Elinden gelenin en iyisini yap перевод на португальский
128 параллельный перевод
- Elinden gelenin en iyisini yap...
- Faz o melhor que puderes.
Elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Aproveita ao máximo aquilo de que dispõe.
Ordu, eğlence yerleri ya da batılı kültürünü çağrıştıran her yeri kapatmak ve engellemek için elinden gelenin en iyisini yapıyordu.
Os salões de dança foram fechados e qualquer tipo de diversão apresentada pelo Ocidente os militares faziam o possível pora proibir e excluíam-na completamente.
Ancak, 100 metreyi kazanacağına inanıyor ve bunu çok istiyorum. Elinden gelenin en iyisini yap.
No entanto, creio e espero que ganhe os 100 metros.
Bay Smith, müdür elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Sr. Smith, o Director faz o melhor que pôde.
Elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Ele faz o melhor que pode.
Cappy, elinden gelenin en iyisini yap.
Cappy, quero que descubras tudo o que puderes sobre os dugpas.
Elinden gelenin en iyisini yap, yoksa seni affetmem genç adam.
Dá o teu melhor ou não te irei perdoar, jovem.
Sen elinden gelenin en iyisini yap, biz de öyle yapacağız.
Continua a fazer o que fazes melhor, e nós também.
Bizi eve götürebilmek için, elinden gelenin en iyisini yapıyor, ve yöntemleri hoşuna gitmiyorsa, bunu senden bir daha duymak istemiyorum.
Ela está a fazer o melhor que pode para nos levar de volta para casa, e se você não gosta do modo que ela está a fazer isso, realmente não quero ouvir sobre isso.
Bay Tuvix'in oluşmasına neden olan kazadan beri, iki hafta geçti ve hala, bizimle devamlı olarak kalacağı açık değil, ve yerleşebilmek için, kesinlikle elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Já se passaram duas semanas desde o acidente com o transporte que criou o Sr. Tuvix e, enquanto não está ainda inteiramente claro que ele ficará connosco permanentemente, ele está certamente a fazer o melhor para se adaptar.
Elinden gelenin en iyisini yap.
Coragem! Coragem.
Elinden gelenin en iyisini yap.
Boa!
Elinden gelenin en iyisini yap.
Coragem.
Muzu alıp elinden gelenin en iyisini yap.
- Sim, pega na banana e dá o teu melhor.
İyi çal. Kaspar, elinden gelenin en iyisini yap.
Toca o melhor que puderes, Kaspar.
Bir adamın değeri nerede yaşadığı değildir, ama nasıl yaşadığıdır, ne kadar iyi yaptığıdır. Elinden gelenin en iyisini yap.
Um homem não se define pelo sítio onde vive, mas sim pelo modo como aproveita para viver.
Biraz yavaş gidiyor ama elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Tudo bem. Está a progredir lentamente. Mas está a tentar.
Sadece elinden gelenin en iyisini yap.
Você pode fazer melhor.
Elinden gelenin en iyisini yap.
- Vamos ver o que consegues fazer.
Elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Ele faz o melhor de pode.
Bakın Chandler elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Está bem? O Chandler está a esforcar-se.
Hayır efendim, fakat Doktor elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Não Senhor, mas o Doutor está a fazer o melhor que pode.
Elinden gelenin en iyisini yap, fakat sana beş dakika içinde Köprüde ihtiyacım olacak.
Faça o melhor que puder, mas preciso de si na Ponte em cinco minutos.
Anne hareket etmeye devam ettiği sürece güvende olacaklar ve o da acele etmek için elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Estão atrás da cria. Desde que a mãe a consiga manter em movimento ela estará a salvo. Ela faz os possíveis para a ir apressando.
daha fazla zamana ihtiyacımız var. elinden gelenin en iyisini yap.
Precisamos de mais tempo. Empata o melhor que conseguires.
Kimseye bir zarar gelmeden bundan kurtulmamız için elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Ele está a dar o melhor para resolver isto, sem magoar ninguém.
Elinden gelenin en iyisini yap, ama bu... bir çay bardağını sefalet denizine boşaltmaya benzemez mi?
Dás o teu melhor, mas alguma vez te sentiu... como se estivesses a esvaziar um mar de miséria com uma chávena de chá?
Elinden gelenin en iyisini yapıyorsun.
A gente faz o que pode.
Elinden gelenin en iyisini yapıyorsun.
Estás a fazer o melhor que podes.
Elinden gelenin en iyisini yap.
Aproveite isto ao máximo.
Elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Esta rapariga dá sempre tudo por tudo.
Elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Ela faz o melhor que sabe.
Vatanin için elinden gelenin en iyisini yap.
Faz isto em nome dum bem maior. Faz isto em nome da ciência!
Boğazından kan fışkırıyordu ve Doktor elinden gelenin en iyisini yapıyordu.
O sangue jorrava da sua garganta, e o Doc estava a fazer tudo o que podia.
Elinden gelenin en iyisini yap
Tens de fazer os movimentos o melhor que conseguires.
Elinden gelenin en iyisini yapıyormuş.
Estava a fazer o melhor que podia.
Yine ölüm emeklemesi yap, ama bu sefer elinden gelenin en iyisini yap.
Quero ver-te a fazer a death crawl outra vez mas quero ver-te a dar o teu melhor.
Yatakta elinden gelenin en iyisini yap çünkü ona verecek başka birşeyin yok.
Faz o teu melhor na cama diz-lhe que fazes isso porque não tens mais nada para lhe oferecer.
Elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Ele está a fazer o melhor possível.
Sen... Denemeye devam et, elinden gelenin en iyisini yap.
Continua a tentar, faz o teu melhor.
Elinden gelenin en iyisini yap.
Dá o teu melhor.
Elinden gelenin en iyisini yap.
Dá lá o teu melhor.
Ama elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Mas faz o melhor que pode.
Yeter ki sen elinden gelenin en iyisini yap. Önemli olan bu.
O mais importante é dares o teu melhor.
Elinden gelenin en iyisini yap yeter, tamam mı?
Apenas dá o teu melhor, está bem?
Elinden gelenin en iyisini yap.
- Por isso espero que dês o teu melhor.
Şu anda, burada, elinden gelenin en iyisini yap.
Aqui, agora, faz o que fazes melhor.
- Oğlum elinden gelenin en iyisini yapıyor.
- Desculpe?
Hayır. Sadece elinden gelenin en iyisini yap.
Não, que faça o seu melhor.
- Elinden gelenin en iyisini bu sene yap.
- Dá o teu melhor este ano.