Madde перевод на португальский
4,280 параллельный перевод
Yasaklı bir madde, methylone deniyor.
- Uma substância proibida, metilona.
Siyah bir toz madde.
Uma substância preta em pó.
Tehlikeli Madde Birimi'ni çağırsak iyi olur.
É melhor chamar a equipa de materiais perigosos.
- Bunu madde madde açıklayabilir miyim? - Hayır, açık...
Se puder refutar, ponto a ponto?
- O madde iki, eğer izin verirseniz...
Essa é a número dois, se me deixares...
Mezbahanın atık madde tankı taşmış.
Uma fossa transbordou no talho.
Peki ya yapıldığı madde?
Mas e sobre o plástico?
Kara Madde enerjisi tespit edildi.
"Black Energy", confirmado.
Kara Madde üretecini aktifleştirin.
Inicie a Dark Matter Organica.
Kara Madde motorunu aktifleştirmek için herkes hazırlansın.
As ordens, Dark Matter está pronta para ligar.
Kara Madde üreteci ona sonsuz bir güç sağlıyor.
Vida de "Dark Matter órganica" é avaliavelmente infinita.
Kara Madde üreteci mi?
Quem é a autoridade Dark Matter?
Kara Madde motorunu son güçle çalıştırın!
"Dark Matter" liberação máxima.
Kara Madde kalkanını aktif ettiler.
Escudo de "Dark Matter" ativado.
Karanlık Madde motoruna sahip dört Ölüm Gölgesi savaş gemisi vardı.
A bordo do navio "Shadow of Death" e "Dark Matter", ele dirigiu quatro navios de guerra...
Karanlık Madde enerjisini salıvermemi söyledi.
Emitiu um comando de abertura da "Dark Matter."
Yeryüzü'nü Karanlık Madde ile sarmakla gerçekten koruyacağını düşünüyordu.
Foi o uso dessa matéria escura que cobriu a Terra, então... A inviolabilidade da Terra vai se tornar real.
Karanlık Madde enerjisi dünyayı kapladı temas ettiği her şeyi beraberinde yakıp yok ederek.
A "Dark Matter" cobriu a Terra... A Terra foi impiedosamente e irremediavelmente devorada.
Karanlık Madde enerjisi tarafından sarılmış lanetli bir korsana dönüşmüştü.
O pirata amaldiçoado foi possuído pela "Dark Matter"...
Ölümsüzlüğünün kaynağı Karanlık Madde, bu kez seni başarısızlığa uğratmak üzere.
Veremos então a fonte de sua imortalidade. "Dark Matter," em seguida, falência dos órgãos e depois, a maldição que você recebeu vai se quebrar...
Karanlık Madde enerjisi taşıyor.
Transbordo de "Dark Matter."
Karanlık Madde enerjisi güçlenmeye devam ediyor.
A "Dark Matter" continuar a ampliar.
Karanlık Madde'yi tamamen serbest bırak.
Compartimento de "Dark Matter." Totalmente aberto...
Tüm Karanlık Madde enerjisi serbest bırakıldı.
Toda a matéria escura foi liberada.
Radyoaktif madde Miles.
O material radioativo, Miles.
Konuşan 25. Tabur. Acil Durum Planı ve birinci seviye tehlikeli madde ekibi gönderin.
Batalhão 25, passem-me um plano de evacuação e tóxicos nível um.
Tehlikeli madde ekibini iptal edin.
Cancele o plano de tóxicos.
Çoğu şarkım madde almış kafası güzel yetişkinler için yapıldı ama birkaç yıl önce, çıktığım aptal bir kıza bir şarkı yazmıştım.
A maioria das minhas músicas são para adultos que estão drogados, mas há uns anos, escrevi uma música para uma miúda mesmo estúpida com quem andava.
Çünkü daha fazla saldırı için kimyasal madde bulamayacağız.
Porque não haverá mais do químico usado para ataques futuros.
Kurşun, çarptığı nesneden kurbanın dirseğine madde bulaştırdı.
A bala transferiu o material do objecto que atingiu - para a ulna da vítima. - Foi isso.
Madde bağımlılık problemi var.
Ele tem problema com o abuso de substâncias.
Geçen sene dört kere madde etkisi altında araç kullanmış.
Conduziu bêbado quatro vezes no ano passado.
Patlayan köpükten gelen eser madde asbest ve akrilik taba boya.
O traço deixado pela bolha tem amianto e tinta de bronzeamento.
Peki bu madde nerede bulunuyor? Çocukların eğlenmesi için yapılan renkli top havuzlarında.
Do tipo que podem ser encontradas em bolas que se vêem nas piscinas.
Ek Madde hakkımı çiğnersen tutuklanmamı senin masum bir zanlıyı dövmenden daha hızlı iptal ederler.
Se violar os meus direitos da 6ª Emenda, vão atirar para o lixo o mandado de prisão mais depressa do que consegues bater num inocente.
Kont bu en son Vertigo tekrarına yeni bir madde eklemiş olmalı.
Como é que sabias? O Conde acrescentou um novo componente à última versão do Vertigo.
Kendi mağduriyetiyle gereğince baş edemediği gerçeğinden dolayı madde kullanımının bir çeşit üstesinden gelme mekanizması olduğu söylenir.
O abuso de substâncias é um mecanismo de defesa pelo facto de não ter superado o abuso que sofreu.
- Hayır, Sarah - Bu gece alkol veya uyuşturucu madde aldınız mı?
Está sob a influência de álcool, ou outras substâncias?
Kanama ak madde demetlerinde baskı oluşturup Capgras sendromunun belirtilerini yaşamasına yol açabilir.
O hematoma pode estar a pressionar a massa branca, o que causa alguns sintomas do Síndrome de Capgras.
Vandenberg ham madde işine girmiş olabilir.
O Vandenberg pode estar a expandir os seus negócios em matérias-primas.
Durusmasindan önceki gün biri evine girip o uyurken ona yatistirici bir madde enjekte edip dilini kesti.
Um dia antes do julgamento, alguém entrou no apartamento enquanto ele estava a dormir, e... injectaram-lhe um sedativo... e cortaram-lhe a língua.
Duruşmasından önceki gün biri evine girip o uyurken ona yatıştırıcı bir madde enjekte edip dilini kesti.
Um dia antes do julgamento, alguém entrou no apartamento enquanto ele estava a dormir, e... injectaram-lhe um sedativo... e cortaram-lhe a língua.
İpotek edilen bir mikroişlemci madde üretim yeri var.
Há uma fábrica de microprocessadores fechada.
İlişkimizin gidişatından hatırlarsın. Arada bir uyuşturucu madde kullanıyordum.
Talvez te lembres que no curso da nossa relação, me envolvi ocasionalmente com narcóticos.
Mesul olduğu onca madde altında araç kullanma hadisesini anma gayesiyle bu video ile hayatına bir göz atalım.
Por isso vamos olhar para trás na sua vida através deste vídeo que comemora todas as infracções por embriaguez do qual foi responsável.
Eğer madde kullanmamamla ilgili fikrine ihtiyaç duyarsam, .. sana sorarım.
Se precisar da sua opinião acerca da minha sobriedade, eu peço-lhe.
Doktor Robbins'e göre, solunum yoluyla vücuda giren bir madde primer bronşlarda kurdeşene ve alerjik ödeme neden olmuş.
De acordo com o Dr. Robbins, uma substância inalada causou urticária e angioedema ao longo dos brônquios primários.
Madde yedi : - Hepiniz Lucas Troy'u hatırlıyorsunuz.
Item sete.
- Atık madde.
- Fossa.
Bu bir anti psikotik madde.
É um anti-psicótico.
- Tehlikeli Madde Ekibi onayladı.
- Verificado pela Hazmat.