Koyuyorum перевод на португальский
1,481 параллельный перевод
Anahtarı paspasın altına koyuyorum.
Vim pôr a minha chave debaixo do tapete.
Arabana el koyuyorum. O arabayı takip et.
Estou a requisitar o teu veículo, segue aquele carro!
El koyuyorum.
Vou ter que a tirar.
Üç nokta koyuyorum.
É apenas uma elipse.
Salata ve çalı fasulyesi koyuyorum.
Vou servir salada e feijão verde.
Büyük bir uçak, O yüzden adını Herkül koyuyorum.
- É um grande avião. Portanto vou-lhe chamar Hércules.
Aracınıza el koyuyorum.
Preciso do seu veículo.
Bu kılıcı aramıza koyuyorum.
Estou pondo esta espada na cama, no nosso meio.
Bunları ezip şeyime koyuyorum. - Kaşıntılarım için.
Eu esmago o cogumelo, e uso-os para para as comichões.
Paramı Max'in üzerine koyuyorum.
O meu dinheiro está em jogo, Max.
Haplara el koyuyorum. Tazminat olarak.
Fico com as pastilhas, como forma de compensação.
Paramı Dan'e koyuyorum.
Aposto que é o Dan.
Evet, 28'ini koyuyorum.
Sim, estou pondo 28.
- 12 gram palladyum koyuyorum.
- Estou pondo quatro onças de paladio.
Ben isimi ailemin onune koyuyorum ama kendi esimi bile iyilestiremiyorum.
Coloquei o meu trabalho à frente da minha família mas nem sequer consigo curar a minha própria esposa.
Ellerimi bacaklarımın arasına koyuyorum.
Ponho minha mão dentre minhas pernas.
Ben de Ustura'ya 20 dolar koyuyorum.
Põe aí $ 20 no Razor, também.
Her gün onu çıkarıp ağzıma koyuyorum.
Todos os dias tiro-a, ponho-a na minha boca.
Bayan Li, sizin için fazladan choy koyuyorum.
Sr.ª Lee. Deixa-me arranjar-te um pouco mais de couve.
Eee, deli. Ama bu firmada kendimi akıllı sınıfına koyuyorum.
Mas, nesta firma, encaixo na categoria dos mentalmente sãos.
- Ne olmuş? Kendimi kurbanın ve ailelerinin yerine koyuyorum diye hep eleştiriliyorum.
Sabes, estou sempre a ser criticado por simpatizar com as vítimas e as suas famílias, mas é assim que eu sou.
Ben kafamı sehpaya koyuyorum.
Pronto, vou esconder a cabeça debaixo da mesa.
Herkes gördü, cebime koyuyorum, tamam.
Viram todos? Vou pô-los no bolso. Pronto.
Seni bir şeyden mi alıkoyuyorum?
Estarei eu a fazer-te esperar?
Kalan tüm paramı koyuyorum.
A merda que ainda me resta.
- On koyuyorum.
- Aposto no dez.
On koyuyorum.
De novo dez, para jogar.
Mayonu da koyuyorum.
Estou a pôr o teu fato de banho.
Kasaba meclisi başkanlığına adaylığımı koyuyorum.
- Vou candidatar-me a isso.
Evet 20 papel koyuyorum.
Certo. Aposto £ 20.
Eldivenlerimi koyuyorum bahse.
Aposto a minha luva.
Batıracağına iki tüp güneş kremi ve el feneri koyuyorum.
Dois tubos de protector solar e uma lanterna em como falha.
Dışarıya 7 gün 24 saat duracak bir polis koyuyorum.
Vou pôr um guarda lá fora 24 horas por dia.
Hepsini koyuyorum.
Tudo bem, 2500.
Bunlara el koyuyorum, tamam mı?
Vou confiscar-te isto.
Kuralları ben mi koyuyorum?
Eu é que faço as regras?
Kıza 10 papel koyuyorum. Donna'yı kastediyorum.
Aposto 10 dólares na miúda, e refiro-me à Donna.
Hepsini koyuyorum.
Vou apostar tudo.
Bu sosu vanilyalı dondurmanın üzerine koyuyorum.
Coloquei este molho, no gelado de baunilha...
Üst rafa koyuyorum, tamam mı?
Vou deixá-lo na prateleira de cima, sim?
Masanın üzerine koyuyorum.
Vou colocá-la na mesa.
Bu ineğe, verdiği hasar yüzünden el koyuyorum.
Fico com esta vaca pelo dano que ela causou.
Sana karşı koyabilirim. Sana karşı koyuyorum.
Eu posso resistir-te, e estou resistindo.
- Evimi ortaya koyuyorum.
- Aposto a minha casa.
Hatta elimi 8 metrelik gorilin üzerine koyuyorum.
Estou a tocar com a minha mão num gorila de oito metros.
- Buraya koyuyorum.
- Colocando uma peça.
Ben bu oteli satın alıyorum ve havuzla ilgili yeni kurallar koyuyorum.
Bom é que eu vou comprar o hotel e criar novas regras para a piscina.
Onunla birlikte olabileceğin ihtimaline 5 dolar koyuyorum.
Aposto 5 mocas como ainda o consegues conquistar.
Siz sermayeyi ben deneyimi koyuyorum.
Vocês dão o capital, e eu a experiência.
- Evet, ben koyuyorum.
- Pois é.
- Hemen seninkini de koyuyorum.
- Eu já tomei.