Grissom перевод на португальский
904 параллельный перевод
Grissom.
Grissom.
Bu Langley Üssü'nden Gus Grissom değil mi?
Não é o Gus Grissom de Langley Field?
Yıldız gezgini Gus Grissom.
Viajante das estrelas Gus Grissom.
Virgil I. "Gus" Grissom!
Virgil I. "Gus" Grissom!
"yazan : Betty Grissom." Ya da " yazan...
"por Betty Grissom"... ou...
"Virgil I. Grissom."
"por Virgil I. Grissom".
Grissom dış uzaydaki yolculuğunun tepe noktasına az önce vardı... ve birazdan dünya yörüngesindeki gelecek uçuşlar için gerekli... çok değerli verilerle aşağı iniyor olacak.
Grissom acaba de atingir o clímax da sua viagem ao espaço. Quando descer trará consigo os valiosos dados... necessários para as futuras viagens que orbitarão em torno à Terra.
Birleşik Devletler Başkanı'nın emriyle... görevinin gerektirdiğinin ötesinde cesaret gösteren... Yüzbaşı Virgil l. Grissom'a...
Por ordem do Presidente dos Estados Unidos, a Medalha por Distinção de Serviços... é dada ao Comandante Virgil I. Grissom,
Burada Virgil l. Grissom ve güzel eşi Betty'yle birlikteyiz.
Estamos aqui com Virgil I. Grissom e a sua encantadora esposa Betty.
Hepimiz Gus Grissom'la gurur duyuyoruz.
Todos nos orgulhamos do Gus Grissom.
Dünün önemli olaylarını gözden geçirirken... Amerika'nın en yeni kahramanı Gus Grissom'ı görüyoruz. Onlara önce kapsülü kurtarsınlar diye bağırıyor.
Revendo os dramáticos eventos de ontem, aqui está o mais recente herói americano, Gus Grissom, a gritar para que salvem a cápsula primeiro.
Kapsül kaybolmuş olsa da, yeni kahramanımız... astronot Gus Grissom kurtarıldı.
Apesar da perda da cápsula, o nosso novo herói, o astronauta Gus Grissom, escapou ileso.
Dört yıl sonra, astronot Gus Grissom... astronot White ve Chaffee'yle birlikte... Apollo kapsüllerinde çıkan yangında can verdi.
Quatro anos mais tarde, o astronauta Gus Grissom morreu... juntamente com os astronautas White e Chaffee... na sequência da entrada de fogo na sua cápsula Apollo.
"Federasyon Araştırma Gemisi Grissom araştırmalarına başlamak üzere Yaradılış'a varmıştır. Komutan J.T. Esteban."
Nave científica Grissom a chegar ao planeta Génesis, sector Mutara, para iniciar pesquisa.
Grissom'dan Saavik'e. Yaşam biçiminden radyasyon yayıldığını tespit ettik.
Estamos a receber radiações da forma de vida.
Saavik'ten Grissom'a.
Saavik a Grissom.
Yıldız Filosu Komutanlığı, burası USS Grissom. Altuzay şifreli kanalı 98,8'deyiz. Cevap verin lütfen.
Comando da Frota, aqui U.S.S. Grissom no canal codificado sub-espacial 99.8.
Grissom, ben Saavik. Acil durum frekansındayım.
Grissom, aqui Saavik na frequência de emergência.
Grissom bir düşman saldırısı sonucunda yok edildi.
Parece que a Grissom foi destruída por um ataque inimigo.
Komutanım, Yıldız Filosu Grissom'la muhabere yapıyor.
É a Frota para a U.S.S. Grissom.
Grissom neyin peşinde?
Que andará a Grissom a tramar?
Amiral, Grissom hiçbir kanaldan cevap gelmiyor.
Não há resposta da Grissom em nenhum canal.
Grissom olabilir.
Pode ser a Grissom.
Grissom, burası Atılgan.
Enterprise chama Grissom.
Grissom, burası Atılgan. Duyuyor musunuz?
Enterprise chama Grissom.
Grissom burası Atılgan.
Enterprise chama Grissom. Escuto.
USS Grissom'ı sizin geminiz yok etti.
Sua nave destruiu U.S.S. Grissom.
Belediye başkanı olarak, bu sorunun kaynağını kökünden kurutacağıma söz veriyorum Büyük patron Carl Grissom yakalanacak.
Como presidente da Câmara, prometo acabar com a fonte desta corrupção... o padrinho Carl Grissom.
Eğer bu palyaço Grissom'a dokunacak olursa, onun ciğerlerini söker, eline veririm.
Se esse palhaço pudesse tocar no Grissom, já me teria ocupado dele.
İlişkimizi bilse Grissom da senin eline bir şeyler verebilirdi.
Se o Grissom soubesse de nós... ele é que era capaz de se ocupar de ti.
Grissom'a hesap veririm, psikopatlara değil.
Eu dou contas a Grissom, não a tarados.
Sen sadece bir piyonsun, ve Grissom da bunun farkında.
Tu és um chanfrado, e Grissom sabe-o.
Grissom'u mahkemeye çıkartırsanız, korkuları geçecektir.
Não terão quando levar Grissom a tribunal.
Eğer onu yakalayabilirsek, Grissom'a ulaşabiliriz.
Se o apanharmos, apanharemos Grissom.
Burada yetkili benim, Carl Grissom değil.
- Quem manda sou eu, não Carl Grissom.
Grissom... tekrar ortaya çıkana kadar işleri ben idare edeceğim.
Até Grissom reaparecer... eu assumo a presidência.
Grissom kendisi niye söylemiyor bunu?
Porque não é Grissom a dizer-nos isso?
Grissom işlerini size mi devretti?
Grissom cedeu os negócios dele?
Bay Grissom benden, bir dostu olarak geri dönünceye kadar işlerine göz kulak olmamı istedi.
O Sr. Grissom pediu-me o favor... de gerir os negócios dele até ele regressar.
Grissom'ın imzası yasaldır.
A assinatura é autêntica.
Grissom'ın adamlarını idare ediyor.
Chefia os homens de Grissom.
O şeytan adam hakkında söylenenlerin çoğu doğruydu Patron Grissom.
Algumas eram verdade no tempo desse espírito maligno... que era o Padrinho Grissom.
Beni kandırmayın Bay Girrison.
- Não me anime, Sr. Grissom.
- Ben Dr. Saul Grissom.
- Fala o Dr. Saul Grissom.
Polis acil durum. - Ben Dr. Saul Grissom.
- Fala o Dr. Saul Grissom.
Grissom'ın şirketinin devletle anlaşmaları vardı. Yani bu soruşturma, FBI'ın yetki alanına girer.
O Grissom tinha contratos com o Governo, logo esta investigação está dentro da jurisdição da Agência.
Grissom'un ölümünün nedenlerini daha yakından incelemek istiyorum.
As circunstâncias que envolvem a morte do Grissom devem ser estudadas.
- Görünüşe göre, Grissom bir yangın ihbarı için 911'i aramış.
- O Grissom participou um incêndio.
Üstünde Grissom'ın parmak izleri varmış.
Estava cheio de impressões digitais do Grissom.
Grissom, cevap verin. Çok güzel.
Óptimo!
Dale Girrison, FBl.
Dale Grissom, FBI.