Montenegro перевод на португальский
135 параллельный перевод
Bu kararı kaldırmak için yukarıda sıralanan iddialara ek olarak... Paris Yüksek Mahkemesi'nin 5 Ağustos 1897'de Montenegro Hükümetine karşı... Prenses Marishka'nın davası için... verdiği kararı bildirmek isteriz.
Além dos argumentos enumerados para anular esta injunção, desejamos citar a decisão do Supremo Tribunal de Paris no caso... da Princesa Marishka contra o Governo de Montenegro... no dia 5 de Agosto de 1897.
Adriyatik Denizi'ndeki Dağlık Karabağ bile.
Até pelo minúsculo Montenegro, junto ao mar Adriático.
Şimdi Preacher With a Shovel`da Troy McClure ve Delores Montenegro`ya dönüyoruz.
"Regressamos com Troy McClure e Delores Montenegro em" Religioso com uma Pá. "
Delores Montenegro in Calling All Quakers filminde söylediğim gibi...
Como eu disse... à Delores Montenegro em Calling All Quakers...
İyi malları tutup, St. Petersburg'a, Slovenya'ya ve Montenegro'ya gönderdiler.
Ficaram com o melhor, despacharam para São Petersburgo para a Eslovénia e o Montenegro.
Iyi mallari tutup, St. Petersburg'a, Slovenya'ya ve Montenegro'ya gonderdiler.
Ficaram com o melhor, despacharam para São Petersburgo para a Eslovénia e o Montenegro.
Dayımın Montenegro'da bir berber dükkanı var.
O meu tio tem uma barbearia em Montenegro.
Al bu parayı ve doğru Montenegro'ya, dayının yanına git.
Toma algum dinheiro. Vai para casa do meu irmão Boza, no Montenegro. Que tens, mulher?
Ama ben Boja Dayımın yanına gidip berberlik öğrenmek istiyorum.
Quero ir primeiro para casa do tio Boza, no Montenegro, trabalhar como barbeiro.
Bay Modell, vatanseverlikten çok para koparmak için Montenegro'daki bir silah satıcısından yeni bir biyolojik madde örneği çalmış.
Por razões mais pecuniárias que patrióticas, roubou uma amostra de agente biológico a um traficante de armas em Montenegro.
Öyleyse görev başarısız oldu. Öyle de denebilir. Derek Modell denen bu adam son dokuz ayını Montenegro'daki Sava Hastanesinde gönüllü çalışarak geçirmiş.
O Derek Modell passou os últimos nove meses como trabalhador humanitário no Hospital Sava em Montenegro.
Ama o korunuyor. Silah ve uyuşturucu operasyonlarını politik çalkalanmalar yüzünden Montenegro'nun dışında yürütüyor.
Gere as operações de armas e drogas de Montenegro, a região é instável.
Kullanılabilecek kadar Ice 5 örneği almamız isteniyor. Bu yüzden, seni Montenegro'ya, OMNIFAM'ın Birleşik Krallık şubesi gönüllü çalışanı olarak gönderiyoruz.
Vais a Montenegro como trabalhadora humanitária do ramo inglês da Omnifam.
Aramızda en iyimiz sizsiniz, Bayan Montenegro.
É a melhor de nós, Senhorita Montenegro.
Selam. Ben Angela Montenegro.
Sou a Angela Montenegro.
Günaydın Bayan Montenegro.
- Bom dia, Sra. Montenegro.
Muhteşem bir fikir Bayan Montenegro.
- Uma excelente ideia. - Gosto dessa ideia.
- Dr. Temperance Brennan ve Angela Montenegro ikisi de Jeffersonian enstütüsünden.
Dra. Brennan, Angela Montenegro.
Ajan Gibson'ı hatırlıyorsundur, İçişleri Güvenlikten. Dr. Temperance Brennan ve Angela Montenegro.
Agente Gibson, Dra. Temperance Brennan, Angela Montenegro.
Bu, onun Karadağ'da Casino Royale'de... çok büyük bahisli bir poker oyunu ayarlamasını açıklar!
O que explicaria porque ele organizou um arriscadíssimo jogo de poker no Cassino Royale em Montenegro.
10 milyon Karadağ'daki hesabına yollandı.
Dez milhões foram transferidos para sua conta em Montenegro...
Hesaplamalarınızdan emin misiniz Bayan Montenegro?
- Está certa dos seus cálculos?
Bayan Montenegro haklı.
A Sra. Montenegro tem razão.
Bayan Montenegro'ya röntgenletelim.
Vamos pedir à Sra. Montenegro para fazer raio-X.
- Bu Bayan Montenegro, bu bir Raeburn.
Isso, Sra. Montenegro, é um Raeburn.
- Bayan. Montenegro, lütfen güç kablosu olan tüm tünelleri çıkarın.
Sra. Montenegro, retire todos túneis com condutas de electricidade, cabo ou serviços.
Martina da bana Karadağ'daki en uzun erkek olabileceğimi söylüyordu.
A Martina estava a dizer-me que em Montenegro seria o homem mais alto.
Angela Montenegro.
Sou a Angela Montenegro.
- Kronometrenize basın lütfen, Bayan Montenegro.
- Pare o cronómetro, Sra. Montenegro.
Hepsi Bayan Montenegro'dan.
É obra da Sra. Montenegro.
- Dr Brennan, bayan Montenegro sizi eve bırakmak için gönüllü oldu.
Dra. Brennan. A Sra. Montenegro ofereceu-se para a levar a casa.
Ben buna Montenegro Kefeni diyorum.
Vou chamar-lhe a Mortalha de Montenegro.
Ben Howard'ı seviyorum Bayan Montenegro.
Eu amo o Howard, Sra. Montenegro.
Bayan Montenegro bir sahtekarlıkla karşı karşıyaydı.
A Srta. Montenegro descobriu a fraude, o que é oposto a um erro.
Angela Montenegro.
Angela Montenegro.
Babam Karadağlıymış.
Meu pai era de Montenegro.
Bay Doyley, Bayan Montenegro'nun kocasını araştırma işiyle kişisel olarak ilgileneceğine dair garanti verdi.
O Sr. Doyle me garantiu que cuidaria pessoalmente da busca pelo marido da Srta. Montenegro.
Angela Montenegro, doğduğunda konan ismin değil.
Angela Montenegro não é seu nome de nascença.
Bayan Montenegro'nun kocasından bahsetsek daha iyi olmaz mı...
Não seria melhor se achássemos o marido da Srta.
Yani Grayson Birimbau Barasa'dan?
Montenegro, Grayson "Berimbau" Barasa?
Gözlerinde yaşlarla, senin hakkında konuşuyordu Bayan Montenegro.
Ele estava falando de você, Srta. Montenegro, com lágrimas nos olhos.
Bayan Montenegro, hayret verici görünüyorsun.
Sra. Montenegro, você está maravilhosa.
Angela Montenegro, o bir ressam.
A Angela Montenegro. É artista.
Ve ben katil olsaydım, sıradaki siz olurdunuz Bayan Montenegro.
E se eu fosse o assassino, você seria a próxima, Sra. Montenegro.
çeviri : alpercingir
Pushing Daisies - 1ª Temporada Episódio 7 - "Smell of Success" Legendas por Lucas GABR e Montenegro
Dediğine göre, Celibici'nin dağlarında bir yerlerde saklanıyormuş tam Karadağ sınırının yakınında.
Ele diz que ele está escondido nas montanhas de Celebici, junto à fronteira com o Montenegro.
Şu kahrolası şeyi Karadağ'a gidene kadar tüm yol boyunca çalacak mısın? Evet.
Vais tocar essa coisa durante todo o caminho até Montenegro?
Sırp Cumhuriyeti ve Karadağ sınırında.
- Na fronteira entre a República da Sérvia e o Montenegro
Karadağ'a doğru gidiyoruz.
Nós vamos para o Montenegro.
Montenegro'dan bağlantı hazır.
Recebemos informação de Montenegro.
Cidden bilmiyorum Bayan Montenegro.
Sabe como são essas coisas, certo? - Realmente não sei, Sra. Montenegro.