Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ L ] / Lesbos

Lesbos перевод на португальский

37 параллельный перевод
O, hiç Lesbos'tan öteye gidememiştir.
Não avançou para além de Lesbos.
Lesbos'a uğramadan geçip gidebilir miydim?
Achais que teria passado por Lesbos sem parar para vos ver?
"Lesbos ihtişamının sonu."
Assim passa a gloría de Lesbos.
Mykonos, Midilli adası, likör, zeytinyağı.
Mykonos, Lesbos, ouro, azeite.
- Lesbos Adaların'da.
-... da Ilha de Lesbos.
İki... O adanın adı Lesbos şekilde söyleniyor...
Segundo, o nome da ilha pronuncia-se Les-Boss.
- Bazı değişiklikler yaptım Steve. Ama sonunda Lesbos'tan döndüm.
Tive de fazer algumas mudanças, Steve, mas... finalmente, voltei de Lesbos.
Lesbos'ta olan birini tanımıyorum.
Não conheço ninguém de Lesbos.
- Bir akşam Lesbos'ta yalnızken bir kadını çıplak halde görmenin bir yolunun olup olmadığını merak ettim.
O que te aconteceu? Uma noite, sozinho em Lesbos, comecei a pensar se haveria alguma maneira de eu voltar a ver uma mulher nua de novo.
Barın gerçek adı les boux.
A pronúncia é leBÔ e não lesbos.
Lezboz.
É lesbos.
Biz lezboyuz.
Somos lesbos!
Ve lezbo olarak, kız barlarının ardı ardına... kapanmasına göz yumamayız!
E como lesbos, não podemos ficar a olhar sem fazer nada enquanto os bares de meninas são fechados uns atrás dos outros!
Persler ofislerine döndü. Ve iş arkadaşlarına, 30 lezbiyenin onları nasıl içeri almadığını anlattılar.
Os persas voltaram para o seu escritório, e contaram aos seus colegas como as trinta lesbos estavam a recusar-se a deixá-los entrar.
Lezbolar....
Lesbos!
Lezbolar!
Lesbos!
Lezbiyenler, Persler'i saatlerce püskürttüler.
Horas e horas, as lesbos mantiveram os persas à distância.
Lezbiyenler tutundular.
As lesbos tinham prevalecido.
Lezboz!
Lesbos!
Bay Xerxis, lezbiyenler çekilmiyorlar.
Sr. Xersis, as lesbos não se moveram.
Bu lezbiyenlerin icabına bizzat kendim bakmalıyım!
Eu mesmo terei que lidar com essas lesbos.
Koca bir gün geçti ve lezbolar... yeni bir Pers saldırısının gelmesinin an meselesi olduğunu biliyorlardı.
Um dia inteiro passou, e as lesbos sabiam que um segundo ataque persa era iminente.
Dışarıda, diğerlerine haber vermeye hazır... lezbo gözcüleri nöbet tuttular.
Do lado de fora, sentinelas lesbos ficaram de vigia, prontas para alertar os outros.
Lezbo lideri gergin bir şekilde oturuyordu.
A líder das lesbos sentava-se nervosíssima lá dentro.
Yoldaşı lezbolara baktı.
Ela deu uma olhada nas suas companheiras lesbos.
Lezbolarını uyanık tutabilmek için, başka çaresi yoktu.
Para manter as suas lesbos acordadas, ela não teve escolha :
Taze hazırlanmış kahve, lezboların canlanmasını sağlamıştı. Ama bu yeterli olacak mıydı?
Com o café fresco pronto, as lesbos ganharam uma vida nova, mas isso bastaria?
Yerlerinizi alın, lezbolar!
Nas vossas posições, lesbos!
Ama lezbolar öyle değil.
Mas não as lesbos.
Ellen DeGeneres "Lezler ile Yaşam"?
Ellen DeGeneres Live In Lesbos?
Hayır seni pislik, Lesbos, Yunan adası.
A sério, Lesbos, ilha da Grécia?
Lisa bir gay!
Porque não queria ser lésbica como as minhas heroínas, a Billie Jean King, a Susan Sontag, a Safo de Lesbos e suspeito da Peppermint Patty. A Lisa é lésbica!
Lezbiyenler Adası'na doğru yola çıkmadan önce...
Antes que partamos para a ilha de Lesbos...
Boncuk mavisi hem de.
Azuis como o céu de Lesbos.
Her devrin lezbosu, ha?
Quando em Lesbos...
Hanımlar, Lezbolar Adası'na dönüyoruz!
Muito bem, meninas, voltemos à ilha de Lesbos!
Çünkü kahramanlarım gibi gay olmak istemem Billie Jean King, Susan Sontag Sappho of Lesbos, ve bundan şüpheliyim Nane Şekeri Patty. Doğru.
Exacto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]