Makedonya перевод на португальский
111 параллельный перевод
- Evet? - Makedonya'dan.
Da Macedónia.
Makedonya'dan ulak geldi.
Um mensageiro da Macedónia.
Makedonya'nın ihtişamına, egemenliğine inanırım.
Na glória da Macedónia e do reino.
Dünyaya ilan etmeliyiz ki, Makedonya parçalanmayacak senin ve oğlunun sayesinde hükümranlığını sürdürecek.
Devemos proclamar ao mundo que a Macedónia não desmoronará. Continuará a reinar consigo e seu filho.
Orada, tüm halkın gözü önünde seni Makedonya'nın vekil prensi ilan edeceğim.
Lá, diante de toda a população... vou proclamá-lo regente da Macedónia.
Makedonya'da iktidara geldiğimden beri ilk kez bir yabancı ordu, Makedon sınırlarına dayanıyor.
Pela primeira vez desde que tomei a Macedónia... há um exército estrangeiro nas fronteiras.
Makedonya İmparatorluğu dağılsa ne çıkar?
E daí se o império da Macedónia ruir?
Kral için geçerli olan her şey eski Makedonya yasasına göre, vekil için de geçerlidir.
Pois é assim com o rei... de acordo com a lei da Macedónia e assim será com o seu regente.
Duydum ki, Makedonya'da Demosthenes ve Aeschenes'ten daha iyi iki oyuncu yokmuş.
Soube que não há melhores actores que Demóstenes e Ascanes.
Epirus ya da Atina'dan değil de, Makedonya'dan.
Não de Épiro nem de Atenas... mas da Macedónia.
Sonunda tanrılar Makedonya tahtına meşru bir varis ihsan edecek.
Que os deuses finalmente dêem à Macedónia... um herdeiro legítimo para o trono.
Makedonya kraliyet ailesini kuran kralın adıydı Karanos.
O rei que fundou a família real da Macedónia chamava-se Karanos.
Bu Yunanlar Makedonya'ya günleri dolana kadar toprak sürüp madenlerde çalışacaklar.
Estes gregos vão para a Macedónia... para arar o solo e trabalhar nas minas.
Sen devam etmeyi öneriyorsun, Atina donanması olmadan, destek olmadan Makedonya'ya kadar 5 bin kilometreden fazla gerilen bir cankurtaran halatıyla.
Propõe seguir... sem a frota ateniense, sem apoio... com uma linha que se estende 10 mil léguas pela Macedónia.
Baban şöyle yapardı. Burada bir garnizon bırakırdı elimizde kalan ufak filoyla ganimeti Makedonya'ya götürürdü Atinalıları bizi desteklemeye zorlardı, sonra da 5 kat güçlü bir orduyla istila ederdi.
Seu pai teria feito o seguinte... ele teria deixado um batalhão aqui... levaria o saque para a Macedónia com a frota que sobrou... e forçaria Atenas a nos apoiar.
Makedonyalılar, filomuzu lağvediyor ve Makedonya kıyılarına geri yolluyorum.
Macedónios, estou dispensando a nossa frota... e a mandando de volta à costa da Macedónia.
Pers ayı, Makedonya güneşiyle tutulmaya uğrayacak.
A lua persa será eclipsada pelo sol macedónio, não é?
Makedonya'ya dönüyoruz.
Vamos voltar... macedónios.
Makedonya'dan ayrıldıktan sonra geçen on yıl içinde ilk kez Alexander hasta ve yorgundu, geri çekilmişti.
Pela primeira vez em dez anos, desde que deixou a Macedónia... Alexandre, doente e cansado, recuou.
Bir Makedonya kadırga filosu Roma ticaret gemilerine saldırıyor.
A frota de galeras da Macedónia tem atacado o comércio romano.
Temin Makedonya sınırımızdaki krizin gittikçe büyüdüğü haber aldım
Eu ouvi sobre a crise na fronteira da Macedônia que cresce de hora em hora.
Bazen Makedonya sigarası ile Jamaika purosu arasındaki farkı söyleyebilmek, hayati bir durum.
Às vezes é vital distinguir as cinzas de um cigarro macedónio de um charuto jamaicano.
Makedonya Holding şirketine kayıtlı.
Registado em nome de uma empresa da Macedónia.
- "Makedonya".
- Macedonia.
Makedonya!
Macedonia!
Asya, Anadolu Filistin, Makedonya yıllar yıllar boyunca.
Ásia, Anatólia... Palestina, Macedônia... ano após ano.
Zavros, Makedonya'da küçük bir ihtilali finanse etmek istiyor.
O Zavros só quer o dinheiro para financiar a sua revolução na Macedónia.
Her şeyi bırak Makedonya'ya gidelim.
Deixe tudo, vamos para Macedônia.
Amsterdam-Skopje Makedonya, sabahtan sabaha.
Amsterdam-Skopje Macedônia, amanhã de manhã
Nereden arıyorsunuz? Makedonya'dan.
De onde está ligando?
Trakya mı? Makedonya mı?
De Trácia, Macedónia?
Burası Potedia ( Makedonya sınırında bir yer ).
Isto é a Poteidia.
Makedonya'da resim öğrencisi.
Este é o Zeus.
Ama gerçekte, Makedonya'da baba oğulu yanyana görüp de merak etmeyen, bir tek kişi bile yoktu.
Mas na verdade, não havia um único homem na Macedónia que vendo o pai e o filho, lado-a-lado, não se interrogasse.
Makedonya ve Yunanistan muhteşemlikte eşittir.
Macedónia e Grécia! Iguais em grandeza!
Babası Kral Philip öldürülmüş ve İskender 20 yaşında Makedonya'nın başına geçmişti.
O pai, o Rei Filipe, foi assassinado, e Alexandre, com vinte anos, tornou-se o novo governador da Macedónia.
Eğer sen ölürsen Ephastian, Makedonya bir kral kaybeder. Ben intikamını alır ve takip ederek, seni ölüm evinde bulurum.
- Se tu morreres, se tombares Hefaisto, até mesmo a Macedónia perderá um rei, eu vingar-te-ei... e seguir-te-ei até à casa dos mortos.
Makedonya yakında bozulur, Cassander! Böylesine bir servet, beraberinde kargaları da getirir!
A Macedónia seria logo corrompida, Cassandro, riqueza em grande quantidade atrai os corvos.
Makedonya'yı aşağılamak için Makedon bir kuma!
Como segunda esposa, e insultares a Macedónia!
7 senedir evden uzaktayız. Bir uzak ülkeden diğerine rüzgarda sürükleniyor gibiyiz. Makedonya'nın erkek gücüne bu kadar ihtiyacı varken, göçebe ve haydutları kovalıyoruz.
Sete anos longe de casa, agora vagueamos de uma remota região para outra, perseguindo nómadas e bandidos, quando na Macedónia faltam homens.
Makedonya'ya ne faydası var?
- O que lucra a Macedónia?
Ya da Makedonya'ya, eve geri dön. Yeniden yapılan. Ama doğuya ait hayallerinin peşinde daha fazla koşma.
Ou regressa a casa à Macedónia e reorganiza-te, mas não persigas o teu sonho, indo mais para Oriente!
Bu yüksekliğe çıkıp, dönüp baktığımızda batıda Makedonya'yı, doğuda ise okyanusu görebileceğimizi söylemişti.
Que quando alcançassemos esta altura, olhariamos para trás e veríamos a Macedónia a Ocidente, e o Mar Exterior a Oriente.
MAKEDONYA - 8 YIL ÖNCE
MACEDÓNIA, 8 ANOS ANTES
Makedonya Kralı Philip ve Yunan liderler!
Filipe, Rei da Macedónia e líder dos gregos!
Hayatım boyunca Yunanlıların, Makedonya'ya saygı duymasını bekledim.
Toda a minha vida esperei para ver os gregos rojar-se em respeito pela Macedónia.
Makedonya'ya asla geri dönemeyeceksin!
- Jamais voltaremos à Macedónia!
Makedonya'da kalarak, evlenip bir yuva kursaydı keşke!
Oh, ele podia ter ficado em casa na Macedónia, casado, criado uma família, Ele teria morrido um homem célebre.
- Makedonya'yı mı?
- A Macedónia?
Makedonya'da bir tane görmüştüm.
Despache-se e liberte-me.
MAKEDONYA ORDUSU
Firmes à vossa esquerda.