Fame перевод на португальский
116 параллельный перевод
Duke. Tamam, onu tanıyoruz.
- É o Duke Fame.
Duke Fame'in son albümünü gördün mü?
Diz-me. - Viste o álbum do Duke Fame?
Senin, Hall-of-Fame'e girecek bir kolun var. Ama sen bunu harcıyorsun.
Você tem um braço mágico, mas está desperdiçando-o.
Özür dilerim şimdi ünüme ün katmak için birkaç adım geri atıyım.
Com licença. Vou dar o meu primeiro passo para o "Hall of Fame".
Oh, tanrıya şükür. Çünkü bu saç, Ünlüler Geçidine gidecek.
Graças a Deus, porque isto vai entrar no Hall of Fame dos penteados!
# Ben şöhretimi böyle kazandım.
# That's how I got my fame
- Tanta fame? - "Tanta" ne?
Tanta-quê?
- "Fame" nedir biliyor musun?
- Sabes o que é fame?
lütfen marge, daha fazla yaşlanmadan önce birini bulmama yardım et hmm, elimden geleni yaparım hatırlıyor musun bizi Bowler'ın Hall of Fame'ine götürdüğün günü
Por favor, ajuda-me a encontrar um homem antes que seja tarde demais! Bem, vou tentar.
Oklohoma'daki bir rodeo salonunda sadece iki dişi kovboy vardı.
Como Rodeo Hall of Fame em Oklahoma,
"... Sudden Fame. "
"Sudden Fame."
Bana'Fame'isimli bir filmi ve daha az önemli olan aynı isimli televizyon dizisini hatırlattı.
Faz-me lembrar o filme Fame e, a um nível menor, a série televisiva que também se chamava Fame.
Sadece çocuklardan biri için "Şöhretli" fretzel aldım.
Foi deprimente. Comprei um pretzel a um dos actores de Fame.
Whitey Ford şimdi şimdi kalabalığa biraz insanlık için yalvarıyor.
O membro do Hall Of Fame, Whitey Ford, está no campo pedindo à multidão alguma sanidade mental!
Zaman dursun.
Freeze-fame.
Bu Fame'deki yemekhane değil.
Isto não é a cafetaria do Fama.
Bak, bunu daha öncede gördüm. Baseball Hall of Fame'i Kyoto'ya götürmüşlerdi.
Olhe, eu estava lá e vi eles transportarem o Baseball Hall of Fame para Kyoto.
Rock'n Roll Şöhretler Kulübü'nün tanıtımı bu.
É o Rock and Roll Hall of Fame Induction.
Aman Tanrım, bu Fame!
Oh, meu deus, é a "Fame"!
Fame'deyiz şu anda
Estamos na "Fame" agora mesmo.
Ölü ya da Diri büyük Fame Douglas tarafından yaratıldı.
O D.O.A. Foi criado pelo falecido e grande Vaim Douglas.
Fame'in vasiyeti bu turnuvayı emretti. Bu yıl 21. yaş gününden itibaren, Helena'nın katılımını işaretledi.
O Vaim criou este torneio e neste 21º aniversário, a Helena é participante.
Fame filmini çok severim, Otuz kez izlemişimdir.
eu adoro Fama! Vi-a trinta vezes.
Burası rock'n roll ile ünlü.
Hey, há o Rock and Roll Hall of Fame, huh? Sim, acho que sim.
Bay Allen, Şöhret'in başlangıcını hepimiz izledik.
Senhor Allen, todos vimos o começo da "Fame".
Şöhret, ha?
"Fame", huh?
- Bunu Şöhret'te yapıyorlar mı?
- Eles fazem isso na "Fame"?
Yeni PlayStation oyunu, "Şöhretler Listesi Beyzbolu."
Tenho um novo jogo da Playstation, "Hall of Fame Baseball,"
Ünümü almaya kalkıştın, ama tehlikeli bu...
Tried to claim my fame, but that's fatal
Ünümü almaya kalkışıyorsun, ama tehlikeli bu...
Trying to claim my fame, that's fatal
Vince, Fame'in çekildiği Gösteri Sanatları okuluna gitti.
O Vince andou na escola onde filmaram o Fame.
Ne yani tüm bu gösterini kaçırsa mıyıdım?
O quê, e perder a tua histeria estilo hall of fame?
Hokey Şöhretleri Köşesi'nde fotoğrafı var.
Há uma fotografia dele no Hockey Hall of Fame.
1997'de, Basketbol Ünlüleri Birliği'ne seçildi.
Em 1998 foi eleito para o Hall of Fame do basquetebol.
ÖYD büyük Fame Douglas tarafından yaratıldı.
O D.O.A. foi criado pelo falecido e grande Vaim Douglas.
Husky Şeref Kürsüsü, art arda üç kez yıldız karması.
O Husky Hall of Fame, três Pro Bowls consecutivas.
Rock and Roll Hall of Fame mi?
O Salão da Fama do "Rock and Roll"?
Beysbol 1. Ligi tüm zamanların en iyi vurucusu, Hall of Fame de adının bulunmaması bütün spor dünyasına karşı büyük bir ayıp olan - kişiden bile daha fazla
( o melhor batedor de sempre da liga nacional de basebol, um homem cuja ausência do Corredor da Fama é uma paródia para todo o mundo do desporto ) alguma vez, "alegadamente", o fez!
Sen Rock'n Roll Müzesini gezerken.
Quando foste ao Rock'n'Roll Hall of Fame.
Ve Pennsylvania'yı ilk kez Andrzej Grubba'nın onuruna düzenlenen başlangıç törenine katılmak için terk etmiştim.
E a primeira vez que saí da Pensilvânia foi para ir à cerimónia de apresentação ao Hall da Fame do Andre Gruber.
Eğer Hall of Fame'de de bir şeyler bulursan, harika olur.
Se descobrisse um Hall of Fame do Pugilismo era óptimo.
PoP, 2006'da Rock and Roll Şöhretler Salonu'na kabul edildi.
PoP foi integrado no Rock And Roll Hall of Fame em 2006.
Sahne dursun!
- Whoa. Freeze-fame.
ROCK'N'ROLL ŞÖHRETLER MÜZESİ
ROCK AND ROLL HALL OF FAME E MUSEU
Solunuzda Rock'n'Roll Şöhretler Müzesi.
À vossa esquerda, o Rock and Roll Hall of Fame.
Rock and Roll Şöhretler Müzesi'ne girmelerinin onuruna Vesuvius'un açılış grubu olmak için teklif aldınız.
Convidaram-vos para fazerem a primeira parte do concerto dos Vesuvius em honra da entrada deles no Rock and Roll Hall of Fame.
Rock and Roll Şöhretler Müzesi'ne girecek olan büyük Vesuvius'un açılış grubu olacağız.
Vamos abrir a cerimónia de introdução no Rock and Roll Hall of Fame dos míticos Vesuvius.
Seni, iki Grand Prix şampiyonluğu 5 WRL şampiyonluğu bulunan ve müstakbel Hall of Fame sahibi Jack "Gülle" Taylor ile tanıştırayım.
Permite-me que te apresente o vencedor do Grande Prémio por 2 vezes, cinco vezes campeão da WRL e futuro morador do Hall da Fama, Jack Cannonball Taylor.
Evet, Bay 2 kez Grand Prix, 5 kez WRL şampiyonu, müstakbel Hall of Fame sahibi. Bana bir şeyler öğret.
Muito bem, Sr. 2 Grandes Prémios, 5 WRL, futuro morador do Hall da Fama, ensine-me alguma coisa.
Aleve ulaşmaktan uzak...
Beyond the reach of fame
- Fame'den değil mi?
- Fame, não é?