Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ J ] / Jada

Jada перевод на португальский

74 параллельный перевод
-... ahududu ve bir... kal içeceği?
-... framboesa e uma... jada grande?
- Jada Pinkett.
Jada Pinkett.
onlar Jada yada George ve Weezy gibi olmayacaklar.
Até parece que eles são como um Will e Jada ou George e Weezy.
Jada Pinkett. Can dostum.
A Jada Pinkett.
Demek istediğimi anlıyor musun?
A Jada é o meu coração, sabe como é?
Jasmine Guy, Jada Pinkett. Mickey Rourke da bana komik öyküler yazıyordu.
A Jasmine Guy, a Jada Pinkett, o Mickey Rourke escreveu-me histórias engraçadas.
- Sabır, Jada.
- Paciência, Jada.
Jada Carson.
Jada Carson.
Üzgünüm, Jada şu an yok.
Sinto muito. A Jada não está.
Babanız Will Smith ve anneniz Jada Pinkett-Smith olunca sahne olayları falan kanınızda oluyor tabii.
Quando o pai é o Will Smith e a mãe é a Jada Pinkett-Smith, acho que o bichinho de actuar está no sangue.
Adı Jada.
O seu nome é Jada.
Jada'yı nasıl idare edeceksin?
Como vais lidar com a Jada?
Jada, bekliyoruz!
Jada, estamos à espera.
Dinle beni Jada.
Ouve, Jada.
Tüm ziyaretçiler imza atmalıdır. Jada!
Todos os convidados devem fazer o registo.
Jada Khaled.
Jada Khaled.
Jada'nın, Global Kriminal Mahkeme için vereceği ilk yeminli ifade, bu sabaha ayarlanmıştı.
O primeiro depoimento da Jada para os oficiais do Tribunal Global Criminal, estava agendado para esta tarde.
Birisi Jada'nın, Sudan'daki toplu katliam hakkında bilgi vermesini istemiyor.
Alguém não quer que a Jada dê informações, sobre as mortes em massa do seu irmão no Sudão.
Jada şimdi nerede?
Onde está a Jada agora?
Kensi ve Deeks, siz Jada'yla konuşun.
Kensi e Deeks, falem com a Jada.
Amatör olabilirler ama Jada'nın nerede ne zaman olacağına dair çok sıkı istihbaratları vardı.
Eles podem ter sido amadores, mas tiveram uma informação muito boa, onde a Jada estava e quando ela ia lá estar.
Jada?
Jada?
Belki Elmslie, bu sabah Jada'ya yapılan saldırı yüzünden ailesinin tehlikede olduğunu düşünüp, onları burada götürmüştür.
Se calhar pensou que a família corria perigo, por causa do ataque à Jada e decidiu mudar-se.
Yine de kilitli yaşayan ve neredeyse bugün öldürülen Jada oldu.
E mesmo assim, a Jada é que está trancada - e quase foi morta, hoje.
Jada'yla birlikte kaldığım otel.
É o hotel onde fiquei com a Jada.
Biri bu sabah Jada'yı öldürmeye çalıştı.
Alguém tentou matar a Jada, esta manhã.
Khaled'den başka, kim Jada'yı öldürmek isteyebilir?
Se tirarmos fora o Khaled, quem mais queria matar a Jada?
Bütün düşmanları, Khaled'in suçlanması için Jada'nın hayatta olmasını ister.
Qualquer inimigo ia quere-la viva, para ter melhor hipóteses do Khaled ser indiciado.
Belki kendi çıkarları için Jada'nın ülkeye girmesinde bize yardım etti.
Se calhar ele usou-nos para colocar a Jada dentro do país para o seu próprio propósito.
Jada'yı öldürmezsem, ailemi öldüreceklerini söylediler.
Disseram que os matavam se eu não matasse a Jada.
Jada'yı öldürmeye mi çalıştın?
Tentaste matar a Jada?
Jada'yı öldürmeye hazır mısın gerçekten?
Estás mesmo preparado para matar a Jada?
Bakri, saldırının Khaled ile alakalı olmadığını düşünüyordu.
- O Bakri não pensou que o Khaled tivesse alguma coisa a ver com o ataque à Jada.
İpte olan sadece Jada'nın hayatı değil.
Não é só a vida da Jada que está em jogo.
Sam, Jada ve Elmslie'nin ailesini kurtarmak için her şeyi yapar.
O Sam fazia qualquer coisa para salvar a Jada e a família do Elmslie.
Kimsenin kardeşime zarar vermesine izin veremem.
Quando a Jada morrer vai ser tanto pelas minhas mãos quanto pelas tuas. Nunca ia permitir que magoassem a minha irmã.
Jada'yı kurtarmamızı beklemiyorlardı.
Mas não estavam à espera que apanhássemos a Jada.
Elmslie Jada'yı öldürecek olsaydı çoktan yapardı.
Se o Elmslie fosse matar a Jada, ele já tinha feito isso.
Tek kozu Jada.
A sua única opção é a Jada.
Jada'yı öldürmeyi planlamıyorsa?
E se o plano não era matá-la?
Jada, bu öğlen yeminli ifade vermek istediğini söylemişti.
A Jada disse que quer depor ainda esta tarde.
Onlara, Jada'nın elinde olduğunu söyleyeceksin.
Vais dizer-lhes que tens a Jada, e que queres trocá-la pela tua família.
Ederler. Jada'yı istiyorlarsa.
Se querem a Jada.
Jada onları kardeşine bağlar, biz de Moltaban'a bağlarız.
Se a Jada os ligar ao seu irmão, nós ligamo-los ao Montalban.
- Jada.
- Jada...
Jada yaşıyor.
A Jada continua viva, mas eu tenho-a.
John Cole ve Jada Pinkett gibi dostlar edindim.
Fiz amigos, como o John Cole e a Jada Pinkett.
Jada, bizimle gel lütfen.
Jada, venha connosco, por favor.
Biraz gelir misin?
Jada! Pode voltar aqui?
Khaled'in kız kardeşi Jada.
É a irmã do Khaled, Jada.
Ama Jada'nın ifadesi her şeyi değiştirebilir.
Mas o testemunho da Jada pode mudar tudo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]