Eminmisin перевод на португальский
279 параллельный перевод
- Bundan eminmisin?
São amigos. - Tem certeza, Zeke?
Eminmisin?
- Esta certa?
Bu kızılderililerin etlerimizi çalan kızılderililer olduğundan eminmisin?
Está certo que os que nos roubaram em Sinking Wells eram índios?
Altın taşıdığımızdan eminmisin?
Tens a certeza que levamos ouro?
Eminmisin?
Tem a certeza?
Bu semeri istediğinden eminmisin?
Tem certeza que quer essa sela?
- Bunu istediğinden eminmisin?
- Seguro que quer seguir adiante?
Buranın 799 Perry bulvarı olduğuna eminmisin?
Está seguro de que esta é Avenida Perry 799?
1 milyon dolar ha - eminmisin? - 1 mil...
- Um milhão de dólares?
- Kesinlikle eminmisin?
- De certeza que queres?
Şu haşhaş tohumunun, kavun kadar olmadığına eminmisin?
Essa semente, tens certeza que não era de melancia?
Hepsinin burada olduğundan eminmisin?
Tem a certeza de que é tudo o que está lá dentro?
Eminmisin oraya mı koydun?
Deixaste-a realmente aí?
- İyi olduğuna eminmisin, baba?
- Tem certeza que está bem?
Hala denemek istediğinden eminmisin?
Achas que consegues isto?
Eminmisin?
Porquê? De certeza que não?
Şu arkadaşımı görmediğine eminmisin, Tom?
Tens a certeza de que não o viste?
Öbür adam gibi olmadığına eminmisin?
Tens a certeza de que não és pago por alguém como o outro?
Yerin burası olduğundan eminmisin?
Tens a certeza de que é aqui?
Eminmisin?
- Tens a certeza?
Pistin yeterince uzun olduğundan eminmisin?
A pista é suficientemente longa?
Gerçekleri bildiğinden eminmisin Luther?
Tens a certeza do que sabes, Luther?
- Bundan eminmisin?
- Tens a certeza disto?
Çabuk! Eminmisin, nerede?
- Tens a certeza que é agora?
Eminmisin, birkaç gün kalacaktı,
Primeiro ela disse alguns dias mais
Rahatsız edilmeyeceğimize eminmisin?
Tens a certeza que não seremos interrompidos?
Onun boya olduğundan eminmisin? Yoksa erkek kanımıydı? Al biraz olgunlaş.
Sabes, o homem não deve ter consciência social se ultrapassa alguém assim.
Al, hayatım, yeteri kadar paramız olduğuna eminmisin bu yemegi ödeyecek kadar?
Eu não precisei. Era popular. Tocava acordeão.
- Yinede bunu yapmak istediğinden eminmisin, Billy? - Evet.
- É o que queres mesmo fazer, Billy?
- Bana bir araba vermek istediğinden eminmisin?
Escolhe o que tu quiseres. - Tens a certeza?
Eminmisin?
Achas?
Ruhunu bu şeytana satmak istediğinden eminmisin?
Vai mesmo vender a sua alma para este diabo, rapaz?
Eminmisin.
Certo?
İyi bir fikir olduğuna eminmisin?
Achas que é uma boa ideia?
Eminmisin Sen işini kaybetmedin tabi
Ah, certo. Tu não perdeste o teu trabalho.
Bu ısırık izlerinin nasıl olduğunu hatırlamadığından eminmisin?
Não te lembras mesmo do que fez estas marcas?
Takip edilmediğinden eminmisin?
De certeza que não te seguiram?
- Eminmisin?
- Tem a ceareza?
Eminmisin?
- Tem a certeza?
Bundan eminmisin?
Você tem ceteza disto?
"Babacığım, bunun doğru olduğuna eminmisin?"
"Papá, de certeza que isto é correcto?"
Eminmisin?
Tens a certeza?
- Eminmisin?
- Tens a certeza?
Kapalı olduğundan eminmisin?
Está mesmo fechada?
Eminmisin?
De certeza?
Eminmisin hiçbir köylünün seni bu gizemli kapşonlu katille dövüşürken görmediğine?
Tens a certeza que nenhum dos aldeões não te viu a lutar contra esse homem encarapuçado? Tenho a certeza.
- Eminmisin? - Evet. Evet, Eminim.
Sim, tenho a certeza.
- Eminmisin?
- Eu ouvi o tiro.
A-Eminmisin?
- De certeza?
- Bunun kesinlikle gerekli olduğuna eminmisin?
- Isso é mesmo necessário?
- Eminmisin? - Şimdi.
- Tem cartão de estacionamento?