Ilk kez перевод на португальский
7,451 параллельный перевод
Isaac Greenberg bu gece ilk kez bir alet emecek.
O Isaac Greenberg vai fazer o seu primeiro broche, esta noite.
Yıkım güllesi gibi indim Aşkı ilk kez böyle yendim
Entrei como uma bola de demolição Nunca bati tão forte no amor
Bu yüzden ilk kez suçlama yapmadığınıza eminim.
Tenho a certeza que não é a primeira vez que é acusado disso.
- Liseden beri ilk kez.
Essa é a primeira vez, desde o Secundário.
Almanlar ilk kez sınırda değil.
Não é a primeira vez que os Alemães estão na fronteira.
Bütün hayatım boyunca yumruk attım ve ilk kez bir şeyi yumruklamak istiyorum, yapamıyorum.
Passei a minha vida a dar socos e agora que quero mesmo socar algo, não posso.
Bence bu gece ilk kez gerçekten anladım bizim için ne kadar çok şey yaptığını.
Acho que hoje foi o dia em que me apercebi do quanto tu tens feito por nós todos.
Herkes bunları son kez yaparken... ben ilk kez yapıyordum.
Todos os outros estão a fazer coisas pela última vez... mas eu estava a fazê-las pela primeira vez.
Ve bu korkum ilk kez gün yüzüne çıktı.
E desde então que sinto que o terreno está instável entre nós.
Onun ilk kez adada olduğunu öğrendiğimde kafamda annesinin eteğinin ardına saklanan 5 yaşında bir kız belirmişti.
Quando soube que estava na ilha, imaginei uma criança de cinco anos a esconder-se atrás do vestido da mãe.
Hayatını harcayıp tarihte ilk kez 90 klanı bir araya getirdin.
Passaste a vida toda convencendo 90 clãs a se unirem pela primeira vez na hisória.
Ve Kumar ilk kez oğluyla tanışıyor.
E pela primeira vez, Kumar conhece o seu filho.
Evimize ilk kez bu gün gelmiştin.
Vieste à nossa casa pela primeira vez neste dia.
70 yıldır ilk kez yalan söylemiyorum.
É a primeira vez em 70 anos que não minto.
Aslını bilemiyorum, ama ilk kez olması gerekenin olacağına vardığını düşünüyorum.
Não sei. Pela primeira vez, sinto que o que acontecer é o que terá de ser.
- Evet, uzun zaman sonra ilk kez.
Sim... pela primeira vez desde há muito tempo.
Uzun zamandır ilk kez, kendimi özgür hissettim.
Pela primeira vez em muito tempo sinto-me livre.
Hayatım boyunca bunu yaptım. Bu evi beş yıl önce ilk kez görmeden çok önce bile.
E toda a vida tenho feito isso, muito antes de ter visto esta casa há cinco anos.
Pablo, Marta Ochoa'nın kaçırılmasını ilk kez tüm kaçakçıları bir araya toplayarak, bir avantaja çevirdi.
Pablo aproveitou o rapto de Marta Ochoa para reunir todos os narcos pela primeira vez.
Kolombiya tarihinde ilk kez yüzlerini maske arkasına saklamak zorunda kalanlar iyi adamlardı.
Pela primeira vez na história da Colômbia, eram os bons que tinham que se esconder atrás de máscaras.
İkincisi ve en çok kafasını kurcalayan ise hayatında ilk kez birisi ona ihanet etmişti.
Segundo, e o que mais mexeu com a cabeça dele... foi que pela primeira vez na sua vida, alguém o tinha denunciado.
- Astreoidlere astronotlar göndermeye başlayacağız insanlık tarihinde ilk kez.
Vamos enviar astronautas a um asteroide... pela primeira vez na história.
Sanırım, yarın Amerikan Ordusu'na ilk kez resmî olarak katılmış olacaksın, Çavuş.
Amanhã, entrará para o exército americano pela primeira vez, sargento. Soldados, estejam prontos às 5h.
Çok uzun zamandır ilk kez böylesine kafa dağıtabildim.
Não me divertia assim há séculos.
Ömrümde ilk kez kaçıyor gibi hissetmiyordum.
Por uma vez na vida, não me apeteceu fugir.
Doğum yaptıktan sonra ayağa kalkabileni de ilk kez görüyorum.
Nunca vi ninguém a pé logo depois de dar à luz.
Bayanlar ve baylar, kendinizi ölüme meydan okuyan, ilk kez Büyük Torrini tarafından Pius'a gösterilmiş bu şova tanık olmaya hazırlayın.
Damas e cavalheiros, preparem-se para testemunhar o feito que desafia a morte, inicialmente realizado pelo grande Torrini para o Papa Pio VII.
ELSA'NIN İLGİNÇLİKLER KABARESİ DAYTON, OHIO, 1946 Karşınızda bu gece ilk kez sahne alacak hokkabaz, en sevdiğiniz yengeç çocuk ve benim sevgili oğlum -
No seu número de estreia como malabarista por favor deiam as boas vindas ao vosso rapaz lagosta favorito e o meu precioso filho...
- Hayır, ilk kez söylemiyorum.
- Não! Não é a primeira vez!
Ayrıca kayıtlara geçsin sana Gina'dan ilk kez öğle yemeğine gittiğimizde bahsetmiştim ki bu da yatmamızdan önceydi.
E só para que conste, eu falei-te na Gina da primeira vez que almoçámos juntos, antes de dormirmos juntos.
Hayatımda ilk kez güçlüydüm.
Pela primeira vez na minha vida, eu tinha poder.
Anlıyorum. Ama öyle bir şey olmasının imkanı yok.ilk kez çiftçinin biriyle oldum.
Não estás longe da verdade, mas foi com um rapaz do campo.
Cinlerin top oynadığı bu kırlarda ateş başında ilk kez oturmuyoruz.
Não é a primeira vez que estamos à fogueira nesta terra selvagem esquecida por Deus.
10 senedir bu mağaza açık ve ilk kez hafta içi kapalıyız.
Nunca antes nos 10 anos em que esta loja está aberta nós fechámos num dia de semana.
Uzun zamandır ilk kez sizin grubu aramıza almayı düşündük.
O seu grupo é o primeiro que considerámos acolher, desde há um longo período.
İlk kez yattığımızda da aynen böyle demiştin.
Foi isso que eu disse na primeira vez que dormimos juntos.
İlk kez okulu asmak.
A primeira vez que me baldei às aulas.
İlk kez mi geliyorsunuz?
Já cá tinham estado?
Üç sene önce başladı. İlk kez çocuk sahibi olmayı denediğimizde.
Isto é algo que começou há três anos, quando tentámos ter um filho.
İlk kez vekil asıl adaydan daha önemliydi.
Era a primeira vez que o suplente era mais importante que o candidato.
İlk kez işim hakkında suçlu hissediyordum.
Foi a primeira vez que me senti culpado pelo meu trabalho.
İlk kez... ki oldukça uzun bir zaman gibi geliyor. Nihayet kendim gibi hissediyorum.
Pela primeira vez no que parece ser muito tempo, sinto-me eu própria.
İlk kez karşılaşmıyorum bununla.
Já tenho muita experiência disto.
İlk kez sizin evde tanışmıştık.
Por acaso, conheci-a na sua casa.
İlk kez aynı fikirdeyiz.
Pelo menos uma vez estamos de acordo.
İlk kez dönüştüğümde yaşadığım açlığın yüz kat fazlasını yaşıyorum.
Só consigo pensar em sangue. É como quando me transformei da primeira vez, só que cem vezes pior.
- İlk kez söylüyorsun.
- É a primeira vez.
İlk kez bu kadar çaba sarfettim. Hem de benim gibi biri!
Nunca na minha vida me tinha esforçado tanto.
İlk kez bir konuda aynı fikirdeyiz.
É a primeira vez que concordamos nalguma coisa.
Hayır, senden "kusursuz" lafını ilk ve son kez şu adam için duymuştum...
Sabes, acho que a única vez que te ouvi dizer "perfeito" foi quando ligaste àquele sujeito...
İlk kez yapıyoruz.
- É a nossa primeira vez.