Kole перевод на португальский
3,053 параллельный перевод
Köle tüccarları!
Os comerciantes de escravos!
Köle kız sahnesinde oynayabileceğini düşünüyordum.
Andei a pensar em melhorar a parte da rapariga escrava.
Bu kaleden yıIda aşağı yukarı 10000 köle geçiyordu.
Em média, deste castelo 10.000 escravos africanos eram enviados todos os anos.
240 senedir köle olarak efendilere hizmet etmek zorunda kaldınız.
Por dois séculos é um quarto têm vivido num país de escravidão.
Hollandalı bir köle tacirinden kaçmış. Yolu da bizim mutfağa düşmüş.
Fugiu de um traficante de escravos holandês e refugiou-se na nossa cozinha.
Ben köle gibi hergün çalışıyorum
Trabalho como um escravo, todos os dias
İyi bir köle değilim
Eu não sou um bom escravo.
Bizi köle mi yapacaksın?
O roubar terras ou escravos.
Köle niyetine tuttuğum cücelerim var.
Tenho um monte de anões como escravos.
"Siktiminin sapığı" " Komple ezik köle.
LOL PERVERTIDO DO CARAÇAS
Bir köle ile birlikte, benim 1303 numaralı daireye taşınmamamı.
Além de uma escrava... que eu não me mude para o apartamento 1303.
Köle gibi çalıştık.
A trabalhar como escravos.
Ben köle değilim.
Não sou um escravo.
Onlar köle değiller ve sen de bunu biliyorsun.
Eles não são escravos, e sabe disso.
1793'te çıkan Kaçak Köle Yasası'nın dördüncü maddesinin ikinci bendine göre :
De acordo com a Lei de Escravos Fugitivos de 1793, relativa ao cumprimento do Artigo 4, secção 2, da Constituição dos E. U.,
Beni kaçak bir köle olmakla suçladılar.
Diziam que eu era um fugitivo.
Ortada hiç köle yok.
Não há escravos.
Köle sahibi birisi için ilginç bir tavsiye.
É um conselho interessante, vindo dum proprietário de escravos.
"Herhangi bir eyalette veya eyaletlerin belirli mahallerinde,... halkın aksi halde Amerika Birleşik Devletleri'ne isyan içinde olacaklarının kabul edileceği hal ve şart altında,... köle olarak tutulan tüm insanlar, bu tarihten itibaren özgür sayılacaklardır."
"Todas as pessoas mantidas como escravas... " em qualquer estado ou numa certa parte dum estado, " cujo povo esteja em rebelião contra os Estados Unidos, devem ser...
Ve sadece ona köle olarak hizmet ediyordum.
Agora sou apenas um escravo dele.
Köle
Vejo.
Eğ başını, eğ başını. Köle olarak geçireceksin tüm hayatını.
Baixem a cabeça, baixem a cabeça, Serão para sempre escravos.
Köle olarak geçireceksin tüm hayatını.
Serão para sempre escravos.
Beni yine köle gibi zincire vurmadan önce dinle beni!
Antes que me acorrentes como um escravo novamente, Ouve!
Bir daha köle olmayacak insanların müziği bu.
É a música de um povo que não será escravo de novo!
Bir daha köle olmayacak insanların müziği bu.
É a música de um povo Que não será escravo outra vez.
Son teknolojinin getirmiş olduğu avantajlar Bir Efendi ile bir köle ilişkisi yada Bir insan ile B.O.W arasında gibi birşeydir.
Avanços tecnológicos recentes podem criar uma relação de amo / escravo entre um humano e as ABO.
Tek yapmanız gereken bana itaat etmek, köle.
A única coisa que tens de fazer é obedecer-me, escravo.
Köle değiliz.
Não escravos!
Köle.
Escravo!
Köle
Escravo!
Köle, köle, köle! Köle!
Escravo, escravo, escravo!
d Köle! d
Escravo!
Kurucu ailelerin çoğu kimliklerini açıklamamış eş cinseller ve köle efendileriydi.
A maioria dos seus fundadores eram gays e proprietários de escravos.
Köle taciri mi?
- A vendedora de escravos?
Karımı köle eden adama sırtımı dönüp gideyim mi?
Fugir do homem que fez da minha mulher uma escrava?
Ben senin Efendinim ve sen ancak bana ihanet eden bir köle olursun.
Eu sou o teu mestre e tu és um simples... servente... que me traiu.
Speck Kardeşler adıyla bilinen iki köle tüccarını arıyorum.
Procuro dois vendedores de escravos que se dão pelo nome de Irmãos Speck.
Demek Speck Kardeşler sizsiniz,... ve bu adamları Greenville köle pazarından aldınız öyle mi?
São vocês os Irmãos Speck, e compraram esses homens no leilão de escravos de Greenville?
Köle ticareti para için insan hayatlarını kullanırken kelle avcısı cesetler üzerinden kazanır.
A maneira como o comércio de escravos negoceia vidas por dinheiro, um caçador de recompensas negoceia em cadáveres.
Köle karın Almanca biliyor, adı da Broomhilda Von Shaft.
A tua mulher escrava fala alemão e chama-se Broomhilda Von Shaft?
Bay Bennett, Hatırlatmalıyım ki Django özgür bir adamdır. Köle gibi davranılmaması gereklidir.
Sr. Bennett, deixe-me lembrá-lo que o Django é um homem livre e não pode ser tratado como um escravo.
Django köle değil.
O Django não é um escravo.
Duymadın mı, ben köle değilim.
Não o ouviste dizer que eu não era escravo?
Candyland'i duymamış olan bir köle yoktur.
Não há escravo que não tenha ouvido falar de Candyland.
Zenci bir köle tüccarı mı olmamı istiyorsun?
Queres que faça de traficante de escravos negro?
Zenci köle tüccarının daha aşağısı yoktur.
Não há nada mais baixo, que um traficante de escravos negro.
Zenci köle tüccarı ev kölesi amirinden de aşağıdadır.
Um traficante de escravos negro é pior que um preto mordomo.
O zaman o şekilde davran, zenci bir köle tüccarı ol!
Então brinca com eles dessa forma, dá-me o teu melhor traficante de escravos.
Ben tecrübeli bir köle tüccarıyım, siz ise daha bir acemisiniz. Sadece bu kovboyun sizin iyi niyetlerinizi istismar etmediğinden emin olmak istedim.
Eu já sou um traficante experiente e você é um principiante, só estou a averiguar se este cowboy não se está a aproveitar de si.
Steven, o bir köle tüccarı.
Stephen, ele é um traficante.