Exo перевод на португальский
39 параллельный перевод
Exo III gezegeninden sinyal geldi, Dr. Roger Korby'nin yeri saptandı.
Um sinal do planeta Exo III. O Dr. Roger Korby foi localizado.
Exo III'ün kültürü bu teoriyi kanıtladı.
A cultura de Exo III provou a teoria dele.
Bu Spike'in Exo giysisi.
Era o exo-fato do Spike.
Babamın Exo giysisi!
O exo-fato do papá. Ele contou-me tudo sobre ele.
Bu Exo giysi harika.
Este exo-fato é fantástico.
- Exo giysini kullan, acele et!
- Usa a do teu exo-fato. Depressa!
Ben bir exo-jeoIogistim. Yerde çalışmayı tercih ederim.
Sou um exo-geólogo, prefiro trabalhar em terra firme.
Bu bir exo giysi.
É um exo-esqueleto!
Exo-genetik son sınıf öğrencisiyken başarısız olduğum tek problemdi.
Foi a única pergunta que não pude responder em meu último ano de exogenética.
Şu an, dış-sosyoloji ve kuantum mekaniği, ama ilgileri zaman zaman değişiyor.
no momento, exo-sociologia e mecânica quântica mas seus interesses variam de tempos em tempos.
Aptal kolum bozuldu, ihtiyacım olan tek şey G.I gibi ekstra bir destek ünitesi. Buradaki pislikte var.
Ele arrancou-me o braço, e tudo o que eu precisava era de uma exo-couraça como a do G.I. Aqui tens Jerk.
Tayfa Cutler anomalilerden biri... Exo-biyoloji Laboratuarından geçtiğinde kolunu kırdı.
A tripulante Cutler partiu o braço, quando uma das anomalias atravessou o laboratório de exobiologia.
Dış gövde, metal-seramik alaşım.
Exo-esqueleto, composto de cerâmica metálica.
Büyük savaşlarımız, en güzel anlarımız Ticranium'un kafası Exo'nun en güçlü robot böceği.
Nossos melhores momentos. A cabeça do Ukranian. O primeiro inseto-robô de Exos.
Senatörler, şimdi karşınızda E.S. silah sistemi.
Senadores... Tenho o orgulho de apresentar... O sistema de armas Exo-esqueleto.
Biz, dış iskelete benzeyen yapıdan parçalar aldık ; ve görünüşüne rağmen, o biyolojik olarak insanla aynı... Tek bir fark dışında.
Agora, nós pegamos pedaços do que parece ser o exo-esqueleto e apesar de sua aparência, ele é biologicamente idêntico aos humanos... exceto por uma diferença.
Ama her geçen gün, iklim öylesine kötüleşti ki zırhlı giysilerimiz bile bizi artık koruyamıyor.
Mas com o passar das eras... O ambiente tornou-se tão hostil que nem os nossos exo-esqueletos com armadura nos protegiam.
"Knight Automated Roving Robot" *
O Knight Auto-Cibernético Veiculo Exo-esqueleto Robótico.
- Maskeler yüze! Çabuk!
- Ponham os Exo-packs!
Bir tahtakurusunun dış iskeleti.
Safa! O exo-esqueleto de um percevejo.
Üçüncü nesil bir dış giysi.
Um exo-fato de 3.ª geração.
Rolly benim ektoplazmik borularımı düzeltti ve sizin kalitesiz işinize göre harikalar yarattı.
Aqui o Rolly arranjou o meu tubo exo-plasmático e fez maravilhas no teu péssimo trabalho.
- Bir de ektoplazmik boru.
- e o tubo exo-plasmático.
Başlığın iskeletiyle nasıI birleştiğine bakar mısınız?
Estás a ver como o capacete se fundiu com o exo-esqueleto?
O en sevdiğim dış iskeletti.
Aquele era o meu exo-fato favorito.
Orasını bilemem, ama exo-kostümüme yeterince enerji çektim.
- Não sei quanto a isso, mas consegui energia para ligar a minha armadura.
Süper kostümümü gemide bırakmadığımı mı söyleyeyim?
Que não deixei o meu exo-fato na nave?
Kesinlikle Raymond'un giysini 1960 yılında bırakamayız.
Certamente não podemos deixar o exo-fato do Raymond em 1960.
Exo-zırhımı küçülttüm, minyatür halimle gizlice bir şeyler yapabilirim belki de.
Trouxe o meu exo-fato encolhido, e posso diminuir e fazer um reconhecimento minúsculo.
Çünkü bir exo-terörizm biriminin kumandanıyım.
Sou o Comandante da JTFW.
- Ben tüm mal varlığımı cüce yıldız alaşımından güç alan bir kostüm yapmaya harcadım.
Bom, usei a minha fortuna pessoal para criar um exo-esqueleto avançado, movido pela energia de uma estrela anã.
O kostüm var ya?
Aquele exo-fato?
Aslında yeni bir zırh yapmaya başlamadan önce üzerinde çalıştığım başka bir şey var.
Na verdade estive a trabalhar numa coisa antes de começar o meu novo exo-fato.
Prototip Exo zırhının peşinde olmalılar.
Devem estar atrás do protótipo do exo-traje.
Birinin benim Exo-zırh tasarımımdan yararlanmaya çalıştığını duydum. Yenilmezler!
Ouvi dizer que alguém roubou o meu projecto do exo-traje.
Doktor Palmer'ın kostümüyle küçülttüğünü tahmin ediyorum.
Assumo que ele tenha usado o exo-fato do Dr. Palmer.
Kostümümü burada hiç görmedim.
Eu nunca vi exactamente o meu exo-fato por aqui.