Katır перевод на португальский
5,214 параллельный перевод
Fakir kocan katırıyla son aldığı ayakkabıları satarsa, Yüksekbahçe'yi ziyaret etmen için yeterince para bulabilir.
Talvez se o teu marido indigente vendesse a mula dele e o último par de sapatos, talvez pudesse levar-te a visitar Jardim de Cima.
O katır çocuğu göğsünden tekmeleyip öldürene kadar her gün.
Todos os dias, até aquela mula dar-lhe um coice no peito e matá-lo.
- Katılır mısınız?
- Queres juntar-te a nós?
Jüpiter'in Büyük Kırmızı Leke'si tüm gezegenimizin boyundan üç kat daha büyük ve yüzyıllardır kopmakta olan bir kasırgadır.
A Grande Mancha Vermelha de Júpiter. Um furacão três vezes maior do que o nosso planeta, há séculos em fúria.
Altın tam olarak sudan 19 kat daha ağırdır, biliyor muydun?
O ouro é exactamente 19 vezes mais pesado que a água, sabias disso?
Her biri Güneşimizden yaklaşık 40 kat daha parlaktır.
Cada uma delas é cerca de 40 vezes mais brilhante do que o nosso Sol.
En parlakları olan Alcyone ise, Güneşimizden 1.000 kat daha parlaktır.
E Alcione, a mais luminosa, tem mil vezes mais brilho do que o nosso Sol.
Hidrojenin metallerden bir milyon kat daha fazla olması açık bir biçimde imkansızdır.
"É obviamente impossível que o hidrogénio possa ser um milhão de vezes mais abundante do que os metais."
Orion'un sağ ayağını oluşturan mavi süper dev Rigel gibi Güneş'ten yaklaşık 15 kat daha büyük olan bir yıldızın kaderi farklıdır.
Uma estrela cerca de 15 vezes mais maciça do que o Sol, uma como Rígel, a supergigante azul que forma o pé direito de Oríon, tem outro destino à sua espera.
Ancak Orion Kuşağı'nda bulunan Alnilam gibi Güneş'ten 30 kat daha büyük yıldızlar söz konusu olduğunda durmak yoktur, sadece çöküş vardır.
Mas para uma estrela com massa 30 vezes superior à do Sol, uma estrela como Alnilam, na Cintura de Oríon, nada travará o seu colapso.
Eta Carinae, Güneş'ten en az 100 kat büyüktür ve 5 milyon kat fazla ışık saçmaktadır.
Eta Carinae é, pelo menos, 100 vezes maior do que o Sol, e emite cinco milhões de vezes mais luz.
Üst kat onlarda kalır ve ben de sana alt katı satabilirim.
Ficavam com o de cima e você vendia-me o de baixo.
Kat başına 200 dolar ver ve kimi istiyorsan onu çağır.
Paga-me uma taxa de 200 dólares e podes convidar quem quiseres.
Sanırım, annem neşelensein diye katıldım.
Acho que apenas entrei para animar a minha mãe.
Bu meselelerdeki tutum oldukça katıdır özel muamele olmayacak.
A lei neste tópico é bastante clara : não há tratamento especial.
Sanırım Başkan Wei, partideki katı unsurlara karşı direnebilir. Ve misilleme yapmaktan vazgeçebilir.
Acredito que o Presidente Wei conseguirá resistir aos conservadores do partido e desistir da retaliação.
Bunlar orijinal kat planlarında yoktu sanırım, değil mi?
Suponho que isto não estava na planta original, pois não?
Bana katılanlar ellerini kaldırıp "Aye" desin.
Quem for a favor levante a mão e diga, "Aye."
Muhtemelen bodrum katıdır.
- A pois é.
Kendisine orada katılırım.
Juntar-me-ei a ele lá.
Vücut, öldükten en az 2 ile 4 saat sonra katılaşır.
O corpo entra em "rigor mortis", entre 2 a 4 horas após a morte.
- "Aşırı dozdan ölen o herifin katıldığı toplantıdaydım."
Bom, não se vai falar de outra coisa durante a próxima semana. - " Estive naquela reunião onde o tipo'OD'".
Phoebe, hazır mısın?
Phoebe, preparada? Kat?
Kat? - Evet, hazırız.
- Sim, preparada.
Kat, hazır mısın?
Kat, estás preparada?
Kat, Sawyer onları hızlı tutmaya hazır olun. Tamam mı?
Kat, Sawyer, estejam preparados para as apanharem rapidamente, à minha ordem, sim?
Oui, size sıfır emisyon katımızda Piston manzaralı süper lüks balayı süitini ayırdık.
Oui, vão todos ficar na luxuosa suite Lua de Mel com vista para o Pistão no piso de zero emissões.
İki birim iyonize suyla karıştırın, çeşme suyuyla olmaz. Bir birim de SEB katın.
Misturar duas partes de água ionizada, não da torneira, com uma parte de SEB.
- Başkan Yardımcısı katılacak mı? Hayır, katılmayacak.
- O Vice-Presidente também vem?
Cemaatimize aşırı neşe katıyor.
Ele proporciona grande alegria à comunidade.
Bekle, birazdan Elijah da onlara katılır.
Apenas espera.
Bize katılır mısın?
Querem vir?
Bize katılır mısın?
Queres fazer-nos companhia?
Bir saniyeliğine düşünecek olursan Stillwells saldırıya uğradığımızı öğrenirlerse, İtlere katılmazlar mı?
Achas que se os Stillwell souberem que estamos sob ataque, que não se vão unir aos Rafeiros?
Ama eğer hayatta ve güvendeyse, babasını öldürdüklerini öğrendiğinde bize katılacaktır.
Mas se ele estiver vivo e a salvo, ele irá juntar-se a nós quando descobrir que mataram o pai dele.
- Bize katılabilecek misin? - Hayır.
- Podes juntar-te a nós?
Bana katılmayı kabul edersen Clay serbest kalır.
Se concordares em te juntar a mim... eu libertarei o Clay.
Moleküller arasında halen belli bir yapışkanlık vardır fakat bu onları sert ve katı şekilde kilitlemeye yetmez.
Ainda há alguma viscosidade entre as moléculas, mas não de forma a prendê-las num sólido.
En minik elektronun kütlesi bile nötrinonun kütlesinden en az bir milyon kat fazladır.
Até o minúsculo eletrão tem mais de um milhão de vezes a sua massa.
Bugün o atmosfer bizimkinden 90 kat daha ağırdır.
Hoje, essa atmosfera é 90 vezes mais pesada do que a nossa.
CO2'yi katı hale getirirsek yaklaşık olarak Beyaz Dover Yamaçları'yla aynı hacme sahip olacaktır.
Se as comprimíssemos numa forma sólida, ocupariam o mesmo volume do que os Penhascos Brancos de Dover.
Hayır, yapılan Çift Kör Testinin katılığına direnç gösteren zeka arttırıcı bir bileşik henüz yok.
Nunca houve um componente nootrópico que conseguisse passar o rigor dos testes duplamente cegos.
Eğer benim ülkem bunu başarırsa dünya Kabal tehdidi karşısında bana katılmalıdır.
Se o meu pais for prosperar o mundo deve unir-se a mim contra a ameaça da Cabala.
Kumarhane sadece bir katı onlara ayırıyor.
Reservam um andar inteiro do casino só para eles.
- R katı çok daha büyük.
- O Piso R é muito maior.
R katında bir haftalık erzakla kapalı kalmış bir tanesi benim ekibimden olmak üzere bir sürü insan var.
Temos pessoas fechadas no Piso R, incluindo uma colega minha, com mantimentos para uma semana.
- R katına gitmek istemiyorum.
- Não quero ir para o Piso R.
Tahminimce bizi R katına inmeye zorlamak istiyorlar.
Querem obrigar-nos a descer ao Piso R.
Sonra da R katını açmamız gerekiyor.
E depois abram o Piso R.
R katına katına inip durumun icabına bakmamız lazım.
Temos de descer ao Piso R e tratar disto.
18 saat sonra ise, 110 hasta ve 47 ölü var... salgın eğrisi tahminlerine bakılırsa bu rakamlar yarına 3 katına çıkacaktır.
18 horas depois, há 110 infectados, 47 mortos e o triplo está previsto para amanhã.