Fatura перевод на португальский
1,146 параллельный перевод
- N'olmuş? Fatura şişirmişler!
Deu-me um monte de mangas-de-alpaca que aldrabaram as contas?
Fatura şişirme, posta sahtekarlığı?
Como, por cobrança excessiva? Fraude dos correios?
Birbirinde eksantirik yaşlı belboyları vardır, otel müdürü... binlerce dolarlık deniz aşırı telefon görüşmelerini işletmeye fatura eder.
É um lugar que tem um carregador de mala velho e excêntrico e um gerente que faz telefonemas pessoais de longa distância de milhares de dólares a cobrar no hotel.
Sana birkaç fatura çıkarırım.
Eu apareço com umas notas. Duas, até!
Hepsi fatura.
Meu Deus!
Little Pages fatura tahsildarı mı?
- O cobrador da "Little Page"?
- Fatura kimde?
- Quem tem o recibo?
Çoğu fatura, dergi ve önemsiz ıvır-zıvırdan oluşuyor zaten.
Seja como for, a maioria são contas, revistas e publicidade.
Fatura, dergi ve ıvır-zıvırlar olmazsa posta denmez ona.
Sem contas, revistas e publicidade, não há correio.
Faturan varsa...
Se tivessem uma fatura...
Benimle iletişim kurduğun zaman hiç fatura sormamıştın.
Você não pediu nenhuma fatura quando o contactámos.
Homer, bu fatura için bir açıklaman var mı?
Homer, tens uma explicação para esta conta?
Bu fatura yığınını önüme bırakıp gitti ve tarihe göre dizmemi istedi.
Ele tinha um monte de facturas e fez-me ordená-las por data.
Meredith'in ofisinde olduğum süreye ait on dakikalık fatura yazılmış.
Tenho uma conta de 10 min. de quando estava no escritório da Meredith.
Fatura... ektedir -
"Em anexo, segue a... factura". Factura?
Fatura yazışımı mı beğeniyorsun?
Achas que passo bem as facturas?
Bir fatura mı?
Uma factura?
1992'den kalma tek bir kağıt var ve o da bir fatura değil.
A única coisa que eu tenho é de 1992 e diz que...
Fatura değil diyorum. Beş kuruş ödemem, tamam mı?
Não diz que é uma factura, por isso, não vou pagar.
Bize fatura göndersinler.
Diz-Ihes para mandarem a conta.
Bay Ervin'e bir nörolog çağır. Geçici çift görme. Fatura edin.
Marca uma consulta de neurologia para o senhor Ervin, por diplopia passageira, e cobra.
Bize fazla fatura etmiş olabileceğini düşünüyorum.
Acho que é capaz de nos ter cobrado um pouco a mais.
Bu fatura sizin tarafınızdan imzalanmış.
Bem, esta factura foi... assinada por si.
Fatura temeniz benim için çok daha uygun olacak.
É melhor enviar-me a factura.
Onu her aradıklarında ayrıntılı fatura isteme.
Não ouças pelo outro telefone quando ela receber uma chamada.
O sabah, Albright'ın aramasını bekledim. Birkaç fatura ödediğim için seviniyordum, sadece birkaç.
Passei a manhã à espera que o Albright me contactasse, tentando consolar-me com a ideia de poder pagar algumas contas e refiro-me apenas a algumas.
Beni bir dakika daha burada tutarsan, size zamanıma karşılık fatura çıkaracağım.
Se me detém aqui mais um minuto... mando-lhe a conta dos meus honorários.
Oğlum burda kayıp düşmeyle iş yerinden iyi para alabilirsin.
Sabes lá o dinheiro que se fatura por se cair na loja.
İpotek konularında uzman bir firmadan gelen bir fatura Tam 29,450 dolar!
É a conta de uma empresa de artigos sadomasoquistas no valor de 29,450 dólares!
iç fatura yok. Hiç randevu defteri yok. Hiç adres yok.
Não encontramos extratos de conta, nem agendas, nem moradas.
- O nedir? - Fatura.
- Que é isso?
- Fatura mı?
- Um recibo, senhora.
Esasında, böylece bir fatura yasal bir hale geliyor.
E, basicamente, é assim que um Projecto-Lei passa a Decreto.
1500 dolarlık bir fatura. Ayrıca kimin nerede yatacağını soracaktır.
Portanto, isto é uma conta de 1 500 dólares, e ela haveria de querer saber onde é que dormíamos.
Geçen hafta fatura Robin Harris diye birine gönderildi.
Há alguns dias atrás mudaram o nome da conta... para Robin Harris.
Bir fatura ödeyemiyor musun?
Não consegues pagar uma conta?
Bana bir fatura gönder.
Manda-me a conta.
Yeni fatura mı getirdiniz? Hayır, benim oğIan bir "beagle" bulmuş.
Não, parece que o meu rapaz encontrou um beagle.
- Hastane nasıl fatura kesecek?
Como fará o hospital a cobrança?
Victoria's Secret'tan kesilmiş 120 dolarlık fatura.
Um recibo de $ 120 da Victoria's Secret.
Paket teslimat kutusuyla bırakılmış... uydurma bir fatura numarası ve uydurma bir geri dönüş adresiyle.
A encomenda foi deixada num livre serviço, com conta e remetente falso.
Aslında, burada bir fatura var.
Na verdade tenho aqui uma conta.
Çünkü hafta sonunda bunları toplayacaksın. - Ve bana fatura vereceksin. - Öyle olsun.
Porque, no final da semana, somas tudo e apresentas-me a conta.
Evet, fatura ödenene kadar yemek reyonu sana kapalı.
Pois até pagares esta conta, a praça de alimentação está fechada.
Arabanın gözümüzün önünde olması lazım, ve tabi fatura da şişmeye devam etmeli. "
Queremos vigiá-lo e manter a conta a correr. "
Sıfır ayı ve kocaman, içi dolu bir fatura.
Nada de ursos e um cheque grande e chorudo!
Nasıl bu kadar az fatura geldi?
Porque é que o meu pagamento é tão baixo?
Bak fatura hakkında bir şey söylerse sen bir şey bilmiyorsun, tamam mı? Beni arasınlar...
- Se disser alguma coisa da factura diz que não sabes nada, diz-lhe que me ligue.
Bunu gerçekten araştırdın mı? Fatura şişirmeden tüm ortakları tutuklayabilirsin.
Tem aí todos os sócios da firma por cobrança em ex cesso.
son iki ay içerisinde ordu için 72 ön cam fatura etmişsiniz?
Nos últimos dois meses, cobrou ao Exército 72 pára-brisas?
Fatura.
É o recibo.