, torba mı tutuyorsun?
Dime, tens para vender ou não?
Bu telefonla bağlantı kurucaz artık.
Para comunicar através da presente telefone apenas, não se preocupe, para falar agora. Dime.
Dime Sokak 20.
Na Rua 20.
Güzel parti, dime?
A festa está boa?
Bana Roger diyebilirsin, Örümcek Adam.
Dime Roger, o homem-aranha.
Onun bağırsakları Hawley yoluna dökülmüş durumda.
Ele... As entranhas dele estão na berma da estrada. Ao pé do Hawley Five-and-Dime.
Bakın bu "dime"
Isto é 10 cêntimos.
Söyle bakalım Dime, adın Dime'ydi değil mi?
Diga-me. "Dime" Dime? - "Dime"...
Aldı, bu silahla giymeye etrafında biraz gibi fiyakalı... dime-roman ahmak.
Levou um tempo para usar aquela arma, disparando por todo lado como um... burro barato.
HD kameralardan, DIME boyutlarından, Lazerlerle oynamaktan hoşlanırım.
Gosto de câmaras HDTV do tamanho de moedas e de brincar com lasers.
Hey, Krueger'ın parasıyla gidebilirsin. Çok geç sayılmaz.
Podia ir na Krueger's Dime.
Dime güzel.
E o eu gosto do Dime.
Tanıdık melodiler dudaklarında.
♪ singing her dime-a-dozen tunes ♪
Birlikte metroya binip malt içeceği içersiniz.
Podiam dar uma volta no metro e tomar um batido no Five and Dime. Se gostam da ideia.
Lucky Lincoln, New Dime, Sammy's Saving.
Lucky Lincoln, New Dime, e Sammy's Saving.
Güzel geceydi, dime?
A noite foi divertida?
Five-And-Dime mağazasına neden uğradılar şimdi anladık galiba.
Agora já sabemos por que razão eles pararam a meio do caminho.
Benim erken gençler, Ben çizgi roman gitti vardı her dime.
Na minha adolescência, cada cêntimo que tinha foi gasto em banda desenhada.
Çavuş David Dime.
Sargento David Dime.
Çavuş Breem, Çavuş Dime, Ben sadece müfrezeme faydalı olmak için kıçımı yırtıyorum.
Sargento Breem, Sargento Dime, estou a esforçar-me para ser uma mais-valia para o meu pelotão.
Kıdemli Başçavuş David Dime,
Sargento David Dime,
Dime rol yapamaz.
O Dime não actua.
Çavuş Dime anlamamı sağladı.
O Dime já me esclareceu quanto a isso.
Dime sağdaki güvenliği ayarla.
Dime, segura a direita.
Paper Dime de arkadaşım vardı
Tenho um amigo que foi para Pepperdine.
- Evet, Dime.
- Sim.
- Dime. Kim kazanır?
Quem... "Quién" ganharia?
Dime.
Diz.