Fahise перевод на португальский
5,289 параллельный перевод
Sen hamile bir fahise ile çiktin seni- - Senin dinozorun ot yiyor.
Sai com prostitutas grávidas e o seu dinossauro come relva!
Belki yardımcı olabilirsiniz, meclis üyesi yatağında bulunan fahişe konusunda ne düşünüyor?
Talvez possa dizer-nos a posição do Congressista sobre prostitutas mortas na sua cama?
Boğularak öldürülmüş fahişe.
Prostitutas mortas estranguladas.
Her evde aş pişer, her yatakta ölü fahişe mi olur?
Havia comida para todos e uma prostituta morta em cada cama.
Son zamanlarda otelde fahişe sorunu olduğunu söyledi.
Disse que tiveram um problema com prostitutas, recentemente.
Söyle bakalım, daha önce hiç fahişe avına çıktın mı?
Já alguma vez pescou prostitutas?
Bu videoların neredeyse tamamında fahişe olmaması garip.
Curiosamente, muitos destes vídeos não têm prostitutas.
Of be... Şu an bir fahişe tutup sakso çektirebilirdim.
Meu, se pudesse ir às putas e snifar uma linha...
Fahişe misin? Hayır.
- É prostituta?
Ha, olmayı diledim fahişe oldum.
Quem dera que fosse uma prostituta.
O fahişe Barbie uğruna beni terk ettikten sonra.
Deixar-me pela "Barbie Vagabunda"?
Adrian Powell fahişe mi tutuyor?
- O Adrian Powell usa prostitutas?
Yani Adrian Powell fahişe tutuyor. Onlar da arkadaşlarıyla düzüşüyor. Arkadaşlarının olup bitenden haberi bile olmuyor.
Então, o Adrian Powell contrata prostitutas para fazerem sexo com os seus amigos, que não fazem ideia que aquilo foi tudo preparado.
Adrian Powell fahişe tutup arkadaşlarına mı takdim ediyor?
Então, o Adrian Powell contrata prostitutas para fazerem sexo com os seus amigos.
Fahişe, kafası onun gibi kesilmiş.
Uma prostituta, com a cabeça quase cortada.
Küpelerim çok mu fahişe işi oldu?
- Os meus brincos são muito indecentes?
Neye göre fahişe işi?
- Indecentes para quê?
Profesör Pervert - kokain ve fahişe bağımlısı.
Professor pervertido, viciado em cocaína e prostitutas.
Kral aklını kaçırdı, aletiyle düşünüyor. Hepsi de bir köylü fahişe için.
O rei perdeu a cabeça, ele está a pensar com as calças e tudo por uma putinha mestiça!
Pekala. Biliyor musunuz, masum fahişe tüccarlarını bağlayıp onları soyan iki fahişe hakkında bir dedikodu duymuştum.
Sabem, ouvi rumores de duas prostitutas que imobilizam clientes inocentes e depois roubam-nos.
Normal kadın çamaşırı gibi değil, fahişe iç çamaşırı gibi.
Não era roupa de senhora, era mais roupa interior de prostituta.
- Evet... fahişe işinde değilim.
Pois, mas o meu trabalho não é ter putas.
Benim evimdeydi, sen girişte volta atarken fahişe mutfak masasının altına saklanmıştı.
Ela estava em minha casa, sabes? A puta. Escondida debaixo da mesa da cozinha enquanto tu andavas à procura na entrada.
Kimseye zarar veremezsin güçsüz, perişan bir fahişe dışında.
Não consegues magoar ninguém, a não ser, talvez, uma puta fraca e acabada.
Tele-fahişe olmalısınız.
Deve ser uma prostituta por telefone.
7 gün evvel bir fahişe öldürüldü.
Há sete dias uma prostituta daqui da cidade foi morta a tiro.
Drew Thompson ve altın kalpli fahişe.Tonin'nın tayfası onu öldürmeden önce hücre arkadaşına anlatacağı güzel bir hikaye.
Drew Thompson e a prostituta com coração de ouro. É uma história bonita para ele contar ao companheiro de cela antes de o pessoal do Tonin o matar.
Adamla Audrey'nin Yeri'ndeki o fahişe arasında ne var dersin?
O que achas que se passa entre ele e a prostituta da Audrey?
Tek istediğim fahişe.
Só quero a pega.
Otur, fahişe.
Senta, vadia.
Dün Batı Seattle'da bir fahişe kız boynu baştan başa kesilmiş halde bulundu. Aynen Bayan Seward gibi... Kırılmış parmak, kayıp takı.
Ontem, uma prostituta foi encontra em West Seattle... degolada, de orelha a orelha, tal como no caso Seward... um dedo partido e jóias desaparecidas.
Dün, boğazı baştan başa kesilmiş bir fahişe bulundu aynen Bayan Seward gibi- -
Ontem, uma prostituta foi encontrada degolada, tal como a Trisha Seward...
Joe polislerin havaalanı yanında fahişe kızların cesetlerini bulduklarını söyledi.
O Joe disse que a Polícia encontrou prostitutas mortas, perto do aeroporto.
Kızların fahişe olması ve onun da pezevenk olması dışında mı?
Para além do facto de serem prostitutas e ele um chulo?
Fahişe kalsın.
A prostituta fica.
- Senin fahişe seni biliyor dostum.
Amigo, a tua prostituta está na tua cabeça.
Annene "fahişe" demek çok normal ya.
Chamar prostituta à mãe é perfeitamente normal.
Asya'dan buraya kaçırılıp fahişe olarak burada çalıştırtılan bir kız yapmış.
Era de uma rapariga asiática forçada a ser prostituta.
Şimdi ne diyor? " Konuş Amerikalı kafir fahişe.
'Fale, puta americana.
O yaşlı fahişe kapıyı açtığında sen geri çekiliyorsun ben de yüzüne külleri atıyorum.
Quando a velha vadia abrir a porta, você afasta-se e eu atiro-lhe com as cinzas para a cara.
Sizi yine rahatsız ettiğim için özür dilerim ama arkadaşım Barbara June buraya geldiği ve fahişe büyükannenizin anılarını deştiği için bütün gün suçluluk duydum.
Lamento incomodá-la outra vez, mas senti-me culpado o dia todo por a minha amiga Barbara June ter vindo aqui desenterrar as recordações da sua avó adúltera.
Ayrıca fahişe düşkünü.
E é um putanheiro!
Ama böylesi yaşlı bir fahişe bile güzelce uğurlanmayı hak ediyor.
Mas mesmo as putas velhas e más merecem uma despedida.
Pejmürde tişörtlerle gelip, erkek arkadaşınla ilişkiye girip çekip gidecek bir fahişe değilim ben.
Não sou uma puta que vem toda maltrapilha, ter relações com o teu namorado e se vai embora.
Ha beğenmiyorsanız mutfak masasında işi görebilecek kıçı kırık bir fahişe bulun.
Caso contrario, arrumamos umas porcarias e fazemos na mesa da cozinha.
Mickey'in evlendiği orospu ciddi ciddi Garden Springs Spa'da çalışan bir fahişe çıktı.
Aquela puta com quem o Mickey vai casar, é uma puta de verdade que trabalha num Spa.
- Bu da demek oluyor ki, Wayne'nin konuştuğu kadın... -... fahişe olabilir.
Então a mulher com quem o Wayne conversou... Podia ser uma prostituta.
Fahişe mi? Hayır.
- É uma prostituta?
Öyle görünüyor ki Mitchell'ın ailesi o kampa verdikten üç hafta sonra iki yıl önce fahişelikten kapatılan yapay bir şirkete özel ödeme yapmışlar çalışan tek fahişe Isabella Grant görünüyor.
Os pais do Mitchell depois de três semanas no acampamento, começaram a fazer pagamentos a uma empresa fictícia que foi encerrada há dois anos por prostituição, e era uma prostituta, Isabella Grant.
Kocamın bana "fahişe" dediği gün de özel bir gündür.
Ser chamada puta pelo meu marido, é uma ocasião especial.
Bağımlı bir fahişe.
Uma prostituta drogada.