Kaçacağım перевод на португальский
434 параллельный перевод
- Zilini çalıp kaçacağım.
- Tocar à campainha e fugir.
Sıradan bir suçlu gibi mi kaçacağımı sandın?
Acham que eu fugia como um criminoso qualquer?
Seninle birlikte kaçacağım için mutluyum.
Estou feliz por fugir contigo. - Connosco.
Kaçacağım, yemin ederim. Kaçacağım.
vou fugir, estou dizendo.
Teneke cenaze arabasında kaçacağıma burada kalıp dayanırım daha iyi.
Prefiro ficar aqui do que fugir num caixão de lata.
Kaçacağımı mı sanıyorsun?
Acham que fugia?
Neden kaçacağım ki?
Fugir do quê?
Panik içinde kaçacağımı filan sanıyordum.
Pensei que fosse entrar em pânico, que iria querer fugir ou algo assim.
Bu çöplükten kaçacağım.
Vou fugir desta espelunca.
Ayaklarım düzelir düzelmez ondan daha hızlı kaçacağım.
Assim que recupere as pernas, adiantarei-lhe.
- Lütfen devam etme aksi taktirde etiket kurallarını unutup kaçacağım!
Por amor de Deus não continues, esquecerei a etiqueta e fugirei de ti. Mas Sissi...
- Kaçacağım.
- Fugir.
Kongreye gidiyordum ama kaçacağımı söylediler.
Ia à convenção mas disseram que tratava de escapar.
Tekrar kaçacağım. Bu farkeder.
Voltarei a fugir. isso importa.
- Kaçacağımı mı sandınız?
- Julgou que eu ia fugir?
O askeri okuldan da kaçacağım yetiştirme yurdundan kaçtığım gibi.
Vai ver como fujo da escola. Fugi do orfanato, fugirei também da escola.
"Nenemden kaçacağım, ve dedemden de..."
Como no conto, vais fugir sempre?
Nasılsa kaçacağım, eğer gitmeme izin vermezsen.
Se não me deixar ir, fugirei!
Kaçacağım, evet kaçacağım.
Já sei! Vou fugir!
Lastiklerim tamir edildiği an bu talaş kapanından kaçacağım.
Piro-me deste buraco cheio de serradura quando a moto estiver boa.
- Kaçmayacağız. - Ben kaçacağım!
- Não vamos fugir!
Eminim Bay Beauchamp ile konuşacağınız işler vardır konuşmanız yüzünden ağrımadan, ben şiddetli baş ağrımdan kaçacağım.
Tenho a certeza que ambos têm assuntos a discutir. Então inventarei uma dor de cabeça antes que a conversa me dê uma de verdade.
Tekrar kaçacağım.
Voltarei a fugir.
Galiba fikirleriyle birlikte buradan kaçacağım.
Penso que terei que alinhar pela ideia deles.
Maab, kaçacağım.
Maab, vou fugir.
İlk tehlike belirtisinde kuyruğunu kıstırıp, kaçacağımı mı sandınız, yani?
Achou que eu fosse dar as costas ao primeiro sinal de encrenca?
Vince öldürmeye kalkacak ve ben kaçacağım.
Vince mata e eu fujo.
Öyle ya da böyle buradan kaçacağım.
Irei daqui de uma forma ou de outra.
- Nick'le Afrika'ya kaçacağım.
E eu? Tom vou fugir para África com o Nick.
Bana yardım etmezseniz, bu gece tek başıma kaçacağım.
Se não me ajudarem, vou fugir essa noite.
Kendimi bununla koruyarak, pencereden atlayacağım ve kıçıma vura vura kaçacağım! Wells.
Consiste no seguinte, salto por uma das janelas, e saio a correr que nem um louco.
Çünkü kaçacağım.
Porque vou fugir.
Buradan kaçacağım.
Eu vou escapar deste sitio.
Kaçacağımı düşünmedin değil mi?
Não pensaste que ia fugir, pois não?
Çatıdan kaçacağım.
Vou fugir daqui pelo telhado.
Kaçacağım!
Vou-me embora!
Adamın "Hüzünlü Bebek"'i çalmaktan bıkıp kaçacağını sandım.
Pensei que ele ia tocar "Melancolia".
Acele etmene gerek yok hayatım. Hiçbirinin bir yere kaçacağı yok.
Não tens de te apressar, querida.
Sana yardım edecek yanında kimse yok, öyle olunca hepimiz Allison buraya gelmeden senin kasabadan kaçacağını düşünmüştük.
Todos pensámos que deixaria a cidade antes de enfrentar o Allison, sem seus rapazes a seu lado para o ajudar.
Ama kaçacağız. Kaçmak mı?
- Mas vamos escapar.
2 Ocak'ta seni alacağım ve Rio'ya kaçacağız.
No dia 2 de Janeiro vou buscar-te e vamos até ao Rio.
-... gidip kaçacağız. - Aşkımız.
O nosso amor.
Altıncı adım ; bir milyon dolarımızı alıp, Rio De Janiero'ya kaçacağız.
Sexto passo, agarramos no nosso milhão, e voamos para o Rio de Janeiro!
Evet, kaçacağım.
Sim, serei.
Hey, hâlâ nasıl kaçacağımızı düşünüyor musun?
Ainda achas que devemos tentar fugir?
Sanırım, "Nereye kaçacağız ki?" dedim.
"Para onde iríamos fugir?"
Polisten kaçacağız diye seksten vaz mı geçelim yani?
Não vamos desistir do sexo só para evitar os chuis, pois não?
Nereye kaçacağım?
Para onde?
- Tüm mallarımızı alıp kaçacağız.
Temos de levar tudo e fugir!
Bunlardan mı kaçacağız?
Fugir deles?
Pederin kaçacağını hiç sanmazdım.
Não pensei que o padre fosse um traidor.