Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ I ] / Inanamadım

Inanamadım перевод на португальский

603 параллельный перевод
Ama Mösyö Duval, önce gözlerime inanamadım.
Mas, Monsieur Duval, no início eu não queria acreditar no que estava a ver.
Ama bu yabani hayatta yerlilerin arasında sizi bulunca, gözlerime inanamadım.
Mas quando soube que era um desses selvagens, a voltar para a sua terra, os meus olhos mal podiam acreditar.
Teleskopumla sizi gözetliyordum ve gözlerime inanamadım.
Estava olhar pelo meu telescópio e nem podia crer no que via.
Hikayesine inanamadım ve Stanley ile yaşamaya devam etmek, bilmiyorum...
Não podia acreditar nela e continuar a viver com o Stanley.
Kulaklarıma inanamadım.
Nem acreditei.
Ama nasıl da değişmişler, inanamadım.
Mas é incrível como os filhos mudam.
Pazar yerinde seramiklerinizi gördüğüm zaman, gözlerime inanamadım.
No mercado, quando vi as suas cerâmicas... nem queria acreditar no que estava a ver!
Uyandıktan sonra da uzun süre gördüğüm rüyanın etkisinden kurtulamadım, hâlâ cehennemde olmadığıma inanamadım.
e por um tempo, não ousava crer que não estava no inferno, tal a temerosa aflição causada pelo pesadelo.
Virge bana bunu söylemişti, ama ona inanamadım.
O Virge disse-me isso. mas custou-me a acreditar.
Oh, tatlım, Gördüğümde... bireysel ilanlar sayfasında bunu gördüğümde, inanamadım.
Minha querida, quando vi o teu anúncio, nem queria acreditar.
Seni mahkeme binasının orada görünce, gözlerime inanamadım.
Quando te vi no tribunal, nem acreditava que eras tu.
Polis bana bunu ilk kez duyurduğunda, inanamadım.
Não conseguia acreditar, quando a polícia me contou.
Dün gece Fort Linton'a vardığımda ne olduğunu gördüm, Gözlerime inanamadım.
Quando cheguei ontem a Fort Linton e vi o que aconteceu... não podia acreditar nos meus olhos.
Rehberlerinin Zachary Shawn olduğunu gördüğümde inanamadım. Kendimizi savunmak için fırsatımız olmadı.
Não tivemos tempo para nos defender.
Otel faturama inanamadım.
A fatura do hotel foi incrível.
- Buna ben de pek inanamadım.
- Até eu quase que acreditei.
Bir suçlu olduğunu fark ettiğimde inanamadım, öleceğim sandım.
Quando descobri que era um criminoso, Não pude acreditar... Pensei que ia morrer.
Bana bir şey söylediler ve inanamadım.
Disseram-me uma coisa e simplesmente não acreditei.
- Duyunca kulaklarıma inanamadım.
- Nem podia acreditar quando me disseram.
Bana söylediklerine inanamadım.
Não podia crer no que ela me disse.
Giderken dediği şeye inanamadım.
Não posso acreditar no que ela disse quando partiu.
İlkinde, lezzetine inanamadım.
Da primeira vez não acreditei no sabor.
Bana Paris'te projeleri gösterdiğinde bizim ilk uçan insanlar olacağımıza inanamadım.
Sabes, quando me mostraste os planos, em Paris, não acreditava que iríamos ser os primeiros homens a voar.
Sadece inanamadım.
Só não acreditei.
Kulaklarıma inanamadım! Hemen çocukları kaptım!
Mal pude acreditar.
Bana söylediklerinde inanamadım.
Não queria acreditar quando me disseram.
Seni ekranda gördüğümde gözlerime inanamadım.
Quando te vi no ecrã nem queria acreditar!
Onun ölümünü istediklerine inanamadım.
Não acreditava que quisessem matar este homem.
Söylediğin şeye inanamadım!
Não posso crer no que disseste!
- Yalnız olduğuna inanamadım.
- Não acreditei que estivesses sozinha.
Ben de inanamadım, ama araba canavar gibi çalışıyordu.
Também não acreditava, mas aquela coisa anda como nova.
Ve bugün uyandığımda gözlerime inanamadım!
E hoje, acordei e não estava.
Bunu gördüğümde, gözlerime inanamadım.
Quando vi isto, fiquei espantado.
Peruğu çıkardığınızda gözlerime inanamadım.
Quando retirou a cabeleira, nem pude acreditar.
Clark verdiği zaman inanamadım.
Também eu. Nem acreditei, quando o Clark mo deu.
Gözlerime inanamadım.
Não consegui acreditar no resultado.
Gözlerime inanamadım, zavallı yaratık.
Não acreditava no que via!
Ben de inanamadım.
- Eu também não queria acreditar.
Telefondakinin sen olduğuna inanamadım.
Nem acreditei que eras tu ao telefone.
Buna inanamadım.
Eu nem podia acreditar!
" Kapıyı açtığımda ise, gözlerime inanamadım.
"Quando abri a porta, nem quis acreditar no que via."
Ben sadece kendime inanamadım.
simplesmente não acreditei em mim
O kadar sessizce ve esrarengiz bir şekilde suyun üzerine çıkıp sonra tekrar battı ki gözlerime inanamadım.
Emergiu e submergiu misteriosamente... e tão silenciosamente que eu nem acreditei no que vi.
- İnanamadım.
Eu não podia acreditar.
- İnanamadım.
- Nem queria acreditar.
Başardığımıza inanamadı.
Ele nem acredita que conseguimos.
İnanamadığım için efendim, size de anlatamayacağım.
Eu não consigo acreditar nela, por isso não a vou reproduzir.
İnanamadım.. - Kate Miller, maktul, benim hastamdı!
Kate Miller, a vítima, era minha paciente.
İnanamadım!
Nem queria acreditar!
İnanamadım.
Eu não queria acreditar!
Buna inanamadım.
Não posso acreditar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]