Kyung перевод на португальский
119 параллельный перевод
Sol Kyung-Gu.
Sol Kyung-Gu
İmza, Çavuş Oh Kyung Pil ve Er Jung Woo Jin. "
Assinado, Sargento Oh Kyung Pil e Soldado Jung Woo Jin. "
Ho Kyung, Wan Kyu, sizi görmek ne hoş.
Ho Kyung, Wan Kyu, prazer em vê-los.
Bo-kyung'un büyükannesi yine fenalaşmış.
A avó de Bo-kyung entrou em colapso de novo.
Dedektif Suh rolünde ; KIM Sang-Kyung.
KIM Sang-Kyung como Inspector Suh
Son dakika haberleri... 20 adet silahlı Kuzeyli gerilla Incheon yakınlarında görüldü.
Noticias de última hora... 20 guerrilheiros do Norte armados chegaram pelo Incheon e viajam ao longo da estrada Kyung-in.
Kyung-in yolunda ilerlemekte oldukları rapor edilmiş olup ağır silahlı olan bu kişilerin çevredeki insanlara zarar vermesinden endişe ediliyor.
Extremamente armados, podem ser uma ameaça para os espectadores.
Kyung-in yolunda ve bölgede bulunan vatandaşların dikkatli olmaları yönünde uyarılar yapılıyor.
Aconselhamos os cidadãos a tomarem medidas de precaução especiais. Se aqueles que viajam na estrada Kyung-in virem soldados suspeitos...
Seninle birlikte şarkı söyleyecek.
Senta-te aqui. Esta é a Ho Kyung, canta contigo.
Shin Mi-kyung
Shin Mi-kyung
Mi-kyung hastanede. Nedeni sensin sandım.
A Mi-Kyung está no hospital, por isso pensei que fosses tu.
Mi-kyung hastanede mi?
A Mi-Kyung está no hospital?
Mi-kyung, söyle bana.
Diz-me, Mi-kyung...
Mi-kyung ise hastanede yatıyor.
E a Mi-kyung está no hospital.
Mi-kyung'a sormalıyım.
Eu tenho que perguntar à Mi-kyung.
Shin Mi-kyung, oda 404.
Shin Mi-kyung, quarto 404.
Teşekkürler, Kyung-ran.
Obrigado, Kyung-ran.
Kyung-ran, buraya gel otur ve gözlerini kapat.
Kyung-ran, senta-te aqui e... Fecha os olhos.
Kyung-ran'ın hediyesi.
É o presente do Kyung-ran.
Üniversiteden beri buna sahip olmayı istiyordum. Kyung-ran benim dileğimi gerçekleştirmiş oldu.
Eu tenho tentado obtê-lo desde os tempo de escola, e então o Kyung-ran fez basicamente, com que o meu sonho se concretizasse.
Merak etme, Kyung-ran!
Não te preocupes, Kyung-ran!
Kyung-ran hala?
Tia Kyung-ran?
Kyung-ran Hala!
Tia Kyung-ran!
Kyung-ran hala, onun bir sorunu var.
Tia Kyung-ran, algo se passa com ela.
Kyung-ran!
Kyung-ran!
Hey, Kyung-ran!
Hei, Kyung-ran!
Kyung-ran...
Kyung-ran...
Şey, Kyung-ran'ın kazasından sonra çok üzgün göründü gözüme. Birazcık morali düzelsin diye gönderdim ben de.
Oh... bem, ela pareceu-me muito depressiva desde o acidente do Kyung-ran... então eu enviei-a para que ela se animasse um pouco.
Kyung-ran, Kyung-ran!
Kyung-ran, Kyung-ran!
Kyung-joo burada!
Kyung-joo, aquí.
Kyung-joo garip biri, öyle değil mi?
Kyung-joo não é um pouco rara?
Belki buna inanmayacaksınız, ama bu Lee Kyung-joo.
Pode não acreditar, mas é Lee Kyung-joo.
Kyung-joo ölmüş.
Kyung-joo está morta.
Orada... Kyung-joo ölmüş.
Alí... morreu Kyung-joo.
Kyung-sanlı bir çiftçi.
É um fazendeiro de Kyung-san.
Jae-kyung!
Jae-kyung!
- KANG Jae-kyung'a! - Şerefe!
- Pelo meu amigo, KANG Jae-kyung!
Erkek ol, Jae-kyung.
Sê um homem, Jae-kyung.
Senin oldu, Jae-kyung.
Recebste-o, Jae-kyung.
Jae-kyung mu?
És Jae-kyung?
- Jae-kyung!
- Jae-kyung!
Neden Jae-kyung'u soruyorsun?
POrque perguntas por Jae-kyung?
Jae-kyung yok mu?
Está Jae-kyung ausente?
Anne benim Jae-kyung.
Mãe, sou eu Jae-kyung.
KANG Jae-kyung?
KANG Jae-kyung?
Jae-kyung?
Jae-kyung?
KANG Jae-kyung!
KANG Jae-kyung!
Şu Jae-kyung değil mi?
É o Jae-kyung?
Ben KANG Jae-kyung'um.
Sou KANG Jae-kyung.
- Sen ve Jae-kyung kavga mı ettiniz?
- Chateaste-te com Jae-kyung?
Ben, Oh Kyung Pil.
Eu sou o Oh Kyung Pil.