Geniş перевод на португальский
5,050 параллельный перевод
Bol doktor önlüğü giydiğini fark ettim yani geniş sweatshirt sevmesi de mantıklı duruyor.
Já reparei que ele usa toalhas largas, por isso também deve gostar de camisolas grandes.
Tamam, şimdi olabildiğince geniş sallayın.
Agora você balança amplo.
Geniş bir arka bahçe istediğimden bahsetmiş miydim?
Eu disse que queria um quintal grande?
Çok geniş çamur tabakaları ortaya çıkıyor.
Uma vasta área de pântanos fica exposta.
Melek çocuğun poposu alışılmadık biçimde geniş.
São incomumente fartas as ancas do querubim.
Bakış açınız çok geniş, Bay Turner.
É um homem de grande visão, Sr. Turner.
Cinsel taciz. Geniş kapsamlı bir konu.
Agressão sexual é uma categoria mais vasta.
İnternet pornografisinin yüksek tüketiminin aile hayatındaki huzursuzluklara etkisi sadece o anda etkisi altında kalan kullanıcıya zarar vermekle kalmıyor aynı zamanda daha geniş bir çevreyi de etkiliyor.
Na medida em que o consumo de pornografia na internet é um factor que subverte a vida famiiar, prejudica não apenas aqueles afectados imediatamente pelo utilizador, mas também a sociedade como um todo, e ainda, como pesquisas empíricas demonstram, para o relacionamento
İnternet pornografisinin yüksek tüketiminin aile hayatındaki huzursuzluklara etkisi, sadece o anda etkisi altında kalan kullanıcıya zarar vermekle kalmıyor aynı zamanda daha geniş bir çevreyi de etkiliyor.
À medida que o consumo de pornografia na internet é um factor que subverte a vida familiar, prejudica não apenas aqueles imediatamente afectados pelo utilizador, mas também a sociedade como um todo, e ainda, como pesquisas empíricas demonstram, para o relacionamento
Geniş, bol kıyafetler giyip rahat olmak kadar... sevdiğim bir şey yok.
Não há nada de que eu goste mais do que vestir roupas largueironas e poder descontrair-me.
Kürekli önayaklar geniş ve çok güçlüdür kazmak için idealdir.
Os membros anteriores em forma de espada são enormes e poderosos ideiais para escavar.
- Kralın talepleri bu kadar geniş olmasaydı bahçeyi kendim yapardım.
Se as exigências do rei não fossem tão vastas, eu mesmo construiria os jardins.
Geniş, düz bir alan.
É uma zona grande e plana.
Saha taraması için daha çok adama ihtiyacımız olacak şu 3 yol üzerinde olabildiğince geniş güvenlik önlemleri alın nöbet tutun ve geçen her aracın plakasını alın.
Precisamos de mais homens para fazer uma busca. Vamos estabelecer um perímetro alargado nas três estradas. Anotem todas as matrículas dos carros que passarem.
Cinayet için müfettiş desteği istiyoruz geniş bir soruşturma için ne kadar verebilirseniz.
Precisamos de apoio forense para o corpo encontrado. - Tudo o que sirva para o levar.
Bu kadar basit. Atlantik kıyıları geniş bir şekilde açılır
Tão simples como isso.
Her zaman güzel, kısa, geniş ve havalıydı.
Sempre bonitos e curtos, largos e graciosos.
Geniş bir elbise ve güzel ayakkabılar giymiş çünkü çok mutlu.
Ela está a usar um vestido largo e sapatos bonitos, porque ela está muito contente.
Anlayacağınız üzere kont ile yıllardır süren geniş çaplı anlaşmalarımız vardır ve en büyük oğlunun başına gelenleri duymuş bulundum.
A verdade é que tive muitos negócios com o Conde, ao longo dos anos. E, portanto, há muito que sabia da tragédia que se abateu sobre o seu filho mais velho.
Evet sen, geniş anlamıyla sen de bir dedektifsin.
Sim, em termos gerais, és detetive.
Kurşun etkisi geniş bir alana yayılmaz. Genelde tek bir yerde olur ; o yüzden çok az veya sıfır enerji aktarımı yaşanır.
O impacto não alastra para uma zona grande, é centralizado, por isso, não há ou há pouca transferência de energia.
Dave, geniş çapta kıtlığın fotoğrafını gösteremedikçe...
Dave, a menos que me mostre uma pessoa, ou uma foto... desta fome que diz...
Geniş açıya geç, kamera 2!
Abre, câmara dois.
Ordu ve protestocular arasında geniş çaplı şiddet var.
Violência em larga escala entre o exército e os manifestantes.
Bu, bildiğimiz en geniş ölçekteki haliyle, kozmos :
Este é o cosmos, à maior escala que conhecemos.
Daha geniş aç.
Bigger.
Cannon, yıldızların, tayfsal çizgi şablonlarına göre yedi geniş kategoriden oluşan kesintisiz bir dizilime sahip olduğunu keşfetti.
Cannon descobriu que as estrelas cabiam numa sequência contínua de sete grandes categorias, conforme os padrões das suas linhas espetrais.
Geniş bir sıcaklık yelpazesinde tayfların nasıl görüneceğini hesapladım ve senin sınıflandırma sisteminle kusursuz biçimde uyuşuyorlar.
- Conta-me. Calculei o aspeto que o espetro deverá ter numa grande variedade de temperaturas, e correspondem na perfeição ao teu sistema de classificação.
O kadar geniş durma dedim.
Eu disse-te para não te espalhares tanto.
Sana ne kadar geniş bir yelpazede çalışabileceğimi gösteriyorum.
Só estou a tentar mostrar-te o meu alcance.
Her zaman çocukça demişimdir, hüsnükuruntu, kesin surette ilkeller için, bütün bu, bütün bu umutlar, hayat için bir amaç, daha geniş bir anlam.
Sempre disse que era infantil, um desejo vão de gente primitiva. A esperança duma vida com propósito, de um significado mais lato, de que todo o nosso sofrimento faz parte de um plano superior.
Laurel yolu daha geniş.
Em Laurel podemos ultrapassar.
Geniş açıda çekiliyor.
Grande angular.
Jeremy Danvers benim geniş ailemin bir parçası.
O Jeremy Danvers faz parte da minha extensa familia.
Geniş bir cemaatim var.
Tenho uma congregação enorme.
Çok geniş.
Tão largo.
Kimin ne iş karıştırdığını daha geniş bir zamanda çözeriz.
Vamos descobrir quem fez asneira e como quando tivermos mais tempo.
kendine aldığını düşünüyoruz, ama her ihtimale karşı bölgeyi geniş çapta araştırıyoruz.
Nós achamos que ele a levou com ele, mas ainda estamos a varrer a área, só para ter certeza.
Bence kapsamını daha geniş tutmalısın.
Acho que precisas de ser menos selectiva.
Koridor, nasıl da geniş hissettiriyor, değil mi?
Então, vêem como o corredor amplia a sensação de espaço?
İki yatak odalı, geniş ve aydınlık.
" Dois quartos, muito espaço e luz.
Göğüs kafesinde ezilme, kompresyon kırıkları ve geniş çaplı iç organ hasarı var.
Há costelas esmagadas, fracturas por impacto, extensos danos nos órgãos internos...
Merak etme, geniş açılı mercek kullanıyorum.
Na garagem. Não te preocupes, estou a usar uma boa lente.
Geniş ölçekli bir epilatör.
Um estrilador de amplo espectro.
Küçük ama çok geniş kemer göbekli bir adam için onur vericidir.
"Com aquele cinto muito largo..." "... que muito favorece um homem com uma cintura em expansão. "
- Hangisi daha geniş?
- Qual é a maior?
Geniş gövdeli bir jete rastladım
E ali vi Um jacto de corpo largo
Cumhuriyetçiler bu mantıklı çok geniş kapsamlı paketi hak reformu talep ederek geçirmekte başarısız oldular ve federal hükümet tarafından ellerindekini harcamaya zorlanacaklar.
Se os republicanos não conseguirem aprovar um pacote abrangente razoável, exigindo uma reforma da Previdência, eles forçarão o Governo Federal a congelar os gastos.
Kalbim, Profesör Van Helsing'i öldürmeni affedecek kadar geniş değil.
O meu coração não é grande o suficiente para te perdoar pelo homicídio do Professor Van Helsing,
Genis durus al.
Pernas abertas.
Geniş açıdan al.
Grande angular.