Fikirler перевод на португальский
1,173 параллельный перевод
" Herkes seni beladan ucuza ve çabuk kurtarmak için fikirler verecektir.
" Toda a gente lhe dará ideias de como se livrar dos sarilhos fácil e rapidamente.
Fikirler. Çılgın, modern fikirler.
São ideias viris e modernas.
Fikirler yerine bir kadının öfkesi vardı
Em vez de ideias A raiva da prima dona
Bilgi, yeni fikirler... her şeyi değiştirecek.
O conhecimento, as novas ideias... tudo vai mudar.
Fikirler göt deliği gibidir, herkesin bir tane vardır.
As opiniões são como os cus, toda a gente tem um.
Bakın, hakkımda yanlış fikirler edinmenizi istemem ama bugün halledebileceğimizi umuyordum.
Não fique com má impressão, mas queria tratar disto ainda hoje.
Sanırım daha kötü fikirler de duymuştum.
Ora, penso já ter tido piores ideias ao longo da minha vida.
- Yine de farklı fikirler için Beverly'nin önerilerini istemekten kaçınma.
- De qualquer modo não te acanhes de aproveitar as dicas da Beverly.
Katalog için güzel fikirler buldunuz mu?
Bolas! E conseguiste ideias boas para o catálogo?
Sayın Hâkim, fikirleri çalma hakkımızı bizden alırsanız... Ondan mı gelecek bu fikirler?
Meritíssimo, se nos retirar o nosso direito de roubar ideias de onde é que elas virão?
Oh, bunun zihninde tam bir teknik ve operasyonel fikirler var.
Oh, este aqui tem a mente cheia de ideias e de pensamentos técnicos e operacionais.
Houston'daydım, silikon hakkında bazı harika yeni fikirler üzerinde çalışıyordum.
Estava em Houston a trabalhar numas ideias acerca do silicone. Vem da areia.
Fikirler gelirler ve giderler.
As opiniões mudam.
Soylu fikirler liderlik görevinden imtina ederken... alçaklar boşluğu doldurmak için atlayacaklar.
Quando mentes nobres fogem da liderança... canalhas correm para preencher o vazio.
Koca zaman düşünmek ve yeni fikirler üretmek için.
Sobra tempo para desenvolver suas idéias.
Kabul edilemez fikirler giderek yayılıyor.
Cada vez há lá mais ideias pouco ortodoxas.
Elaine, bu fikirler havada uçuşuyor.
Elaine, as ideias pairam no ar.
Ve bu küçük beş para etmezlerin bugün bize sunduğu fikirler... siz eskimişlerinki gibi yüzlerce işe... yol açabilir.
CONCURSO INFANTIL DE PROJECTOS NUCLEARES E as novas ideias que estes pequenos nos revelarão hoje poderão tornar obsoletos milhares de empregos como o vosso.
Biraz düşündüm ve çizgi filmi kurtarmak için bazı fikirler buldum.
Tenho umas ideias para melhorar o programa.
Hikayede ki yeni bölümler için aklıma çok güzel fikirler geldi, daha önce ki bölümlerde, geçen bazı diyalogları gözden geçirdim ve etkileyici değişiklikler yaptım.
Eu tenho diversas ideias brilhantes para os próximos capítulos de sua holonovela, como uma lista de revisões e mudanças de diálogos, que acredito, irá melhorar mais cedo os episódios.
Aklımda ki fikirler tükenmedi.
Estou sem ideias, ainda.
Yeni fikirler her zaman, korku dahil kuşku ile karşılanırlar.
Novas ideias são frequentemente recebidas com ceticismo... mesmo medo.
Ama bazen o fikirler kabul edilir ve kabul edildiklerinde... ilerleme meydana gelir.
Mas, às vezes, aquelas ideias são aceitas... e quando são... o progresso é realizado.
Belki de, şu kalbi, nasıl hızlı çarptırabileceğim konusunda, bazı fikirler edinebilirim.
Talvez isso me dará algumas ideias sobre como fazer seu coração acelerar.
Çünkü, özgür bir hayal gücü, fikirler esinlenme, çözümyolu bulma büyük bir zevk verebilir.
Ela permite idéias, soluções, e... pode providenciar uma grande satisfação. O progresso humano.
Aklından geçenler, kötü fikirler tatlım.
Estás a ter maus pensamentos, querido.
Kafamda garip fikirler var ama onları bastıramıyorum.
Tenho ideias estranhas na cabeça, não me consigo livrar delas.
Ne tür fikirler?
Que tipo de ideias?
- Çünkü aklımda kötü fikirler var.
- Porque estou a ter pensamentos maus.
Kevin ; kitaplar, sözcükler, fikirler ve benim bile anlayamadığım şeylerden oluşan birdünyada yaşıyor.
O Kevin vive num mundo de livros e palavras e ideias. Coisas que nem compreendo.
Biliyorum, biliyorum. Burada çalıştığımı tamamen unuttunuz fakat yemin ederim bütün geceyi ayakta moda şovu için fikirler üretmekle geçirdim ve gerçekten müthiş bir fikir buldum.
Eu sei, vocês quase esqueceram que eu trabalho aqui, mas não dormi pensando no desfile de modas.
Orada insanı yoldan çıkaracak fikirler var, Nick.
Ei! Você tem ótimas ideias ali, Nick.
Kafamda yeni fikirler dolaşıyor.
Estou cheio de ideias novas.
Doğa, hayat, düşünce gibi konularda senden çok daha derin fikirler ortaya koyuyor.
Ela me fala da natureza, da vida, do pensamento... coisas bem mais profundas que as que você me diz.
- Bende ilginç fikirler bulamıyor musun?
- Que não sou capaz de dizer?
Bu matematik, sayılar, fikirler.
É matemática, números, ideias.
Refakatçimin yanlış fikirler edinmesini istemeyiz.
Nós não queremos que a minha companhia fique com uma má ideia.
Bunlar ilginç yeni fikirler değil.
Não são produtos novos interessantes!
Bu parlak fikirler aklına nereden geliyor?
Como você tem estas idéias brilhantes?
Bahsettiğiniz tüm bu şeyler, bu varlıkbilim şoku falan,... körü körüne bağlandığımız bu fikirler, hem yanlış, hem de tehlikeli fikirler bence.
Toda esta conjectura, o choque ontológico de que fala para o qual estamos mal preparados, é na minha opinião não só falsa, mas também perigosa.
Burada her zaman çok parlak fikirler üretiyoruz... fakat daha sonra, hiçbirini hatırlayamıyorum.
Bolas, pensamos sempre em tantas coisas brilhantes aqui em baixo... mas depois, não nos lembramos delas.
Gerçekten çok zekice fikirler.
Quer dizer, são brilhantes!
Hepsi kısmen güzel fikirler ama gerçekten karanlık tarafa geçmek isterseniz en uygun yeri biliyorum.
São todas ideias moderadamente fixes, mas se querem mesmo pintar a manta, sei onde irmos.
Bana olan kini bin kat daha artacak. Onun beynine delice fikirler sokmalıyız. Oğlu Lucius'u bir sürpriz bekliyor.
E exarcebando a loucura, vou levá-lo a mandar buscar Lúcio, seu filho.
Gelecek toplantı için yeni fikirler denediklerini sanmıyorum. "
devem estar a lançar ideias antes da próxima reunião.
Ses ritim, fikirler. Nereden geliyorlar?
O som, o ritmo, as ideias... de onde é que elas vêm?
Bazıları onun biraz yavaş olduğunu söyler ama yanılırlar. Zor durumların üstesinden gelebilecek fikirler üretir.
Há quem a chame atrasada mas não é, tem uma memória à prova de bala para factos.
Butun bu fikirler para getirir
Só preciso de um investidor.
Fikirler aklımda uçuşuyor.
As ideias surgem tão depressa.
İşgal edilmiş bölgelerde anti komünist ve anti Yahudi fikirler yayılacak.
"Nada deve ser feito para interferir com quaisquer purgas"
Meraklısın ve güzel fikirler üretiyorsun.
- Sim.