Kalp перевод на португальский
12,654 параллельный перевод
Açık görüşlü bir beyin, sımsıkı kapalı bir kalp.
Uma mente que está aberta e um coração que é bem fechado.
O ise kalp doktoru, dürüst bir adam, iyi bir kocaydı.
Um homem honesto e bom marido.
İyi ki Tıp Kampı'nda kalp masajı yapmayı öğrenmişim.
Graças a Deus que aprendi massagem cardíaca no acampamento médico.
Kalp krizinden ya da felçden.
De ataque cardíaco ou apoplexia.
Bu dünyada iki yalnız insan daha demek olurdu ama aynı zamanda başkaları için daha az acı ve daha az kalp ağrısı anlamına da gelirdi.
Isso deixaria mais duas pessoas solitárias no mundo... Mas também muito... Menos dor...
- Kalp kırıklığın yeterince güçlü değildi.
O teu desgosto não foi suficientemente forte. - O quê?
İlla bilmek istiyorsan... Bir kalp kırıklığının acısını atlatmaya çalışıyordum.
Se queres saber... estava a tentar superar um desgosto amoroso.
Doktorlara göre, kalp krizinden ölmüş.
Os peritos médicos disseram que foi um ataque cardíaco.
- Bu yaşta birinin kalp krizi geçirmesi çok garip.
Não é normal alguém tão jovem sofrer de paragem cardíaca.
Ani kalp krizlerinden kaslar da etkilenir.
Rigidez muscular é um efeito colateral de paragem cardíaca repentina.
Kalp krizi davasında, tarihi olayların olduğundan pek emin değilim.
Não tenho a certeza se há relevância histórica num homem de 32 anos a morrer de ataque cardíaco.
Biri kalp krizi geçirdi, diğeri kaza yaptı.
Um teve um ataque cardíaco, o outro bateu com o carro numa árvore.
Kalp atışı çok az.
Mal se sente o coração.
Kalp krizi geçirdi.
Teve um enfarte.
Ben onların yanında sadece şehrimde ne yaptıklarını öğrenmek için duruyorum ve senin bir adamın kalp atışını duyman yüzünden herşeyi mahvetmeye niyetim yok, ama şanslısın ki senin bile bilmediğin yerleri biliyorum.
Só estou com eles porque quero saber o que fazem na minha cidade. Não vou estragar o meu disfarce só porque ouviste o coração de um tipo. Felizmente para ti, tenho a cidade controlada de formas que desconheces.
Büyük olasılıkla araba kazasından veya kalp hastalığından ama muhtemelen vampirler öldürür.
É mais capaz de ser um acidente ou doença, mas pode ser um vampiro.
Son teknoloji ürünü sentetik bir kalp için gereken tüm para toplandı. Bay Smith'in kıçı kırık penisinden bile daha iyi olacak.
Vamos poder pagar um coração sintético topo de gama que seria ainda melhor do que o pénis patético do Sr. Smith.
- Kalp krizi değil. Panik atak.
- Isto é um ataque de pânico.
Kalp krizi geçiriyorum! ... dostum.
Ataque de coração!
Çok rahatladım, oğlum kalp ağrısıyla kurtuldu.
Estou tão aliviada. O meu filho poupou-me um grande desgosto.
Kalp sorunum olduğunu biliyorsun değil mi?
Sabes que tenho problemas de coração, não?
Çünkü kalp atışının hızlandığını duyabiliyorum. Aslında iki kalbinin de.
É que estou a ouvir o teu coração a bater mais depressa, os vossos dois corações, de facto.
Julian içinden kaldığı ikilemi beni anlamsızca döverek çözdü. Ben ölümün kıyısına gelene ve içimdeki kalp atışı durana kadar dövmeyi bırakmadı.
O Julian resolveu o seu dilema espancando-me até eu ficar quase morta e o outro coração dentro de mim parar.
Kalp atışları da duymuyorum.
Eu não estou ouvindo nenhum batimentos cardíacos também.
Belki de küçük bir fare kalp krizi geçirmiştir.
Talvez tenha tido um enfarte.
- Bebeğin kalp atışı düştü.
- O coração do bebé parou. - O que é que está a acontecer?
Ben de ona kalp kırıklığını anlattım. Annem için yaptığım üç resim.
E digo-lhe, de coração partido, que são os três quadros que pintei para ela.
Asetat sayfalardan biri çevrildiğinde sindirim sistemini gösterir diğer sayfada kalp vardır.
Na ordem, a primeira página é o sistema digestivo e a seguinte é o coração.
- İnfaz korumalar Sly'ın kalp krizi geçirdiğini sanacaklar ve diğerlerinin yanına morga atacaklar.
Os guardas acreditam que teve um ataque cardíaco, - e colocam-no com os cadáveres.
Sezon 5 Bölüm 10 "Kırık Kalp" Çeviri :
Once Upon a Time S05E10 "Broken Heart" LusoSubs
Tüm diyarlardaki en yaşlı kalp elindeki.
É o coração mais velho de todos os reinos.
KALP CERRAHI
CIRURGIÃO CARDÍACO
Kalp karışık bir şeydir.
O coração é uma coisa complicada.
Ensendeki tüylerin diken diken olması. Kalp atışlarının hızlanması.
O arrepio no teu pescoço, como o teu coração bate.
Kalp gizemli bir şey.
Coisas do coração...
'Kalp hayat yollarina asinadir...'
Era seu colega?
Neyse ki kalp kaslarında kalıcı hasar oluşmamış.
Esponja. Felizmente, nada penetrou no músculo cardíaco.
- Az daha kalp krizi geçiriyordum.
Quase me deste um ataque cardíaco.
Kalp atış hızında değişim.
EVITOU A PERGUNTA
Kalp hızım...
O batimento cardíaco está...
Tamam, bana kalp monitörü, serum ve bulabildiğiniz kadar sargı bezi getirin.
- Certo, preciso de um monitor cardíaco um intravenoso salino e todas as ligaduras que conseguirem encontrar... Agora!
Cayman ve arkadaşları orada çok kalp kırıcı oluyorlar.
O Cayman e os amigos dele conseguem ser esgotantes.
Hâlâ kalp krizi geçirebilecek durumda mısın?
Ainda podes ter um enfarte?
Kalp krizi geçirmem mümkün mü?
Ainda posso ter um enfarte? Responde-me.
Bir yarış kazanmamıştı ama, çok fazla kalp kazanmıştı.
Ele ainda não ganhara uma corrida, mas ganhara muitos corações.
Abi bazen gerçekten kalp kırıcı oluyorsun.
Às vezes, sabe mesmo partir corações.
Ölmeden önce kalp ritminde ani bir artış olmuş.
Teve um pico hipertensivo antes de morrer.
Ani kalp durması, beş kez epi verildi, en az 17 dakikadır baygın. Tamam.
Parada cardíaca, 5 doses de epinefrina, esteve inconsciente 17 minutos, no mínimo.
Kalp krizi!
... tu quem tem o...
Kalp atışı sağlam.
Ritmo cardíaco estável.
Kalp atış hızı 110.
Ritmo a 110.