Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ J ] / Jandarma

Jandarma перевод на португальский

109 параллельный перевод
Ekibi ile birlikte altı garson ve bir jandarma ile tutuştular.
"O seu bando lutou feio com seis empregados de mesa e um policia."
Başkan veya jandarma, birilerine bildirmeliyiz işte.
Presidente, polícia, dá no mesmo.
- Kahretsin, jandarma!
Merda! A polícia!
Başımın belası! Şimdi de jandarma geldi!
Por tua culpa, a polícia está aqui.
Jandarma teğmene saldırdın.
A senhora atacou um tenente da guarda.
- Jandarma, su ve havlu lütfen.
- Guarda, água e toalhas, por favor.
Ama jandarma gelince uyanacaksınız çünkü işlediğiniz suçun cezası hapis!
Aperceber-se-ão disso quando chegar a Polícia, porque o delito que cometeram dá direito a cadeia.
Jandarma emir demektir.
- Um agente representa a ordem, e a ordem é sempre impopular.
Bildiğiniz gibi, jandarma bir ülkenin çoban köpeğidir.
Um agente está para a nação como um cão pastor está para o rebanho.
Jandarma nedir?
O que é um polícia?
Demek ki, bir jandarma çıplaksa, başka bir çıplağa kolayca yaklaşabilir.
Muito bem. Portanto, se o polícia estiver nu, pode aproximar-se do nu, mas deixa de poder provar que é polícia.
- Dikkat, bir jandarma!
Cuidado, um polícia!
- Doğru mu görüyorum? Bir jandarma mı?
Ora esta...
- Bir jandarma, bir papaz gibidir. - Ya, evet.
Um polícia também é, à sua maneira, um pastor.
Bir jandarma arabayı geri getirdi.
Um polícia acabou de devolver o carro!
Önce, sahte bir kızla başladık, şimdi de, sahte bir jandarma.
Primeiro, a filha falsa, agora, o polícia falso...
Bu yüzden, uzun süre jandarma olarak kalamayacağım.
Foste muito simpático com o carro.
Jandarma da orada.
Está ali um polícia!
Duygusal bir jandarma, beni rahatsız eder...
Um polícia sentimental é um polícia que me preocupa, Fougasse!
Baban jandarma olduğu için mi yoksa, tablo çaldığı için mi? - O, hiçbir şey çalmadı.
Porque o teu pai é polícia ou porque gamou um quadro?
JANDARMA NEW-YORK'TA
LE GENDARME A NEW YORK
Size dört oda ayrıImış. Hastaneye kaldırıIan jandarma halinden memnun.
Temos quatro quartos para vocês mas, como um dos polícias está no hospital, um de vocês terá de ficar sozinho.
ULUSLARARASI JANDARMA TEŞKİLATI KONGRESİ
CONGRESSO Internacional DA polícia
Bu, bir jandarma için çok ciddi bir durumdur.
E isso, para um agente, é mais do que grave, Cruchot!
Kocam Güney Normandiya'daki jandarma teşkilatında albaydı.
O meu marido, coronel Lefrançois, foi comandante da Guarda da Baixa Normandia.
Jandarma'nın Ülke güvenliğindeki rolü nedir?
Fale-me do papel da guarda na defesa operacional do território.
Jandarma'nın Ülke güvenliğindeki rolü...
A guarda na defesa operacional do território...
Jandarma ve istihbarat.
"O papel da guarda na missão de recolha de informações"
Bir jandarma, parmaklıkların ne kadar gerisinde olmalıdır?
A que distância de um carro funerário deve ficar um guarda?
JANDARMA TATİLDE
TÍTULO
Eski bir jandarma, bir baloda, tehlikeli bir suçluyu yakalarken kafasına aldığı davul darbesi sonucu, hafıza kaybı yaşıyor.
Veja, o Fougasse! "Num baile, um antigo polícia ajudou á captura de um perigoso malfeitor. Feriu o crânio e ficou amnésico."
Aix-en-Provence'daki Jandarma Rehabilitasyon Merkezi'nde.
"No centro de convalescença da Guarda Nacional em Aix-en-Provence." - "A Pinsonniére!"
Belki de, sahte bir jandarma olmayı tercih edersin.
De um falso amnésico que ousou chamar-nos polícias falsos!
Eski bir jandarma, çıplaklar plajında, kızlarla beraberdi.
Um velho polícia não deve exibir-se a fazer nudismo com raparigas.
Evine gittiğim müşteri, soyunduktan sonra tıpkı bir... bebek gibi altının bağlanmasını isteyen emekli bir jandarma generaliydi.
Cheguei a casa do cliente, um velho general da polícia que quis ser despido e que lhe pusesse fraldas como a um bebé.
"... grevdeki işçiler köydeki gösteriye katıldı. Valiye suikast yapıldı ve vuruldu. İki kamyon dolusu jandarma oraya gönderildi.
"... os operários grevistas fizeram uma violenta manifestação na aldeia, assaltando e agredindo o administrador comunal.
JANDARMA VE UZAYLILAR
O GENDARME E OS EXTRATERRESTRES
Bu, Başçavuş Gerber. Jandarma komutanımız.
É o ajudante Gerber que comanda os gendarmes, Monsenhor.
Jandarma kılığına giriyorlar ve saygınlığımızı kaybetmemiz için kızları sıkıştırıyorlar.
Eles disfarçam-se de gendarmes e beijam as raparigas para nos desacreditar aos olhos de toda a população.
Bu jandarma bizi takip etmeyi sürdürüyor, canımı sıkmaya başladı, onu ele geçirin.
Esse gendarme continua a perseguir-nos... Está a tornar-se chato... Capturem-no.
Bayan Horman, ben jandarma merkezine gittim. Sorgulama yerlerine gittim. Hatta stadyuma girmeyi de başardım.
Sra. Horman, estive nas esquadras dos carabineiros no Departamento de Investigações, e até mesmo no Estádio Nacional e ele simplesmente não estava sob custódia deles.
Görüldüğü kadarıyla Bay Teruggi, sıkıyönetim ihlali nedeniyle tutuklanmış ve stadyuma getirilmiş ve sonra serbest bırakılmış ve jandarma geç saatlerde onu caddede ölü bulmuş.
Parece que prenderam o Sr. Teruggi por violar o toque de recolher depois levaram-no para o estádio e então soltaram-no. Depois os "carabineros" encontraram-no morto na rua.
Hırsız ve jandarma!
Polícias e ladrões!
Jandarma gibi davranıyorsun ama sana söylemeyeceğim.
Fazes perguntas como um polícia, mas não to direi.
Jandarma!
Agente!
Bir jandarma.
Um gendarme.
Söyleyeyim, onlar benim jandarma fotoğrafımı oraya yapıştırmışlar.
Digo-te que, eles... Eles puseram a minha fotografia de gendarme nisso.
Jandarma olmakla ilgili bir yalandan daha fazlasını göstermeniz gerekirdi.
Você sabe que tem de mostrar mais que uma mentira sobre estar nos gendarmes.
- Peki, jandarma nedir, Merlot?
- É Merlot, o que é um polícia?
Hey, jandarma!
Sr. Guarda!
Bu imkansız, Onu polis, jandarma, ordu korumalıydı, Hiçkimse onu bulamaz..
Merda! Mas não é possível! Mas como?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]