Ilgi çekici перевод на португальский
946 параллельный перевод
Çok ilgi çekici bir şey görüyor olmalısın.
Parece ser interessante o que estás a ver!
Çok ilgi çekici...
Muito interessante!
- Bence gayet ilgi çekici.
- A mim parece-me interessante.
Bence onun piyanodan daha ilgi çekici şeyleri var.
Parece que ela tem comprado muitas coisas.
Fakat derhal kaçmaya çalışabilirsin, böylece olay daha da ilgi çekici olur.
Mas pode tentar fugir agora, se isto o diverte.
Biliyor musunuz, biyolojik açıdan ifade edersek, bu sinir yıkımı konusunda en ilgi çekici durum.
Sabe, biologicamente falando, isto é o mais interessante, dos esgotamentos nervosos.
De demek istiyorsunuz, en ilgi çekici durum?
Que quer dizer com "o mais interessante"?
Bildik yerlerden çok daha ilgi çekici.
Muito mais fascinante que os sítios habituais.
Senin için ilgi çekici olamaz.
Não deve ser nada interessante.
- Sizi hep ilgi çekici bulmuşumdur.
- Sempre o considerei interessante.
Sanırım bunu ilgi çekici bulacaksınız.
Acredito que vão achar isto interessante.
Bay Seven ve Bayan Lincoln'u ilgi çekici bazı deneyimlerin beklediğini söyleyebiliriz.
Sr. Seven. Podíamos dizer que o Sr. Seven e a Sra. Lincoln terão algumas experiências interessantes reservadas.
Çok ilgi çekici biri ama seninle gitmek istiyorum.
Ele é muito interessante, mas desejo ir contigo.
O zaman size bir şey söyleyeyim... ilgi çekici bir adam değilimdir.
Vou dizer-lhe uma coisa. Eu não sou muito interessante.
Sizin için ilgi çekici bir teori olabilirdi müfettiş ama ikisini de aynı gün içinde Londra'daki aile mezarlığına gömdük.
Sei que pode ser uma atraente teoria para si... mas eles foram enterramos ao mesmo tempo... em um túmulo da familia, perto de Londres.
Bunu oldukça ilgi çekici bulabilirsin.
Você provavelmente vai achar esta particularmente interessante.
Benim açımdan ise ilgi çekici ve zevkli.
Intriguante e delicioso para mim.
Hiçbiri keyif vermiyor. Tek ilgi çekici gelişme, Çin seyahatiydi.
A coisa mais interessante foi o resultado da viagem à China.
Yeni insanlarla tanışmak isteriz. Yeni yüzler görmek isteriz. Gideceğin bir sonraki şehirde de bir çok ilgi çekici insanla tanışırız, tıpkı bu şehirde olduğu gibi.
Querem mudar o cenário, conhecer gente nova, caras novas, e acham que vão conhecer alguém mais interessante na próxima cidade assim que chegarem lá.
Yüce Tanrım, atlatma haber, kulağa çok ilgi çekici geliyor!
Parece muito interessante!
Burada, sağlıklı bir hastada, telothane anesteziye tıbbi reaksiyon gösteren sıradan, ilgi çekici olmayan bir durumumuz var.
Aqui temos um caso normal, desinteressante de reacção cirúrgica a anestesia de telotane numa paciente saudável.
Bu ilgi çekici olayın adı Tunguska Olayı'dır.
Esta ocorrência realmente notável, é chamada o Acontecimento de Tungusca.
1705 yılında Edmund Halley aynı ilgi çekici kuyruklu yıldızın bir saatin işleyişi gibi her 76 senede bir dünyanın yakınından geçtiğini keşfetti.
Em 1705, Edmund Halley finalmente, calculou que o mesmo espectacular cometa, tinha um encontro com a Terra em cada 76 anos, como um mecanismo de relógio.
Sanırım onda daha ilgi çekici resimler var.
Creio que tenho algo muito interessante para mostrar.
Pekâlâ, oldukça ilgi çekici görünüyor.
Certo, parece-me muito intrigante.
Ne ilgi çekici bir sesin var.
Que voz peculiar
olayla ilgili tek ilgi çekici şey bu ev.
O mais interessante disto tudo é a casa.
Normal bir hayatım var ve ilgi çekici bir tarafı yok.
A minha vida é normal. Não há nada de interessante para um escritor russo.
Sonuçta Amerika ilgi çekici bir ülke.
Afinal, os Estados Unidos são um país fascinante.
Bu ayrıntılar gerçekten ilgi çekici ve temel şeyler. Soruşturmada olayın daha kökenine inmeliyim.
Por mais interessantes e essenciais que sejam esses pormenores, peço que se cinja ao cerne da questão.
Geçmişte kalmış bir devrin kalıntıları. Yalnızca tarih açısından ilgi çekici.
Artefactos de uma era passada, só com interesse histórico.
İyi, çünkü bu partide bir tek ilgi çekici bekar bile yok.
Não há homens solteiros interessantes nesta festa.
Seni bir sürü ilgi çekici, bekar erkekle tanıştırdım.
Fiz tudo o que pude para te apresentar a homens solteiros.
Bunun yerine beynimizi çalıştıralım bu ilgi çekici bilmeceyi çözmeye çalışalım.
Em vez disso, exercitemos as nossas mentes e tentemos resolver este enigma tantalizante.
Laboratuar sonuçları bayağı ilgi çekici çıktı.
Fizemos um molde dela. Os resultados do laboratório são assaz interessantes.
Çünkü söylediklerin ilgi çekici şeyler değildi.
O que estavas a dizer não era interessante...
Bu çok ilgi çekici bir hikaye, değil mi?
É uma história intrigante.
İlgi çekici, küçük bir yüzün var, Karakterin çok güzel. Çok güzel gözlerin ve saçların da var.
Tens uma cara muito interessante, cheia de carácter, e tens uns olhos e um cabelo bonitos.
Evet doğru. İlgi çekici.
Sim, um país muito curioso.
- İlgi çekici olmasına çabalıyorum.
Tento deixar interessante.
- Bana o kadar ilgi çekici gelmedi.
Não vejo nada de especial.
Odalara ünlü kişilerin adları verilmiş. İlgi çekici olaylar oluyor mu?
Há algumas actividades em actividade?
İlgi çekici, değil mi?
É encantador, não é?
İlgi çekici.
Interessante.
- Evet, teşekkürler. Bu gerçekten ilgi çekici, Nicky'nin dediği şey.
Muito interessante.
İlgi çekici bir rastlantı gibi geldi.
Bom, pareceu-me uma coincidência.
İlgi çekici, bu konuda tartışmak için keşke vaktim olsaydı.
Intrigante... gostaria de ter mais tempo para discutir este tema.
İlgi çekici olduğun için seni davet ettim.
Convidei-te porque te acho interessante.
İlgi çekici bir kombinasyon.
Que par interessante.
İlgi çekici zeytin yağlarının ve tanrıların ülkesi.
É o meu destino, a Grécia.
İlgi çekici bir isim bulalım.
O título será algo chamativo.