Gelıyorum перевод на португальский
162 параллельный перевод
Gel, onu terk ettiğine inanamıyorum.
Ora, não acredito que ela o tenha abandonado.
Sanırım çok iyi anlıyorum. Gel hadi.
Acho que entendo muito bem.
Gel pisi, pisi. Peki ama, kedimi arıyorum.
Estou à procura do meu gato.
Yatağa gel, gece sen dışardayken uyuyamıyorum.
Anda para a cama, de outro modo não consigo dormir.
Gel yanıma. Anlıyorum.
Venha aqui.
Çalılara gel, seni duyamıyorum!
Ei, você no arbusto, não o consigo ouvir!
Gel hayatım, öğle yemeği yiyelim. Seninle bir tur atmak için sabırsızlanıyorum.
Vamos, querido, vamos almoçar.
- Yapıyorum. Gel ya da gelme.
Vou, quer tu ou avô me acompanhem ou não.
Sağ tarafa, koş o tarafa. Dön ve devam et... Seni çağırıyorum, gel ve karıştır beni.
Em nome da linha fluente, torta e direita, eu vos convoco.
Gel Watson, geç kalıyorum.
Vou atrasar-me!
Anlıyorum sen gel güzel sıradaki bunu mu istiyorsun?
Estou a ver... Selo de borracha, obrigado, próximo.
Gel, seni alıyorum.
Ora então...
Geri gel! Hayatımda iğrençlik kategorisinde bu oyuncuya denk birini görmemiştim,... ama ona tapıyorum!
Nunca na minha vida vi nada que se lhe pudesse comparar, mas achei-o magnífico.
Artık gel. Yalnız kalamıyorum.
"Quero que venha." "Não quero estar só."
Gel buraya. Sana neden bakıyorum biliyor musun?
Queres saber por que olho para ti?
Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum.
É difícil de perceber, porque estou a suar mas uso exactamente o que diz no frasco de gel.
Bilmek isteyeceğini sanmıyorum ama içeri gel.
Acho que não vais querer saber... de qualquer modo, entra.
Kendine gel gerzek, şu an çalışmıyorum!
Acorde, amigo. Estou de folga.
Ross, şaka yapıyorum. Gel buraya.
Ross, é no gozo.
Chakotay ve ben, yarın sabah biyomimetik jel ikmali yapacağız, ve şu anda o şeyi nakledebilmek için uygun bir konteynır bulmaya çalışıyorum.
Chakotay e eu temos que apanhar um suprimento de gel biomimético amanhã de manhã e estou a tentar achar o recipiente que é listado como o dispositivo próprio de transporte.
Ö zaman saat 7de 1 Milyonla benim evime gel, çünkü malı açık arttırmaya çıkarıyorum.
Então se queres, trás um milhão á minha casa ás 19 : 00 porque eu vou leiloar esta merda.
Ah anlıyorum. Hadi gel biraz temiz hava alalım.
Será melhor que saiamos, vai fazer-nos bem.
Anyanka, seni çağırıyorum. Küçük düşürülmüş bütün kadınlar adına,... Gel buraya.
Anyanka, suplico-te... em nome de todas as mulheres desprezadas,... que venhas até mim.
Ve bir haftadır dişlerimi saç jölesiyle fırçalıyorum.
E há uma semana que escovo os dentes com gel do cabelo.
Seni tam olarak tanıyorum... Gel ve içime eri...
Conheço-te completamente, vem derreter-te comigo.
Lütfen kendine gel. Seni tanıyorum.
Tens de lutar contra ele.
Chris'i futbol maçına bırak ve direk eve gel. Tatlım, sana yalvarıyorum.
Querido, estou a implorar-te.
Peki. Sanıyorum ki biz... Gel!
Bem, suponho que precisemos.
Şaka yapmıyorum. Hemen gel!
É a sério.
10.30'da çıkıyorum. 9'da Okeechobee Yolu'nun köşesine gel.
Eu saio às 10 : 30. Vai ter comigo à Route 9 e Okeechobee Road.
Yarın vaktin olursa gel. "Merhaba, nasıl gidiyor" diyen herkesten nefret etmeyi planlıyorum.
Amanhã, se tiveres tempo, estou a pensar em desprezar todos os que disserem : "Tudo bem?"
Gel. Düşünüyorum da, değerlendirmemi yapacak olanın Dr. Cox olmasını boşuna takıyorum.
Agora que penso nisso, eu estou excitadíssimo por ser o Dr.Cox a avaliar-me...
Anlıyorum ki senin fikrin değişmeyecek ama biz arkadaşız, değil mi? Hadi gel el sıkışalım.
Eu era apenas uma mãe solteira assustada a trabalhar numa fábrica para tentar pôr comida na mesa, mas quando soube das nossas condições de trabalho bárbaras, eu sabia que algo tinha de ser feito.
Seni Durga Puja'ya çağırıyorum Gel lütfen.
Estarei à tua espera para o Durga Puja.
Gel Martin. - Erling'in bunu yaptığına inanamıyorum.
Você não vai viver fazendo tortas!
Gel, otur. Partiye gelebileceğimi sanmıyorum.
Não acho que consiga ir à festa...
Dörtte açıyorum, o zaman gel, tamam mı?
Volte ás 4 : 00, quando eu abrir, está bem?
Şaka yapıyorum. İş çıkışı gel.
Estava a brincar.
- Seni uyarıyorum gel buraya - Seni yakalarsam eğer...
Achas que os teus pais vão querer?
Bir tutsak gibi yatıyorum. "Gel ölüm, hüzünlü bir selvi ağacını dibine gömün ben."
"Apressa-te, morte, e faz do triste cipreste o meu leito."
- Hadi gel, ben ısmarlıyorum.
Convido eu. - Claro.
- Gel bana yardım et. - Ben botanikçi değilim, ama bu katrandan bir şey büyüyeceğini sanmıyorum.
Não sou botânica, mas penso que não crescerá nada... deste pedaço de alcatrão.
- Yapamıyorum. - Gel buraya.
Anda cá.
Yapamıyorum. Ben kötüyüm. Buraya gel.
- Não consigo, sou ruim.
- Bak ne diyeceğim gelecek perşembe çalışıyorum, [br] geri gel ve tekrar sor, bakarız.
- Fazemos assim. Trabalharei a próxima 3ª feira. Volta, pergunta-me nesse dia, e veremos.
Gel. Gel, Nerissa. Aşk meleğinin aceleci elçisini görmek için sabırsızlanıyorum.
Vem, vem, Nerissa... anseio por ver esse célere correio de Cupido que chega tão galante.
Oğlum teknik tabir kullanıyorum ki bizi saf zannetmesin ya... 216, sen benimle gel
Uso termos técnicos para não pensar que somos ingénuos. 216, anda comigo.
Burada olduğuna inanamıyorum! Buraya gel.
Nem acredito que estejas aqui.
Seni duyamıyorum. Kapına gel.
Mal te posso ouvir.
Anlamıyorum. Gel.
- Não compreendo...
Dün sabahı hatırlıyorum. Dün geceye gel.
Eu lembro-me de ontem de manhã, passa rápido para ontem á noite.
geliyorum 2650
geliyorum efendim 21
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorlar 662
geliyor mu 41