Lyndsey перевод на португальский
103 параллельный перевод
Oh, Lyndsey, aç şu telefonu.
Atende o telefone, Lindsey!
Selam, Lyndsey.
Olá, Lindsey.
İstemiyorum. - Bak, Lyndsey, birbirimizi anladığımızı sanıyordum.
Pensei que nos entendíamos.
Lyndsey... Lyndsey...
- Lindsey...
- Oh, Tommy kes şunu! - Ama Lyndsey'lerin evinde!
- Cala-te, estás a assustar a Lindsey.
- Lyndsey'i korkutuyorsun.
- Está ali fora.
Sonra Annie Lyndsey'in dikkatini dağıtır, sonra da biz üst kattaki soldan ilk yatak odasına gireriz.
Depois falamos um bocado. Depois a Annie vai distrair a Lindsey, e nós subimos para o quarto da esquerda, percebeste?
Sonra da Lyndsey'in kıyafetlerini yırtacağız.
Acho que percebi.
Büyük ihtimalle Annie Lyndsey'i dışarıya çıkarmıştır.
A Annie deve ter saído com a Lindsey.
Eve dönünce beni aramasını söyler misin? Lyndsey burada ve ne zaman uyuması gerektiğini bilmiyorum.
Diz-lhe que me ligue quando chegar, tenho aqui a Lindsey e quero saber a que horas é que a deito.
Violet, ben Lyndsey Morgan Bowety'den.
Que miséria! Daqui fala Lyndsay Morgan, do Bowery Ballroom.
Kulüp doldu, Lyndsey. 5 dakika içinde gelmezse bir daha çıkamaz.
Se ela não estiver aqui em 5 minutos, fica de fora.
Bak Lyndsey, yeşil bir çekirge.
Olha, Lindsey, um gafanhoto verde.
- İyi misin, Lindsey?
- Estás bem, Lyndsey?
Lyndsey ve ben, birlikte yaşamaya karar verdik.
Jerome... Harper...
Bilmeni isterim ki, sigortadan parayı alıp, hasarı tamir ettirdikten sonra Lyndsey ve çocuklarla birlikte evden gideceğiz.
Meu Deus! Tem ideia quanto tempo demoraria pra eu ganhar tanto assim? Não pense assim.
Bana güven, Eldridge harika bir çocuk, Lyndsey'i de çok seveceksin.
Parar de vê-lo. Já estou começando a me sentir melhor.
Lyndsey beni kovduktan sonra, işimi kaybettim, içmeye başladım ve kasıklarımda bir şişlik oldu.
Só passei pra te desejar sorte amanhã. Bem, obrigado. Não, espere.
Lyndsey'in oğlu ile arası pek iyi değil.
Bem, se insiste.
Bunu düşündüm ve... Lyndsey.
Como está o Castor?
Lyndsey ile beraber yaşamaya başlamak için pek de iyi bir zaman değil.
Não é uma boa altura para a Lindsey e eu morarmos juntos.
Lyndsey'in beni affetmesi aylar almıştı.
A Lyndsey demorou meses para me perdoar.
Ben Lyndsey.
Sou a Lyndsey.
Lyndsey?
Lyndsey?
Biliyor musun, Lyndsey haklı.
Sabes que mais... A Lyndsey tem razão.
Şunu söyleyecektim ki, neden sen ve Lyndsey ben ve Courtney, hep beraber yemeğe çıkmıyoruz?
O que ia dizer é, porque é que tu e a Lyndsey e eu e a Courtney não saímos para jantar?
Lyndsey'e bir sormam gerekecek.
Pois... tenho que falar com a Lyndsey.
Gerçi Lyndsey'i, bu cümleyi kurarken duyduğumu söyleyemem.
Embora nunca tenha ouvido a Lyndsey dizer essa frase.
Bu Lyndsey.
É a Lyndsey.
Lyndsey ile ayrıldık.
O quê? Eu e a Lyndsey separámo-nos.
Hala Lyndsey'in acısını çekiyorum.
Ainda estou magoado por causa da Lyndsey.
Gelen Lyndsey miydi?
Era a Lyndsey?
Alan? Lyndsey.
- Oh, Lyndsey!
Lyndsey sana bakmaya gelmişti ben de ona nerede olduğunu söyledim sonra o ağlamaya başladı ve bir bakmışız, seks yapıyoruz.
A Lyndsey veio cá perguntar onde é que estavas, eu disse-lhe onde estavas, ela começou a chorar e... Bippity-boppity-boo, estamos a fazer sexo.
Lyndsey hiç ses çıkartmaz ki.
- A Lyndsey não faz barulho.
Lyndsey, seni görmek her zaman harika.
Lindsey, é sempre bom ver-te.
Selam Lyndsey.
Olá, Lyndsey.
- Zoey, Lyndsey. - Merhaba.
Zoey, Lyndsey.
Ben de Lyndsey'i operaya götürmeye uğraşıyorum ama oralı olmuyor hiç.
Ainda estou a tentar convencer a Lyndsey a ir à ópera, mas ela não quer.
Sen ve Lyndsey de ortalığı yıkıyordunuz resmen.
Tu e a Lyndsey também estavam bastante entusiasmados.
Zoey Lyndsey'e bir şeyler kanıtlama derdindeydi.
- Como assim? A Zoey estava a tentar provar qualquer coisa à Lyndsey.
Biliyor musun, Lyndsey'in beni eczaneye göndermesi bir bakıma iyi oldu.
Sabes, até foi bom a Lyndsey me ter mandado à farmácia.
Lyndsey'e de ped al!
E compra tampões à Lyndsey!
O Lyndsey mi?
Isto foi a Lyndsey?
Lyndsey bu sabah biraz midesinden rahatsızdı da.
A Lindsey ficou um pouco maldisposta, esta manhã.
Lyndsey'e, onu bu akşam güzel, şık ve romantik bir yemeğe çıkartacağıma söz vermiştim
Prometi à Lyndsey que a levava a um jantar romântico, hoje.
Lyndsey, ikimiz arasında neler olduğunu tahmin bile edemezsin.
Não me faz desistir. Querida, cheguei.
Lyndsey mi?
Lyndsey?
Lyndsey ile konuşuyordum.
- Estava a falar com a Lyndsey.
Merhaba Lyndsey.
Olá, Lyndsey.
Lyndsey, Zoey.
Lyndsey, Zoey.