Harcourt перевод на португальский
86 параллельный перевод
Efendim, bu bey Dr. W. Gregory Harcourt.
Este cavalheiro é o Dr. W. Gregory Harcourt.
Dr. Harcourt savcılık makamının bu davadaki psikiyatrıdır.
O Dr. Harcourt é o psiquiatra do Povo neste processo.
İzninizle Dr. Harcourt'un masamızda gözlemci olarak oturmasını talep ediyoruz.
Pedimos que ele seja autorizado a sentar-se connosco, como observador.
Dr. Harcourt, üniversite eğitiminizi nerede aldınız?
Dr. Harcourt, em que universidade estudou?
Hepsi bu kadar Dr. Harcourt.
É tudo, Dr. Harcourt.
- Harcourt Fenton Mudd.
- Harcourt Fenton Mudd.
Kaptan Kirk, bir daha ki emirlerinizi Harcourt Mudd'dan alacaksınız.
Capitão Kirk, as suas próximas ordens serão dadas por Harcourt Mudd!
- Harcourt Fenton Mudd, hırsız...
- Harcourt Fenton Mudd, ladrão...
- Stella, canım.
- Stella, querida. - Harcourt!
- Harcourt! Harcourt Fenton Mudd!
Harcourt Fenton Mudd!
Harcourt Fenton Mudd, nerelerdeydin?
O que andaste a tramar? !
- Harcourt!
- Harcourt!
Harcourt Fenton Mudd, ne halt karıştırıyorsun?
Harcourt Fenton Mudd, o que andaste a tramar? !
Harcourt!
Harcourt!
Harcourt Fenton Mudd, çok içiyor, çok yiyorsun.
Harcourt Fenton Mudd, andas a comer e a beber demais!
Ama bundan Hartcourt Smith'e bahsetmemeni tercih ederim. Yoksa, beni çoktan mevta sayıp gömdü bile mi?
Mas prefiro que não diga nada ao Harcourt-Smith, ou o sacaninha já me matou e enterrou?
Al Giddons. "Lakefront Kışı" Harcourt Brace. 1948.
AI Giddons, "Lakefront Winter", da Harcourt-Brace, 1 948.
İyi bir hafta sonu geçirmenizi dilerim. "
Bom fim-de-semana. Gabinete do Sr. Harcourt "...
Seni iteceğim.
- Eu empurro-te. - Sr. Harcourt!
Bekleyin!
Espere! Sr. Harcourt!
Durun efendim.
Sr. Harcourt, pare!
Şunu dinleyin Bay Harcourt.
Tome lá, Sr. Harcourt!
Biraz izin verin, yardımcım Bay Harcourt'u çağırayım.
Vou chamar o meu sócio, o Sr. Harkward.
Scottie Harcourt, bu da Bayan Clark.
Scottie Harkward, essa é a Sra. Clark.
Bayan Harcourt, ne kadar sağlıklı görünüyorsunuz!
Sra. Harcourt, como parece melhor!
İlk raketçimiz, Batı Covina'nın yeni kurulan Harcourt Uluslararası Masa Tenisi Enstitüsünü temsil eden Gerald Harcourt.
Nosso primeiro competidor, representando o Instituto Internacional Harcourt de Tênis de Mesa, de West Covina. Gerald Harcourt.
İlk set Gerald Harcourt'un.
Primeiro jogo para Gerald Harcourt.
Harcourt 1 - 0 önde.
Harcourt lidera por um a zero.
Servis, Gerald Harcourt'un.
- Gerald Harcourt no serviço.
Harcourt, 9 - 6 önde.
Harcourt lidera por 9 a 6.
Servis Harcourt'un.
Harcourt no serviço.
Bay Harcourt tavan arasında sıçan yuvası olabileceğini düşünüyor.
Sr. Harcourt pensa que pode haver ninhos de ratos no sótão.
Tek bulduğum adı, Anna Harcourt 25 yaşında Bethesda'da doğmuş 2009 yılında George Washington Üniversitesi'nden mezun olmuş Baltık ve Slav dilleri üzerine lisans yapmış.
Só sei que era Anna Harcourt, 25 anos, nascida em Bethesda, licenciada pela Universidade de George Washington em 2009. Bacharel em línguas bálticas e eslavas.
Sen ve Anna Harcourt hakkındaki bütün bağlantılar silinecek.
Qualquer ligação entre si e Anna Harcourt será eliminada.
Anna Harcourt'un giriş kartı dördüncü kattan çıkış yapmak üzere tam olarak şimdi.
O cartão de Anna Harcourt coloca-a a sair no quarto andar agora... mesmo.
Harcourt'un dairesindeki bilgisayarın taranmasını istiyorum ayrıca hemen Washington'a bir saldırı ekibi yollayın.
Quero o portátil do apartamento da Harcourt examinado, e quero uma equipa de assalto em D.C., já.
Ben, Anna Harcourt. Sizi aramam gerekiyor muydu?
Fiquei de vos ligar?
911'e az önce Anna Harcourt'un evinde bir karmaşa olduğu telefonu gelmiş.
O 112 enviou uns polícias para verificarem distúrbios no apartamento da Anna Harcourt. - A Nikita chamou-os.
Harcourt'ların Evi.
RESIDÊNCIA DOS HARCOURT 16h05
Bu da icabına bakılan kişi bilinen adıyla Ajan Anna Harcourt bir Amerika Senatörünü baştan çıkartarak ona karşı casusluk yapıyordu.
Esta era a pessoa manipulada. Uma Agente conhecida por Anna Harcourt, Destacada para seduzir e espiar um Senador americano.
Fikri dinleyip, Harcourt'a sunmaya değer olup olmayacağına bakacak.
Quer ver se é uma ideia que se justifique levar ao Harcourt.
Olay şu ki, Harcourt emeklilik işinden nefret ediyor.
O problema é que o Harcourt detesta o negócio das pensões.
Yani, Harcourt, bunun gerçek bir iş olduğunu görmek isteyecektir.
O Harcourt vai querer ver que isto é mesmo um negócio.
Harcourt diğer olasılıklara bakıp yılsonunda bir karar verecek.
O Harcourt anda a ver outras possibilidades e quer tomar uma decisão até ao fim do ano.
Projeyi Harcourt'a sunmadan önce irtikap etmek için ne kadar istekli olduklarını görmek istiyoruz.
Para ver até que ponto, estão dispostos a comprometer-se antes de apresentarmos isto ao Harcourt.
Harcourt'un ikna olmasını sağlayacaklardır.
Podíamos usá-los para convencer o Harcourt.
Harcourt planı değiştirdi. Yarın bir sunum istiyor.
As marcações do Harcourt mudaram.
Yani, Harcourt yarından sonraki gün bir haftalığına Hong Kong'a gidecekmiş.
O Harcourt vai, depois de amanhã, uma semana para Hong Kong.
Stella, canım?
Stella, querida? Harcourt Fenton Mudd, por onde andaste?
Merhaba.
É a Anna Harcourt.
Anna Harcourt'un dairesi.
- Olá?