Erkek gibi davran перевод на португальский
153 параллельный перевод
- O zaman erkek gibi davranın!
- Então ajam como homens!
Kadınlar erkek gibi davranır ama kadın muamelesi görmek ister.
Hoje em dia as mulheres agem como homens e querem ser tratadas como mulheres.
Enselendiniz. Erkek gibi davran, itiraf et.
Foi apanhado pela polícia.
Bir erkek gibi düşünüyor, bir erkek gibi davranıyor. Bazen erkek olan ben değilim de oymuş gibi hissediyorum.
Pensa como um, age como um e, por vezes, faz-me pensar que eu não sou.
Bir erkek gibi davranıyorsun, ben de sana bir at getireceğim.
Faça o seu trabalho de homem... e eu trago-lhe um cavalo de homem.
Bir erkek gibi davran.
Controle-se. Aja como um homem.
Ya bir erkek gibi davranırsın ya da seni sürükleyerek götürürüz.
Pode agir como homem ou teremos que arrastá-lo daqui.
Bir kerelik erkek gibi davran.
Sê homem.
Erkek gibi davran.
Encarai isto como um homem.
Erkek gibi davran ve bir kez olsun bir şey yap.
Seja homem e faça alguma coisa pelo menos uma vez!
Haydi, erkek gibi davran.
Vá lá, sê um homem.
Sen kendine erkek mi diyorsun? Bir erkek gibi davran!
É homem suficiente para isso, ou não.
Sana yeterince anlattım. Çeneni kapat. Artık bir erkek gibi davran yoksa kayışı yiyeceksin sırtına.
Cale-se e aja como um homem ou levará uma surra!
Erkeğin olmadığı için erkek gibi davranıyorsun.
"Como não tem um homem, quer agir como um."
Şimdi bir erkek gibi davran ve terk et!
Agora, sê um homem e vai.
Bütün söyleyeceğim şu... bir erkek gibi davran.
O que te digo é... que deves andar como um homem.
Georgina, biliyor musun, bazen bir erkek gibi davranıyorsun?
Sabes, às vezes, Georgie, penso que te comportas como um chapa.
Erkek gibi davran Pete.
Sê um homem, Pete.
Erkek gibi davran!
Anda lá, age como um homem!
Erkek gibi davran. Kendini şaşırt.
Surpreende-te a ti mesmo.
Bir erkek gibi davran.
Aguenta que nem homem.
Erkek kılığında yaşamaya devam edeceksen, erkek gibi davran.
Se queres fingir ser homem, age como um homem.
Erkek gibi davran.
Sê homem!
Errol bana döndü. Bir erkek gibi davran.
O Errol disse, "Se não lhe dás um tiro, dou-te eu um a ti."
Sonunda erkek gibi davranıyorsun.
Finalmente, ages como um homem.
Erkek gibi davran! okay
Vá, anima-te um pouco!
Erkek gibi davran. Serin kanlı.
Tens de reagir como um homem, calmamente.
İçinizden erkek gibi davran biri çıkmadığı sürece, bir yere gitmiyorum.
És capaz. Só saio quando um de vocês se comportar como um homem.
Ne var yani, erkek gibi davranıp beni biraz okşayamaz mıydı?
Ele não pode ser homem e apalpar-me um pouco?
Hayır, erkek gibi davranıp, çıkma teklif edeceğim.
Tenho é de me fazer homem e convidá-la para sair.
- Bir erkek gibi davran.
Fica longe! Reage como um homem, Ross!
Biraz erkek gibi davran!
Bebe como um homem. Vá lá.
Erkek gibi davran.
Porta-te como um homem.
Hayatında bir kez erkek gibi davran.
Seja homem uma vez na vida.
Erkek gibi davranın.
Ajam como homens.
Erkek gibi davran.
Sè homem.
Ama bana erkek gibi davranıyorsun, bu da...
Mas tu tratas-me como um homem. E isso...
Erkek gibi davran.
Age como tal!
- Hep böyledir. Erkek, evliliğin ilk aylarında, sanki son ayları olacakmış gibi davranır.
É sempre assim, nos primeiros 12 meses... o casado age como se fossem os últimos meses.
Sanırım sana bir erkek çocuk gibi davranılmasını istiyorsun demek.
Acho que quer dizer que queres ser tratado como um rapaz.
Salak gibi davranıyorsun. Bir erkek gibi değil.
Portas-te como um imbecil, não como um homem.
Orada, Tiberius'un kadın, erkek köleleriyle ve kendisiyle öyle hayvani, öyle iğrenç ahlaksız davranışlara maruz kaldım ki tek başına fahişelik, bununla kıyaslandığında, ibadet gibi kalır.
E lá fui submetida a... a actos... tão abominavelmente imundos... em obscenidades tão animalescas... com ele e com os seus escravos, de ambos os sexos, que a mera prostituição, parece uma bênção comparada com o que aconteceu.
Çoğu erkek, yani en azından kocam, her şeyi kontrol altına almak ister... her şey normalmiş gibi davranır.
A maioria deles, bem, o meu marido, tenta controlar tudo, fingir que tudo é normal.
Kadın gibi davranıp giyinen bir erkek ne hisseder, onu söyleyebilirim.
Sei apenas o que sente um homem a agir como mulher ou vestido de mulher.
Yani ilk erkek, hepsinin büyük babası. Ve askerlerini savaşa gönderen bir general gibi davranıyor.
O macho original, o progenitor de todas elas, e um general mandando as tropas para a batalha.
Erkek gibi davran!
Vai, sê homem!
Benim karım, bir erkek kardeş gibi ona davranır
Ela manda-o para ficar de olho em mim para ver como é que eu me comporto.
İyi bir et parçası gördüm ve "Hayata bir defa gelirsin!" "Erkek gibi davran" dedim.
Vi um belo pedaço de carne, e pensei " Só vives uma vez!
Bir erkek gibi davran.
Sê homem.
Tanrım, Miranda bazen erkek senmişsin gibi davranıyorsun.
Santo Deus, Miranda... Às vezes, pareces tu o homem.
- Ne? Yoksa sadece sert bir erkek gibi mi davranıyorsun?
O que foi, está muito nervoso?
erkek gibi 17
davran 26
erkek 335
erkek arkadaşın var mı 35
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek arkadaş 16
erkek ol 31
davran 26
erkek 335
erkek arkadaşın var mı 35
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek arkadaş 16
erkek ol 31