Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ G ] / Görüyoruz

Görüyoruz перевод на португальский

1,652 параллельный перевод
B.'nin dudaklarında gülümseme mi görüyoruz?
Será um sorriso nos lábios de B?
Bu 23-david, Şu an hedefi görüyoruz.
David 23. O indivíduo está a entrar no clube.
Bugünkü anlayışımızın büyük bir kısmı gazetede, televiyonda ve radyoda gördüklerimizden ibaret ve biz aşırı uçları görüyoruz, siyah beyaz düşüncelerimiz şartlandırılmış. Ben böyle düşünüyorum.
Grande parte do que sabemos vem do que lemos, do que vemos na TV e no rádio hoje em dia, e os pensamentos maniqueistas radicais são reforçados por eles.
Evet görüyoruz.
Sim, Sr. Monk, estamos a vê-lo.
Sara'yı işleri yoluna koymaya çalışırken görüyoruz. Koşullar aşırı uç noktalarda. Bunlara karşı bir şekilde kendini savunurken bunlar özünde olduğu kişiyi bir şekilde değiştiriyor.
Eu prevejo a Sara a tentar fazer a coisa certa... as circunstâncias são tão extremas... que respondê-las de qualquer maneira... muda o que ela é, fundamentalmente.
Evren'e baktığımızda bize karşılıksız en yüksek enerji getirisi sağlayan sürecin Güneş gibi yıldızların merkezinde cereyan etiğini görüyoruz.
Quando você olhar para o cosmos o processo que lhe dá o maior retorno de energia, sem custo, é o que acontece no centro de uma estrela como o Sol.
Çok büyük bir kütle patlaması olduğunu görüyoruz. Şuradaki küçük görüntüye bakacak olursanız üzeri örtülü olan Güneş burada. Uzaya saçılan kütleye bakın.
Vemos uma enorme explosão de material que está a sair e se olhar aqui para esta pequena imagem, o Sol está coberto, e olhe para a massa que está a ser expulsa para o espaço.
Termometreyi ateşe yaklaştırdığımda, derecenin çok yükseldiğini görüyoruz.
Se eu mantiver o termometro perto do fogo, temos uma leitura muito alta.
Artık kendi işimizi kendimiz görüyoruz.
Agora fazemos as coisas sozinhos.
İğnenin corpus callosum bölgesindeki yerine bakacak olursak beynin iki lopunu gerçekten de birbirine bağladığını görüyoruz.
Se estudarmos bem a posição da agulha alojada no corpo caloso, ela literalmente ligava os dois hemisférios do cérebro dele
Birden bire, küçük bir bebege dogru yaklasan, asagilik yilanlari görüyoruz. Bebek bizim gözetimizde degil.
De repente, vemos as malditas cobras a aproximar-se de um bebezinho.
Gary ve oğlanı görüyoruz ama kız ortada yok.
Vemos o Gary e o menino, mas eu não vejo a menina.
- Kamerayi yukari kaldir pantolon agini görüyoruz sadece.
Levanta a câmara! Estou a olhar para a braguilha dele!
Ne siklikla hayalî karakterlerin gerçek olduklarini görüyoruz ki?
Com que frequência vemos uma personagem querida ganhar vida?
Hepimiz seni görüyoruz.
Todos conseguimos ver-te.
Sonucunu volkanlar şeklinde görüyoruz. Ama bu yalnızca işin bir kısmı.
Nós vemos o resultado na forma de vulcões, mas isso é apenas uma parte.
Evet, birbirimizi her gün görüyoruz ama bunun gerçekten iyiye gittiğini düşünüyorum.
Sim, vemo-nos todos os dias, mas acho que está a correr muito bem.
Yine kasıtlı koyulmuş bir delil görüyoruz.
Nós mais uma vez aparentamos ter as provas forjadas.
Ve sonra baktığımızda sadece, ayırdığımız şekilde duran bizden ayrı birçok insan görüyoruz.
Aí concluímos que só vemos os outros separados de nós do modo em que eles estão afastados.
Dünya'nın yazgısındaki tesâdüfî bir hâdisenin olağanüstü sonuçlarını görüyoruz.
Vimos as extraordinárias consequências que teve para o destino da Terra um acontecimento meramente casual.
Her gün birbirimizi görüyoruz.
Vemos-mos todos os dias.
2 Ocak salı öğleden sonra, sovyet büyükelçiliği ile ve moskova arasında şifreli mesaj tarafiğinin arttığını görüyoruz.
Começando no final da tarde de 3ªfeira, 02 Janeiro, as interceptações de rádio... mostram um aumento dramático do tráfico de comunicações codificadas entre a embaixada soviética e Moscovo.
Sonra birbirimizi görüyoruz.
Vemo-nos depois. Vamos?
Şimdi, cesaretlerine sahip olup olmadıklarını görüyoruz _ fikri gerçekte.
Falta saber se eles têm coragem de passar da equipa aos factos.
Ne yaptıklarını görüyoruz.
Vejamos o que fazem.
Nesilin bir sonraki nesile aynı hataları emanet ettiğini görüyoruz, Methos.
Observamos geração após geração cometendo os mesmos erros, Methos.
Düşmanın yaklaşan yelkenlerini görüyoruz.
Estamos vendo as velas do inimigo aproximarem-se.
Sizi görüyoruz.
Temo-lo à vista.
Yalnız başına, gizemli bir koşucu görüyoruz.
- Vincent? - mostram um corredor misterioso.
Bu gece burada bir sürü devlet dairesinden gelen görevlileri görüyoruz.
Assistimos à chegada aqui, esta noite, de uma série de funcionários de outras tantas agências federais.
Güzel aksiyonlar görüyoruz, Phil.
Estamos a ver muita acção, Phil.
... Los Angeles polisi bölgeyi boşalttığını görüyoruz.
A polícia de Los Angeles cercou a área. Estabeleceram um perímetro de segurança.
Şimdi kolunu görüyoruz.
Agora eis o braço.
Görüyoruz.
Sim, estamos a ver.
Her gün görüyoruz bu haberi.
Todos os dias.
- Evet görüyoruz.
- Estamos, sim!
İleriye bakıyoruz, ve fırsatları görüyoruz tehlikelerin nerelerde yattığını, ve yaşamayı seçiyoruz.
Olhamos para o futuro, vemos onde estão as oportunidades, onde residem os perigos e fazemos escolhas para sobreviver.
Ve Dünya'nın bir uyum krizi olmaz. Çünkü şu anda o tek bir türün diğer canlıların yaşamasına çok az bırakarak Dünya'nın kaynaklarının çoğunu kullandığını görüyoruz.
E pode ser uma crise de harmonia para a Terra, porque vemos que uma espécie está a apoderar-se de tantos recursos da Terra que está a deixar muito pouco para outros animais que vivem nela.
Birinci kurbanın yayılmış cesedini görüyoruz.
Vimos o corpo dilacerado da vítima no 1.
Ve uzakta, zirvede küçük bir adam görüyoruz.
Vemos um homenzinho, arrastando-se para o cume.
Neden bu avukatı görüyoruz?
Porque é que viemos a este advogado?
Sibirya'da hapiste yattığını görüyoruz. ... ve bir hırsız olduğunu.
Vê-se que estiveste preso na Sibéria... e que foste um ladrão.
Senin uğruna yaşadığın hayatı da görüyoruz.
Como é que isto é viver naquilo que acreditas? Toma como exemplo o 11 de Setembro.
Bizler karşıya bakınca sizi, filmlerinizi politikacılarınızı ve Paris Hiltonlarınızı görüyoruz..
Nós olhamos através e vemos-te a ti, os teus filmes, os teus políticos, as tuas Paris Hiltons.
Hedefi görüyoruz.
Acho que encontrámos o vosso homem.
biliyor musun bazen düşünüyorum da biz sadece başka insanları görüyoruz ya da başka şeyleri.
Sabes, acho que às vezes deviamos ver outras pessoas ou algo assim.
Peki o zaman ne görüyoruz? - Ağaçların tepesini.
- O que vemos?
Hayaletler mi? Onları yalnızca biz mi görüyoruz?
Será que só nós os vemos?
Sıradan suçlulardan bile daha kötü muamele görüyoruz ve siz bana "Nasıl, hayatından memnun musun?" diye soruyorsunuz.
E pergunta-me se gosto?
- Sizi görüyoruz.
- Estamos a ver-vos!
Buradan bir kaç görüntü görüyoruz.
Não estou certo de que sejam todas... gravadas hoje, mas estas foram apresentadas pelo Hezbollah.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]