Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ J ] / Juvenil

Juvenil перевод на португальский

693 параллельный перевод
Kısa bir süre önce böyle bir ifadeyi çocukça... ve orta sınıfa has bir şey olarak görürdüm.
Há pouco tempo teria considerado uma afirmação dessas juvenil... e muito burguesa.
- Tamamen saçmalık evlat.
- Contrassenso juvenil.
- Eminim. Bana göre fazla 17'lik.
É muito juvenil para mim.
Çocuksu cazibenle onları kazanmaya başladın.
Estás a conquistá-los com o teu encanto juvenil.
O herif sonunda çocuk istismarcısı olacak.
Acabará por se transformar num delinquente juvenil.
Bir grup sözde reformcu için çalıştın. Çocuk suçlarının özenle ilgilenildiği taktirde azalacağını düşünüyorsunuz.
Trabalhou como o emissário de um pretenso grupo de reformadores que diz que a delinquência juvenil se reduz com paninhos quentes.
İlk olarak sıradan bir çocuk suçluyla tanışmak istiyorum.
Primeiro, eu quero conhecer um delinquente juvenil típico.
Suçluluğun temsil edildiği muhteşem örneğiniz o mu?
Isto é o seu exemplo de delinquência juvenil típica?
Bu gecenin genç suçluluğu konusundaki öyküsü kesinlikle güzel bir örnektir. Ve biz bu konuyu, ciddi bir ulusal sorun haline gelmiş bir olguya biraz olsun açıklık getirir umuduyla sunduk.
A história de delinquência juvenil desta noite é um desses casos e apresentámo-la na esperança de que ajude a chamar a atenção para aquilo que se tornou um grave problema nacional.
" Belediye Başkanlığı Çocuk Suçları Araştırma Komitesi Başkanı.
" Presidente da Junta de Investigação da Delinquência Juvenil.
O daha bir çocuk, 16 yaşında.
Um delinquente juvenil. Ele é apenas um miúdo de 16 anos.
Gençlerin umursamazlığı, içinde tohumlar sallanan kuru balkabağı gibidir.
A veleidade juvenil é uma cabaça seca com as sementes chiando em seu interior.
Adam medyum. Hızına yetişemiyorum.
É um meio juvenil, já não aguento a pedalada!
ÜMİT BURNU GENÇLERİ ISLAH MERKEZİ
CENTRO DE CORRECÇÂO JUVENIL CABO DA BOA ESPERANÇA
Ümit Burnu, Gençleri Islah Vakfı, Milchester
Centro de Correcção Juvenil Cabo da Boa Esperança, Milchester.
Belkide gençlik organizasyonlarında yıllık kurban için bedava bilet verseydik bütün bunlardan kaçınabilirdik.
Talvez se déssemos bilhetes grátis para o sacrifício anual dos Mendach da organização juvenil, tudo isso podia ter sido evitado.
Şimdi de çocuk zabıtasının işi oldu bu.
Agora o caso vai para o Departamento Juvenil.
Bromsgrove'dan Bay S. 3000 sterlin lütfen. Adınızı, mevzubahis gençlik organizasyonuna bağlı üç kişinin adını ve ekipmanı aldığınız dükkânın adını açık etmememiz için.
Portanto, Sr. S. de Bromsgrove, são £ 3000, por favor... para evitar que revelemos o seu nome, o das outras três pessoas envolvidas... a organização juvenil a que pertencem... e a loja onde comprou os "equipamentos".
NSB'ye katılmadan önce, gençlik hareketine üyeydim.
Antes de ir para o NSB, estive no movimento juvenil.
Gençlik hareketinin NSB'den tek farkı apolitik bir duruşunun olmasıydı.
A única diferença entre o NSB e o movimento juvenil é que não era um movimento político.
Tabiî ki Almanya'daki gençlik hareketini inceledik. Aramızda dağlar kadar fark vardı. Mâlûm herkesin yoğurt yiyişi farklıdır.
Ao olhar para o movimento juvenil na Alemanha, víamos que era muito diferente, porque tinham personalidade alemã e na Holanda a personalidade era holandesa, portanto passámos do movimento para o NSB, porque víamos o ideal, o perigo do bolchevismo.
Büyük Chicago Gençlik Otoritesinin saygılarıyla.
Com os cumprimentos da Autoridade Juvenil de Chicago.
Bugünün haber başlıklarına bakarsak, sabaha karşı çıkan çatışmada
Notícias Locais 6 membros de um gang juvenil
Bu toy savaş zamanı romantizmi tıkırında gitti tâ ki Bay Matzerath kaçınılmaz bir biçimde ortaya çıkana kadar.
Este amor juvenil, em tempo de guerra, manteve-se intacto, até aparecer Matzerath.
En iyi özelliğimdir.
A minha impetuosidade juvenil.
Bir kez çocukluktan çıkıp Büyüyüp şıklaştın mı Hayallerine yakınsındır
O que era antes "juvenil" Está a crescer e com estilo estás perto do teu sonho
Ama bilmediğin şey elbiseyi çıkarıp çöpe attığını da gördüğüm.
Mas não sabe que a vi no departamento juvenil. -. Quando tirou o vestido e o jogou.
Yetki sınırlarımızın dışına çıkıp, suça yardım ve yataklık etmek yeterince kötü zaten.
Já chega irmos sair do condado, quanto mais sermos acusados de promover a delinquência juvenil.
Her yerde koşuşan güvenlikçiler, onları çiğneyen çocuklar.
Seguranças fazem rondas como se fosse uma prisão juvenil.
Gençler için mahremiyet hakkı.
É um direito da privacidade juvenil.
Çırak yetiştirme okulları var, kendine meslek seçersin...
Você poderia viajar. Internato Juvenil, escolher um comércio...
"Çocuk mahkemesine gizli rapor. Dava konusu : Errol Duprey."
" Relatório confidencial para a Corte Juvenil.
Ben bir çocuk suçluyum.
Sou um delinqüente juvenil.
Parmak izlerini şimdi alamayız, çocuk suçlu, ama bakımevine veya ıslahevine girdikten sonra seni mahvedebiliriz ve edeceğiz de.
Não podemos fazer isto agora, delinqüente juvenil mas já que esteve no CD ou reformatório, podemos acabar com você - e iremos.
Günümüz müzikleri çok çocuksu geliyor.
A música de hoje parece tão juvenil.
Gelenekleri miras bırakılmıştır. genç bir jenerasyondan geleceğe.
As suas tradições são passadas de uma geração juvenil para outra.
Sen... eee... şu çocuk mahkemesi dalgasını duydun mu?
Ouviste aquela coisa do tribunal juvenil?
Veri Analiz Robotu Genç Yaşam Formu.
Robot de Análise de Dados Sob a Forma Juvenil.
Pinehurst Gençlik Islah Merkezi Özel
Pinehurst Instituto de Ajuda Juvenil
Onlar beni bir çocuk tesisine bıraktılar.
Largaram-me numa instituição juvenil.
Şimdi gençlik pansiyonu olarak hizmet veriyor.
Agora, é um albergue juvenil.
Bitişikteki lanet pansiyon sakinleri!
Maldito albergue juvenil.
İkinci karısı onu bırakıp gitmiş, bitişikteki gençlik pansiyonunda kalıyor.
Sua segunda esposa o deixou e esconde-se no albergue juvenil.
Islah evine gitmesi gerek.
É quase uma delinquente juvenil.
Kız gibi hayat sevgine.
O teu amor juvenil pela vida.
Sanıklar içinde en suçlu siz olduğunuz için ve daha önceden de dosyalarınız olduğu için Bu sebeplerle yılın 6 ayını ıslah evinde geçirmene karar verilmiştir.
E porque parece ser o mais culpado dos réus... e tem precedentes... condeno-a entre seis meses a um ano... numa casa de correcção juvenil.
Çocuklar, unutmayın.
Estrutura juvenil...
Jerry, bu da Yüzbaşı Mulvahill, Genç Bölümü. Sheriff'in departmanından.
Jerry, este é o tenente Mulvahill... da Divisão Juvenil da Polícia.
Artık ıslahhane yok, değil mi?
Acaba-se a detenção juvenil, não é?
Gençlik aşkı gibisi yok.
Ah, amor juvenil. Não há nada como isso.
VERİ ANALİZİ ROBOTU GENÇ YAŞAM FORMU
ROBOT DE ANÁLISE DE DADOS SOB A FORMA JUVENIL.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]