Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ J ] / Jimnastik

Jimnastik перевод на португальский

461 параллельный перевод
Evet, şimdi de dışarıya çıkıp, biraz jimnastik yapacağız.
E agora, senhores, saiam para fazer um pouco de ginástica.
Jimnastik hocası -
Professor de ginástica...
Bu gece karının jimnastik dersi var.
Hoje à noite a tua esposa, tem aula de ginástica.
Böylece hemen yandan dışarı çıkarsınız. Jimnastik yapmadan!
Assim vai ver o que há do outro lado sem fazer ginástica.
Herhalde ta Capua'ya kadar jimnastik için geldiğimizi düşünmüyorsunuzdur?
Achas que fazemos este caminho todo até Cápua para ver ginástica?
Catherine'le yalnız görüşüyordu... Ama doğal olarak iki arkadaş jimnastik salonunda karşılaştılar.
Via a Catherine sozinho todos os dias por sua conta, mas foi naturalmente no Ginásio que os dois amigos se reencontraram.
Jimnastik olsun diye.
Só pelo exercício.
O, piti piti piti, karamela sepeti, terazi lastik jimnastik...
Um-dó-li-tá, cara de amendoá, quem está livre, livre está...
Sürekli açık olan yemekhane ve jimnastik salonu.
A área de alimentação e o ginásio estão sempre abertos.
Jimnastik ayakkabıların için parayı mektupla gönderiyorum. Acıtırlarsa takviyeli tabanlı olanlardan satın al.
" Estou a incluir o dinheiro para as tuas sapatilhas.
Çocukken orta okuldaydım. O zaman jimnastik dersinden çok korkardım. Kesin olarak korkardım.
Quando era rapaz no colégio, eu detestava educação física.
Biraz kambur yürüyordum, hemen jimnastik yapmaya başladık.
Se eu andava curvada : "Precisas de corrigir com ginástica".
Basit jimnastik hareketleriyle başlayıp temel spor becerileriyle sürdürdük, ve sonunda gelişmiş teorilere yöneldik.
Iniciei-os na calistenia básica, passei às técnicas rudimentares, e, finalmente, às teorias avançadas de competição.
Bizim küçük zihinsel jimnastik salonumuza hoş geldin.
Seja bem-vindo ao nosso ginásio psíquico.
Söyledim ya, jimnastik yapıyorum.
Já te disse, mãe. É para fazer ginástica.
Bu jimnastik salonuna 5 yıIdır haftada 3-4 kez gelirim.
Tenho vindo 3 a 4 vezes por semana a este ginásio durante cinco anos.
- Jimnastik salonu.
- Um ginásio.
Jimnastik falan gibi?
Coisas para ginásio?
- Jimnastik sınından.
- - Ginástica.
Yani, bazıları yapıyor ama onlar jimnastik hocaları oluyor benim bahsettiğimse kadınlar.
Algumas, mas tornam-se professoras de ginástica. Refiro-me ás mulheres. Convenhamos, Steve.
- Bekârlar için jimnastik salonu "...
"E um ginásio... só para solteiros"...
Bazı jimnastik programları diğerlerinden daha iyidir.
Alguns programas de exercício são melhores do que outros.
Elbette böyle gidersek bırak jimnastik salonunu, yeni bir süspansuvar bile alsak şanslı sayılırız.
Ao ritmo a que vamos, será difícil adquirirmos um novo ginásio.
Bir jimnastik salonunda çalacağız.
Vamos tocar para um ginásio.
Telefonlarınıza sarılın. Bir bağışta bulunun. Çocuğumuzu sokaktan uzakta, ait olduğu jimnastik salonunda tutalım.
Tiremos os miúdos da rua e no ginásio, onde pertencem.
Yakında jimnastik yapmaya başlar.
Estará a dar piruetas antes que você se aperceba.
Jimnastik 05 : 00'de başlıyor.
O ginásio abre às 5.
Jimnastik.
Ginástica.
- Jimnastik salonuna götüreceğim.
- Vou levá-lo ao ginásio infantil.
Yapma. Jimnastik salonu mu?
Não, por favor, ao ginásio infantil não.
Jimnastik hareketlerinden de ilham alıyor.
E tem também movimentos de ginástica.
El koymadıkları tek şey oğluna Mickey Goldmil'in 1982 senesinde miras bırakdığı jimnastik salonu.
A única coisa que não está hipotecada é um ginásio, deixado ao teu filho por um tal Mickey Goldmill em 1982.
Jimnastik. Genlerinde var.
É hereditário.
Yarın saat 3'te jimnastik salonuna gel.
Passe pelo ginásio amanhã às 3.
Alıştılar artık jimnastik yapa yapa.
Habituaram-se, à força do exercício!
Özel jimnastik öğretmenin.
O teu professor de ginastica pessoal.
Bay Burney, karınız jimnastik yapardı, değil mi?
Sr. Burney, a sua esposa tirou ginástica, não tirou?
- Hayır, karım asla jimnastik yapmadı.
- Não, a minha esposa nunca tirou ginástica.
Belki birkaç jimnastik hareketi hoşlarına gider,..... ama kısa bir süre sonra sıkılıp "Nedir bu lanet şey?" diye sorarlar.
Talvez algumas até o façam só para agradá-lo, Até que mais tarde ou cedo dizem : "O que raio é isto?".
Kütüphanenin merdivenlerinde açık saçık konuşan ve jimnastik yapan evsiz adamı gördün mü?
Viste aquele sem-abrigo na escadaria da biblioteca a gritar obscenidades e a fazer todo o tipo de exercícios?
Lisedeki jimnastik öğretmeni.
O professor de ginástica do nosso liceu!
Sen ondan hiç jimnastik dersi almadın ki.
Nem sequer foi teu professor de Ginástica.
Heyman, jimnastik öğretmeni mi?
O professor de ginástica?
Jimnastik salonunun soyunma odasında karşılaşmıştık ve sana vermiştim.
Encontrei-me contigo no vestiário e dei-to.
Jimnastik dersi aldığınız herhangi bir gün okuldaki tuhaf bir gündür.
Os dias em que havia ginástica eram dias estranhos.
Bir jimnastik öğretmeni bana böyle söylemişti.
Foi o que disse um professor de ginástica que tive.
Jimnastik Air ile uçalım diyecektim aslında ama koltuklu bir yolculuğu tercih edeceğini düşündüm.
Eu ía sugerir que voassemos a Aero-Gym, mas pensei que preferirias um avião com cadeiras.
Lisedeki jimnastik takımında koçsun ve evlisin.
és treinador de uma equipa de ginástica no liceu.
Biraz jimnastik yapmalısın!
Tens de fazer ginástica!
- yumurtlamadan- önce, jimnastik yap! Bende bir sorun yok, Baba. Ne yapmalıyım?
O que devo fazer?
üzgünüm Lisa bir vekil öğretmenin hayatı bu şekilde olur tamamen sahte bugün jimnastik şortu giyer, yarın Fransızca konuşur ya da bir bando şefi ya da kim bilir şimdiye kadarki en iyi öğretmenim sizsiniz
Peço desculpa, Lisa. É a vida de um professor substituto. Ele é uma fraude.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]