Juniper перевод на португальский
137 параллельный перевод
Şu ayı onları meşelikleri geçerken yakalamıştı göl boyunca, çalılıklara kadar Juniper Creek'in sağ tarafında kalıp, ondan kaçarak kurtuldular.
Aquele urso fê-los atravessar o mato denso... pelo do pântano, através do bosque cerrado... até ao Ribeiro de Juniper, onde eles o atacaram.
Juniper Creek'in sınırında, arka ayaklarının üzerinde dikildi.
O urso estava, na margem do riacho de Juniper, erguido nas patas traseiras.
Jupiter Eyewash Şirketi T reklamı için 5000 dolar teklif ediyor.
Os colírios Juniper oferecem 5 000 $ se passar no programa deles.
- Jupiter ne?
Juniper quê?
Aziz Juniper Günü
DIA DE S. GENGIBRE - DIA EM QUE O REI
Vaktiyle, Aziz Juniper şöyle demişti : " Onu neslinden tanıyacaksınız,
S. Gengibre disse uma vez, " Pelo seu regaço o conhecerão,
Böylelikle, Juniper'in görevlerini ifa etmiş bulunmaktayım!
Assim cumpro os deveres de Gengibre!
Onu görmek istersen Juniper Hills'te.
Ele está em Juniper Hills.
- Juniper...
Juniper...
Juniper Pearl'ın çizelgesi, lütfen.
A ficha da Juniper Pearl, por favor.
- O adam ortağımı öldürdü!
Ele matou Juniper.
Aslında, "Cenevre" kelimesi küçük "g" "genievre" nin bozulmuşudur. Bu da Fransızca da "juniper"... Mükemmel meyve tadı, mucizevi yağ, demektir.
A palavra "genebra", "g" minúsculo, é uma corruptela de genièvre, que significa "zimbro" em francês, a baga que dá sabor a esta milagrosa libação.
Telfair ve Juniper'in kuzeybatı köşesine 5 milyon dolar getir. Saat 04 : 00'te.
Traga 5 milhões à esquina noroeste de Telfair e Juniper às 4 da manhã. "
Mektupta Telfair ve Juniper'in köşesi, yazıyordu. Bu çanta oraya gidecek.
A carta dizia a esquina da Telfair com a Juniper e é para lá que vai este saco.
Sugar Cube Kulübü.
No Sugar Cube Lounge, na Juniper.
Başka bir kulüp yandı.
Ardeu um bar na Juniper.
Sizce Juniper, bu bilimsel mi? Burası bir laboratuvar mı? Siz Tanrı mısınız?
Pareceu-vos, não é verdade, Frei Juniper, que jà era altura de a teologia tomar o seu lugar entre as ciências exactas?
Juniper ; kurbanları toplayıp, kurtulanlarla karşılaştırdığınızda ölümün, kurutulmaktan beş kat değerli olduğunu mu buldunuz?
Então, Frei Juniper, quando somastes o número total de vítimas e o comparastes com o total de sobreviventes, descobristes que... O quê? Que os mortos são cinco vezes mais ou menos dignos de ser salvos?
Belki bu da Şeytan'ın işidir.
Vós, Frei Juniper, éreis o seu cúmplice voluntário em mente, corpo e espírito.
Ekselansları ve ben artık Juniper'in çiçeğin tohumlarını çalma planının... - Ne kadar açık olduğunu görüyoruz.
Como plano, assemelha-se aos esforços das almas presunçosas, que querem percorrer os caminhos do Céu e que constroem torres de Babel para là chegar.
Tanrı'nın elinden çıkan planı. Tarihi bir kanır, tıbbi değil.
Poupar-vos-ei às generalizações de Frei Juniper.
Juniper'ı bu nedenler tatmin etmedi.
Afirmo... a Vossa Graça... à Inquisição, que Frei Juniper foi manipulado para fazer o trabalho do diabo.
Ekselanslarına ve yargıya... Juniper'ın Şeytan'a yardım ettiğini söylüyorum.
Assim, todos os exemplares ainda existentes devem ser queimados ao amanhecer, juntamente com o seu autor.
- Tamam, olabilir, güzel.
Lembra do verão, na posse de Juniper, em Houston?
"Ardıç".
Chamada "Juniper".
Aranızda ardıç bitkisinin neye benzediğini bilenler varsa... bizi anlayacaklarını düşünüyorum.
E se algum de vocês sabe o que é uma planta "Juniper"... acho que entendem.
" Roman Grant, Utah'taki en büyük ikinci cemaat olma yolundaki Juniper Creek'in elçisi ve patriği şöyle diyor :
" Roman Grant, profeta e patriarca de Juniper Creek,
- Bu hiç adil değil. Juniper Creek * gibi birleşik bir düzen yaşıyoruz.
Vivemos em ordem unida, como Juniper Creek.
Juniper Creek'i duydun mu?
Já ouviste falar de Juniper Creek?
Sizler Juniper Creek olmasanız da, herhangi bir örgüte tekrar üye olmak için hâlâ hazır değilim.
Vocês não são Juniper Creek, mas não estou preparado para um grupo.
MacGowan'da, Juniper Park'ın kuzeyinde görüldü.
Avistada na MacGowan, a norte do Parque Juniper.
- Jennifer Juniper çalıyorum.
- Estou a tocar Jennifer Juniper. - Porquê?
Juniper.
Juniper.
Tüm halkın bir araya gelerek bana ve Juniper'a destek vermesi bu zor zamanda bizim için büyük bir moral oldu.
A forma como esta comunidade se uniu para nos apoiar, a mim e à Juniper, nesta hora terrível, foi um grande consolo para nós.
- Ortağı Coco Juniper ile beraber. Tabii burada asıl yeteneğin Erin'de olduğunu herkes biliyordu.
Juntamente com a sócia Coco Juniper, apesar era de conhecimento comum, que a Erin era a talentosa.
- Coco Juniper mı?
Coco Juniper? Sim.
Coco Juniper.
Coco Juniper.
Coco Juniper'ın yarattığı ve Erin Embry'ye adadığımız anıt vitrininin açılışını kutluyoruz.
Criada pela sua companheira e amiga Coco Juniper.
Erin Embry ve Coco Juniper tarafından tasarlanan vitrinlerr beraberinde birçok müşteriyi getirdi.
As fantásticas montras feitas por Erin e Coco atraiam os clientes à loja.
Bir intihar notu kaleme aldı, Erin Embry ve Coco Juniper'ın cinayetlerini üstlendiğini yazdı, altına Denny Downs'ın imzasını attı ve harekete geçti.
Dick colocou uma carta de suicídio a reclamar a responsabilidade pelos homicídios de Erin Embry e de Coco Juniper.
Bütün bunların yerine ben ise bir antibakteriyel jelden tam 15 sent tasarruf ettim.
Por isso em vez disso tudo poupo 15 cêntimos numa garrafa de Juniper Breeze Gel Antibacterial.
Juniper Dere Yolu, 141 numarada bir çamaşırhane.
É uma lavandaria industrial no 141 Juniper Valley Road.
Her neyse, yeni müzik öğretmeniniz Bayan Juniper'ı sizinle tanıştırmaya getirdim.
Enfim, estou aqui para apresentar a nova professora de música, Srª Juniper.
Evet, şey vekil müzik öğretmeniniz Bayan Juniper'dan hafiften hoşlanıyor olabilirim.
Sim, bem... Pode ser que eu tenha uma queda pela Srª Juniper.
Sana ne demiştim ben?
Juniper, o que eu disse?
Ve bu Juniper'in ilk deneyi de değildi.
E não é a primeira vez que Frei Juniper recorreu à experimentação.
Juniper'da vücut zihin ve ruh bulan Şeytan'ın.
É por isso que aqui estamos, não é?
Sessizlik!
Vossa Graca e eu, podemos agora ver claramente como este plano de Frei Juniper tencionava lançar as sementes, de uma flor de perfeito cepticismo.
Size Juniper'in genellemelerini aktarayım.
Enquanto, ao mesmo tempo, a pobreza e a humildade eram coroadas para doutrinação dos abandonados.
Bu kazada, iyilerin erken cennete çağırıldığını gördüğünü söylüyor.
Mas Frei Juniper não estava contente com as suas razões.
Şu Juniper davasını hatırlıyorum.
- Sou.