Lick перевод на португальский
42 параллельный перевод
Sessiz olun. Lick Lena'nın ailesine güvenilmez.
Cuidado com a família do tio Nicolino!
Bu parçanın ismi "Aşk Pompamı Yala".
Esta canção chama-se "Lick My Love Pump".
Geoff Marcy San Francisco'daki Lick Rasathanesi'nde gezegen avcılığı yapıyordu.
Em São Francisco, Gedef Marcy caçava planetas.
Kıçını öpeceğim mi dedin?
Disse que queria lamber ( lick ) o meu cu
Flagstone, Deer Lick ve biz.
Está entre Flagstone, Deer Lick e nós.
Galiba Deer Lick'e yollanıyorum.
Vou ser transferido para Deer Lick.
French Lick, Indiana'da da aynı şekilde.
Poderia ter sido em French Lick, no Indiana.
- Katy Lick'ten sağ kol Marshville'den gövdesi ve Clarksburg'tan da sağ bacak çıktı.
Braço direito em Katy Lick, tronco em Marshville e a perna original do contentor em Clarksburg.
"İçki," dedi ve ben onu içtim
"Um licor" disse ela, e eu a lambi ( lick her )
Bir maden kasabasi olan Gold Lick yil 1870'di.
Na cidade mineira de Gold Lick no ano de 1870...
GOLD LICK E HOSGELDINIZ NUFUS 339
BEM-VINDO À GOLD LICK POPULAÇÃO 339
Gold Lick'in size ihtiyaci var!
Gold Lick precisa de si!
Gold Lick'e hosgeldiniz, Bay. Campbell.
Bem-vindo à Gold Lick, Sr. Campbell.
- Gold Lick?
- Gold Lick?
Gold Lick de neresi?
Onde diabos fica Gold Lick?
Gold Lick kasabasinin basinin belada oldugunu hissediyorum.
Eu sinto que a cidade de Gold Lick está com problemas.
Gold Lick, bu guzel birgun.
Gold Lick, hoje é um bom dia.
GOLD LICK Sehir Merkezi
CÂMARA DE GOLD LICK
Hepimizin bildigi gibi, Gold Lick bir madencilik toplumudur.
Como bem sabemos, Gold Lick é uma comunidade mineira.
Gold Lick o gunden beri ayni degil.
Gold Lick nunca mais foi a mesma desde então.
Gordugunuz gibi, Bay Campbell, Gold Lick'in gelecegi sizin ellerinizde.
Como pode ver, Sr. Campbell, o futuro de Gold Lick repousa nas suas mãos.
Sey, bu gece soguk bir hava esiyor...
Bom, tem um vento frio a soprar esta noite em Gold Lick...
Hadi ama Gold Lick, Silahlarinizi alin!
Vamos Gold Lick, peguem as suas armas!
Simdi, tam zamani Gold Lick.
Agora vamos, Gold Lick.
Evet! "Gold Lick'e gel."
Sim! "Venha para Gold Lick."
- Hayir, Gold Lick isimli kucuk bir kasabaya gitmeliyim.
- Não, preciso de uma boleia até uma cidade chamada Gold Lick!
Duydum : "Suck beni." "Lick bana." Ben bayagilik çevriliydi.
O pai do Yahiko morreu como membro dos Shogi-Tai.
Indiana eyaletinin "Yalanan Fransız" kasabasında doğdum.
Eu nasci em French Lick, Indiana.
Charlie, baban French Lick'te tamir işleriyle mi uğraşıyor?
Charlie, seu pai trabalha como mecânico em French Lick?
Cuma günü, seni French Lick'e götürüyorum. Geceyi Route 33 Motor Lodge pansiyonunda geçireceğiz. Cumartesi günü de halımızı alıp, eve döneceğiz.
Na sexta-feira, vou levar-te ao French Lick, passamos a noite no Motor Lodge da Estrada 33, depois vamos buscar a alcatifa e voltamos para casa.
O French Lick'e acayip ihtiyacım vardı.
Precisava de French Lick agora mais do que nunca.
French Lick değildi ama olsun.
Não era o French Lick, mas já era alguma coisa.
Seni French Lick'e götürüp, bir halı alıyorum.
Vou levar-te a French Lick e comprar-te uma alcatifa de retalho.
- "... let you lick... " - Bu şarkıyı duymuştum.
Conheço essa música.
Şanslı olarak öğrencim Paul Butler ve ben Lick Gözlemevi'nin 3m teleskobunu ard arda 4 gün için
O neurocientista André Fenton, da Universidade Estadual de NY, não vê razão em contrário.
A lick-a-lotta-puss.
Chupa-vaginas.
Crescent City suç dalgası bu akşam Bebek Jack Lemoyne ve sekiz adamının Cezayir mahallesindeki restoran bar French Lick'de öldürülmeleriyle daha da şiddetli bir hal aldı.
O crime na cidade de Crescent tomou uma onda bem violenta ao iniciar a noite... com a morte de Baby Jack Lemoyne e 8 dos seus colegas no snack-bar Algiers, o sabor francês.
İsminin içerisinde "lick" olmamalı.
Não se põe "lick" no nosso nome.
- Black Lick deresi yakınlarında.
- Junto a Black Lick Creek.
Sana bazı şeyler yaptığımı söylemiştim, korkunç şeyler ama daha önce sana gözümün önünde vurulan bir adamı Black Lick Yolundaki bir maden kuyusundan aşağıya attığımı söylememiştim.
Eu contei-te que fiz coisas... Coisas terríveis. Mas nunca te contei que enterrei um homem que foi morto mesmo à minha frente, num poço perto de Black Lick Road.
Gözümün önünde vurulan bir adamı Black Lick Yolundaki bir maden kuyusundan aşağıya attım.
Enterrei um homem que foi morto mesmo à minha frente num poço perto de Black Lick Road.
ama farketmez. You wanna lick'em?
Acho que eu é que tenho mamas, mas tudo bem.