Lapidus перевод на португальский
57 параллельный перевод
Sonra kafasına yıldırım düşmüş Bay Lapidus gibi konuşmaya başlarım.
Podem deixá-lo cair... e eu falaria como o Sr. Lapidus que foi atingido por um raio.
Lesley Lapidus.
Lesley Lapidus.
Lesley Lapidus'düzüşmek'diyebilir, ama icra edemezdi!
Lesley Lapidus podia dizer "trepar" mas nao podia trepar.
Lapidus Otel'deyim.
O que conseguiste? - Estou no Hotel Lapidus.
Lapidus Oteli'nin çatısında bar var mı? Var.
Há algum bar no telhado do Hotel Lapidus?
Suya düşmeden önce Lapidus Otel'deki odasında vurulmuş gibi görünüyor.
Acontece que ela foi baleada no seu quarto no Hotel Lapidus antes de ser lançada à água.
"Jacques LaPidus."
"Jacques LaPidus."
"Jack Lapidus."
"Jack Lapidus."
Hugo, Sun, ve Lapidus'ı al.
Leva o Hugo, a Sun e o Lapidus. A Kate e eu encontramos-vos lá.
Hurley, bekle. Lapidus, Sun.
Hurley, espera.
Sen de kimsin?
- Quem és tu? - Lapidus?
- Lapidus? - Miles?
Miles?
Lapidus!
- Lapidus!
Lapidus, Kuzeydoğu'ya gittiklerini söyledi.
O Lapidus disse que eles iam para norte.
Lapidus, helikopter nerede?
Lapidus, onde está o heli?
Daniel Faraday, Miles Straume ve Frank Lapidus.
Daniel Faraday, Miles Straume, Frank Lapidus
Lapidus'un işi var.
- O Lapidus foi fazer um recado.
Lapidus ne söyledi?
- O que é que ele disse?
Frank Lapidus, helikopter pilotu.
Frank Lapidus. Piloto de helicóptero.
Lapidus. Bana bir silah ver.
Dá-me uma arma!
Lapidus hemen şu piçleri vur.
Acabem com os filhos da puta!
Ben kaptan pilotunuz Frank J. Lapidus tüm uçuş ekibimiz adına uçağımıza hoş geldiniz diyorum.
Fala o vosso capitão, Frank J. Lapidus, e, em nome de toda a equipa, sejam bem-vindos a bordo.
Frank Lapidus eski bir dostumdur ve ona uçakta olduğumu söyleyebilirseniz...
O Frank Lapidus e eu somos velhos amigos. Se pudesse dizer-lhe que estou a bordo, agradecia.
Yalnız başımıza gelmedik.
O Lapidus... e a Sun. Nós não viemos sozinhos.
Lapidus ve Sun. Sayid de uçaktaydı.
O Sayid também estava no avião.
Lapidus, Hugo, Jin, Sun, siz benimlesiniz.
Lapidus, Hugo, Jin, Sun, vocês vêm comigo.
Lapidus, beni duyabiliyorsan dalışa geçelim!
Lapidus, se me estás a ouvir, imerge!
Lapidus, bizi yukarı çıkar.
Lapidus, leva-nos para cima.
Lapidus uçağın üstünde çalışıyor. Sonra da gideceğiz.
O Lapidus está a afinar o avião para descolarmos.
- Lapidus?
- Lapidus?
Lapidus!
Lapidus.
- Lapidus!
Lapidus!
Lapidus! Bekle!
Lapidus, espera!
Lapidus?
Lapidus?
- Bence bu Terry'i mükemmel tanımlıyordu..
Acho que aquilo descreve o Terry perfeitamente. - Lapidus...
Lapidus...
- Ei, Kenny Rogers.
Faraday bir fizikçiydi. Bir bilim ekibi ve pilotları Frank Lapidus'la gelmişlerdi.
Faraday era um físico que foi à ilha, com uma equipa de cientistas e o seu piloto, Frank Lapidus.
Lapidus, Sun ve Ben adaya günümüzde, 2007'de indiler.
Lapidus, Sun e Ben aterraram na ilha no presente, em 2007.
Jamie Lapidus dün diziyi izlerken bana mastürbasyon yaptı.
E a Jamie Lapidus masturbou-me durante a estreia ontem.
Bu dizi için isteyeceğim son şey Merc Lapidus'un karısını becerdiğini öğrenmesi olur.
A última coisa que precisamos é o Merc Lapidus descobrir que fazes sexo com a sua mulher.
Görevdeki başkan, Bay Lapidus sanayi bölgesi için yeni bir proje başlatıyor.
O presidente em exercício, Sr. Lapidus, lançou um projecto... na zona industrial. A reportagem é de Julien Madoff.
Neden Humbert mevkiini tercih ettiniz?
Sr. Lapidus, porquê criar uma zona industrial em Lassay... longe de toda a aglomeração urbana?
Kimse Lapidus'u desteklemiyor ama yine de kaybedeceksin.
Mesmo que ninguém suporte o presidente vão acabar consigo.
Ama bu süre içinde Lapidus bağış dağıtıyor.
Enquanto isso, o Lapidus está a distribuindo subvenções a todos.
Bay Bélier. Lapidus projesinden yakınıyorsunuz...
Sr. Bélier... o senhor reclama do projecto do Sr. Lapidus...
Lapidus size yanlış alışkanlıklar kazandırmış.
O Lapidus habituou-vos mal.
Lapidus!
Lapidus!
Sun ve Lapidus olmalı.
Devem ter sido a Sun e o Lapidus.
Kaptan Lapidus!
Capitão Lapidus! Capitão Lapidus!
Kaptan Lapidus!
Estás de volta.
Hugo, Sun ve Lapidus'u al.
Leva o Hugo, a Sun e o Lapidus.