Hã перевод на португальский
2,519 параллельный перевод
Bütün gün "kardeşler takımı" nı izleyip, esrar içip oyun oynamayı bırakmanı istiyorum!
O que eu quero de ti, é que páres de olhar para a banda dos irmãos, fumando e jogando jogos de vídeo o dia todo. Bem, vamos ser realistas, hã?
İstersen sarhoş olduğumu düşün. Sarhoş olmadan litrelerce içebilirim.
Bem lá no fundo era o que querias, hã?
Şehirli çocuk, ha?
Rapaz da cidade, hã?
Bunun için ne yapacaksın, ha?
Que vais fazer em relação a isso, hã?
- Gerçek parlaklık ha?
- Muito esperto, hã?
Değişik bir tanışma oldu değil mi?
Isto é que é uma maneira de nos conhecermos, hã?
Uzay, ha?
Espaço, hã?
Bu nasıl bir his?
Como é que isso o faz sentir, hã?
Wendy Cho, öyle mi?
Wendy Cho, hã?
Ha?
Hã?
Böylece gelişmiş bir ülke olduğumuzu kanıtlıyoruz...
Parece que a Coreia pertence às elites finalmente, hã?
Hiçbir şey yapamıyorsun.
O que vais fazer, hã?
Hiçbir şey yapmayayım öyle mi?
Preferes que não faça nada? Hã?
Nasıl bu kadar saf olabiliyorsun?
E pensaste que era só isso, hã?
Ona de ki bu herkes için iyi olacak.
Hã? É para o melhor.
Ne o eğlenceli hatıraların mı aklına geldi?
Isto traz memórias divertidas, hã?
Davranışlarına dikkat et.
Olha os sarilhos em que te meteste, hã?
İşler hazır olana kadar bekle dememiş miydim?
Não te disse para ficares quieto até que tudo estivesse pronto, hã?
Eski oyuncağının karşısında aciz durumda kalmak canını mı sıktı?
É lixado não poder fazer nada, hã?
Düşünüyorum da... Ağabeyim Donghwan gerçekten bir yargıç olsaydı arkamızı kollayabilirdi öyle değil mi?
Se o Donghwan se tivesse tornado juiz, de certeza que nos apoiaria, hã?
Ellerin küçükken bile sıcaktı.
Eu lembro-me das tuas mãos, estavam sempre quentes, hã?
Süper değil mi?
Porreiro, hã?
Ölüm havuzunda yeterince para kazanamıyorsun herhâlde?
Parece que não estás a ganhar o suficiente na "pool-da-morte", hã Todd?
Kuklacı "? !
"Mestre das Marionetas", hã?
Baba?
Hã? Papá!
Bir sürü kirli politikacının karıştığı bir skandal olarak mı kaydedilirdi?
Este escândalo vai mesmo prejudicar aqueles velhacos daqueles políticos, hã?
Sadece tüm bu genç ve güzel aktörlerin öldüğünü bilmek rahatlatıyor.
Então, olha para nós, hã? - Como nos bons velhos tempos!
Her zaman en son baktığın yerde olur, ha?
Sempre no último lugar onde procuras, hã?
- tamam, tatlı birşey ister misin?
Ok, hã, e que tal algo doce?
- Jake, öyle mi?
- O Jake, hã? - Sim.
Ölüm Meleği, ha?
Um Deus da Morte, hã.
Ne...
Hã? Ele quem?
Sadece beş, he? Benimle birlikte, altı kişi.
Apenas cinco pessoas, hã?
Ben, Matsuda.
Hã, sou Matsuda.
Şey, L!
Hã, L...
İlginç. Arkasında 1500 kişinin olduğunu düşünmesini sağlayacağız fakat aslında sadece beş tane var.
I-Isso é interessante... 1,500 em vez de um grupo de sete, hã?
Böyle bir risk...
Até isto é arriscado, hã?
- Kızını da riske atmak için mi?
- Para que vieste aqui, hã? - Meteste a tua própria filha em risco!
işe yaradı, desene?
Foi bom para ti então, hã?
- Bizim magazin adımız.
- Hã? - O nosso nome nas revistas.
Sanki konuşuyormuşuz gibi sandın ha?
Apetece-te conversar, hã?
Kalabildiğimiz kadar kalalım burada o zaman ha?
Vamos ficar por aqui o máximo que conseguirmos, hã?
Hazır mısın?
- Ei, está pronta? - Hã... hã.
Babamı düşünüyordum.
Então o Charlie aceitou-te de volta, hã?
Güzel mi?
- Bem, hã, estou muito agradecido.
{ C : $ 9C8B7C } Hımm?
Hã?
{ C : $ 9C8B7C } Ha?
Hã?
W...
Hã?
Ha, Ryuk?
Hã?
Başkası mı?
Um duplo, hã?
Süpersin abi!
Percebeste alguma coisa daquilo? Hã?