Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ L ] / Limon

Limon перевод на португальский

1,227 параллельный перевод
Aynen öyle yaparlardı, küçük Limon. İyi geceler.
Exactamente, pequeno Lemon.
Limon Bin Dokuz Yüz ikinci kez yetim kalmıştı.
Lemon Mil Novecentos tornou-se órfão pela segunda vez.
Danny Boodman T. D. Limon Bin Dokuz Yüz'ün müziği.
A música de Danny Boodman T.D. Lemon Mil Novecentos.
Dolaşan tuhaf öyküler bazen gerçektir tıpkı üçüncü sınıfta yolculuk eden ve Danny Boodman T. D. Limon Bin Dokuz Yüz'ün müziğini dinleyen ve Amerikalı Senatör Wilson hakkındaki gibi.
Circulavam histórias estranhas, algumas mesmo verdadeiras. Como a de Wilson, um senador Americano, que costumava viajar em terceira classe apenas para ouvir a música de Danny Boodman T.D. Lemon Mil Novecentos.
Ve son olarak, piyanoda Danny Boodman T. D. Limon Bin Dokuz Yüz!
E finalmente, no piano, Danny Boodman T.D. Lemon Mil Novecentos!
"Danny Boodman T. D. Limon Bin Dokuz Yüz Büyük Orkestrası!"
A "Danny Boodman T.D. Lemon Nineteen Hundred Big Band"!
Süt mü, limon mu?
Leite ou limão?
Ben iki çay kaşığı şekerli Rosa marka limon suyu damlalı, yarısı ezilmiş buz, yarısı küp buzlu, şemsiyeli bir soda istiyorum.
O que é que perdi? Estávamos apenas a falar sobre o que fazemos para viver. Oh, mau tema para os dois.
Ama tereyağlı limon sosu çaresine bakar.
- Meio seco. Nada que um sumo de limão não possa curar.
Bir limon ; olmayı bekleyen bir felaket.
Um abacaxi, um desastre esperando para acontecer.
Yani "eğer hayat sana limon verirse, limonata yap" mı diyorsun?
Queres dizer que se a vida nos der limões, fazemos limonada?
Yani, senin ikinci sevdiğin tatlıyı... limon pudingi.
Ok, estou a fazer a tua segunda sobremesa preferida... Pudim de limão.
- Bir fincan latte, bir dilim limon,...
- Que merda...? - Com leite, e um pouco de limão.
- Limon gibi kokuyor.
- Limão azedo!
Limon kokusu mu?
Limão azedo?
"Ekşi limon."
O limão azedo
"Bana ekşi limon ver."
Dá-me um limão ácido
"Ekşi limon."
Um limão azedo
"Küçük ekşi limon."
Um pequeno limão ácido
"Bahçelere git ve benim için ekşi limon getir."
Vai ao campo e traz-me um limão ácido
bana ekşi limon getir. "
Traz-me um limão ácido
"Bana ekşi limon getir."
Dá-me um limão ácido
Küçük bir limon dilimi... " " işe yaradığını göreceksin. "
Corta uma fatia de limão azedo com uma faca afiada e verás como funciona
"Bana ekşi limon getir."
Dá-me um limão azedo
"Ekşi limon."
Um limão ácido
Nedir bu? Limon kremalı turta rengi falan mı?
Isto é uma tarte merengue cor de limão ou assim?
Limon aromalı uyarıcı!
Elevador de mamilos Meringue-Limão!
Advocaat ile yeşil limon, rum and black İkincisi çok fazla olmasın.
- Bailey's ) com lima, rum com cola mas pouca cola.
Limon ve et sosu.
Lemon Pledge e molho de carne.
- Limon suyu?
- Tentou suco de limão?
- Limon.
Limão.
Bahar geldiğinde limon ağacı çiçeklerinin kokusu havayı kaplar.
E na Primavera, conseguimos cheirar a flor dos limoeiros.
Dolap şurada, bir limon kap ve kafana sık.
Está ali o frigorífico. Pega em limão e esfrega na cabeça.
Limon tadı hoşuma gitti.
Gostei do sabor a limão.
Limon? - Hayır gerçekten gerek yok.
- Não, a sério, eu estou bem.
Çaya limon veya süt?
Limão? Leite no chá?
Limon daha iyi.
O limão faz-te menos mal.
Limon?
Limão?
- Ben soda limon istiyorum. - Bende aynısından.
Quero água mineral com limão.
Beni yukarı çekti sahne arkasına götürdü ve bana kola, buz ve bir limon verdi.
Pegou em mim e levou-me para os bastidores deu-me uma Cola, gelo e limão.
Suratın limon yalamışsın gibi buruş buruş.
A tua cara está cheia de rugas como se tivesses chupado um limão.
Tekilam var. Ama tuz ve limon yok.
Tenho tequila, mas pura, sem misturadora.
- Krema mı limon mu?
Com natas ou limão?
Limon, liste, lüle...
"Lençóis, forros, empréstimos, fechos."
Limon mu antiseptik mi? Emin olamadım.
Cítrico ou anti-séptico, não sei bem.
Poşeti dört beş kez daldır, çıkar ve yarım limon sık.
Emerge a saqueta de quatro a seis vezes, retira-a e espreme meio limão para dentro.
İki limon için çarşı pazarda koşmaktan bıktım.
Estou cheio de correr até à feira para ir comprar limões.
Lázaro, bunu alıp, sat ve bana biraz limon, çay... ve biraz da kağıt bul, lütfen.
Lázaro, leva isto, vende-a e tenta comprar-me uns limões. E chá... E algum papel, por favor.
Söğüş et, dondurma, limon.
Carnes frias, gelado, limas.
LİMON SUYU ALKOL
LIMÃO ÁGUA ÁLCOOL
- Limon.
- Limão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]