Iso перевод на португальский
136 параллельный перевод
Burada sadece ben parasızım, bu yüzden bana piç derler.
Todos os do bando, incluindo eu... embora seja o único sem um cêntimo. Por iso chamam-me o piolho.
- Mike, lütfen bunu bana yapma...
- por favor, não faças iso!
Oh, o iyi olacak.
Iso é muito bom.
Orada olmalıydın.
Voce deveria ter iso.
Bu sanki kötü bir tampon reklamı gibi.
Iso é como um mau anúncio para tampões.
# İçindekileri çıkartıp kızartmayı
EUR pr _ iso limpá-los E, em seguida, fritá-los
, 36 poz, 1600'lük film.
São 36 fotos? A 1600 ISO?
Yepyeni fikirler geliyor aklıma.
Iso dá-me uma perspectiva completamente diferente.
Bunu kaydetmeli miyim, Haşmetlim?
Devo escrever iso na ata, Alteza?
Iso frenkası önleme kapsama alanınız ne?
Qual é a iso-freqüencia de seu campo de contensão?
Ve bunu da al götür.
E leva iso contigo.
Bu Borg'un 25 sektördeki taktik hareketlerini gösteriyor.
Isto é uma iso-grade Borg dos movimentos táticos através de 25 setores.
Acaba yeni bir iso-konvektif bir fırın ilginizi çekermi ya da modası geçmiş bir çeviri cihazı, tam yerine geldiniz.
Bem, se você está interessado em um novo forno-conectivel ou rápida tradução de um dado da matriz, você veio ao lugar certo.
Bu bir izo-modülatör, bir metoroid akışına karşı gövde ısısını dağıtmak için geliştirilmiştir.
Isto é um iso-modulador, melhorado para corrigir deformações no casco caso encontre uma chuva de meteoritos.
Yapmayın lan! İso, Veysi, orospu çocukları!
Iso, Veysi, seus canalhas!
Eğer herkes bu korkuyu en azından bir kere yaşayabilseydi, hiçbir şeyin böyle şeylerin bir kişiye, hatta binlercesine öldürmesini haklı göstermeyeceğini anlarlardı.
Se todos pudessem ver por si mesmos o medo e o pesar, uma só vez, então comprenderiam que nada justifica que as coisas cheguem ao ponto que iso aconteça a uma só pessoa, muito menos a milhares.
"Londra'da yaptığın konuşmanı dinlediğim için çok mutluyum."
"Estou tão contente por ter iso falar contigo aquele dia em Londres."
Yani evi aramıyoruz, arkadaşlarla konuşmuyoruz, akrabaları aramıyoruz.
Iso quer dizer que não iremos ligar para casa, conversar com amigos, com parentes.
Sana söylemeyi istedim ama çok fazlaydı.
Queria dizer-te iso mas era demasiado.
Ben değilim!
Iso não é eu!
Şu an şokta olabilirsin, fakat çoğu erkek bunun için canını verirdi.
Iso pode-te ser chocante para ti, mas a maioria dos homens gosta deste tipo de coisas.
- Bu imkansız.
Iso é impossível.
"Mavi kod, karantina odası"
"Código azul. Sala ISO."
Evet bunu aslında sana söylememeliyim ama...
Sim, eu não devia contar-te iso, mas...
Sana şunu iletmemi istedi : Sağdan güçlü ISO oyununu oynamalıymışsınız.
E ela queria que eu te dissesse para fazeres direitas fortes e isoladas quando estiveres contra a defesa fechada.
Bu ayakta kalmanın sonu işte.
Iso é o fim da standingeries.
Hadi baba, taşıyalım şunları buradan.
Vá lá, pai. Vamos lá acabar com iso.
- O hariçti tabii.
- Excepto por iso. - Sim.
Tüm konuşmalar buradan geçsin. 117 dikkatle dinlensin.
Monitorizem todas as chamadas do quarto 117 com o ISO.
Bu doğru değil.
Iso não é... isso não é verdade.
Bizi ISO-GENE laboratuarına götürmen gerek.
Quero que nos metas no IsoGene Labs.
Davanın çözülüp çözülmemesi artık seni ilgilendirmiyor.
Mas se estão resolvidos, ou não, iso a ti já não diz respeito.
- Belki de bu, onu heyecanlandırıyordur.
Talvez se excite fazendo iso.
Pi-sıfır mezondan elde edilen tekil iso-spin nedir?
" Qual é o companheiro singular do iso-spin Do meson pi-zero?
Neredeyse işimi bitirdim sayılır.
Eu acordo cedo, de qualquer maneira, por iso...
Bunu da nereden biliyor?
Porra! Como ele sabe iso!
Sonuçlarımız bu raporda yayınlandı ama sonuçta, UNR'nin ISO 14001 için gerekli tüm uluslararası çevre yönetim sistem gereklerini yerine getirdiğini bulduk.
Os nossos resultados estão publicados neste relatório. Mas o resultado é que a UNR cumpre com cada critério acordado no Sistema Internacional de Gestão Ambiental, o ISO 14001.
Ev telefonunuz çalışmıyor, neden acaba?
A linha fixa está desligada, é por iso.
Hayır. Yapmayın.
Não faças iso.
O zaman, belki bir kısmı hatalıydı ve İSO onları aldı.
Talvez o lote da ISO estava com problemas.
Öyleyse İSO dan çıkan basın konferansı bir yalan.
- A história da ISO - É mentira.
Fakat İSO dan iş birliği yapacak birini bulman lazım.
Mas você precisa alguém da ISO colaborando...
- Daha önce ben de arayıştaydım.
- E antes disso fui o ISO.
Fakat ufak bir sorum olacak. Şöyleki " Neden mürettebatın yarısı oy veremeyecek haldeyken bu seçim işlerinde tıkılıp kaldım,
Tenho uma pequena pergunta, relacionado com o motivo de eu estar preso à uma matéria inútil sobre uma eleição que metade da tripulação não pode votar enquanto a ISO se recusa a dar uma explicação plausível para a situação de alta segurança.
Başlamalıyız.
enquanto o córtex cerebral é estimulado com iso-pulso neuroelétrico.
Ooo, İsoyla Veysi, ne yapıyorsunuz?
Como vão, Iso, Veysi? Boa noite.
İso, yavaş atın oğlum.
Que vais ter uma segunda mulher.
Peki, İso'yla Veysi'yi çarptığında mı yalandır?
E atacaste o Iso e o Veysi.
Aramızda kalsın, bu İSO ve uzay programı... içinde var olan gereksiz aptal bir egzersiz.
Entre nós dois... É um exercício bobo. Esse programa espacial é baseado em exercícios redundantes.
Ve bu İSO ya ufak bir servete maloldu o yüzden bunu gerçekten takdir ediyoruz eğer bunu kendine saklarsan.
Isso custará uma fortuna então seria muito apreciado se guardasse para si.
ISO dünkü yüksek güvenlikli kapatma konusunda geçerli bir açıklama yapmayı reddediyor. Solar ışık deliği.
Treinamento de explosão solar.