Mystic перевод на португальский
412 параллельный перевод
Köprünün üzerinde olduğunu ve o şeyin arkandan yanaşıp tüfeğin doğrultulduğunu düşün. Sana soruyorum, ne yaparsın?
Agora estás na Mystic Bridge, com aquela coisa atrás de ti... abrem o pára-brisas e perguntam-te, "que fazes agora?"
Jo, evliliğin tek amacı Mystic denilen cehennemden kurtulmak.
Jo, a única razão para casar é ir embora da Mystic.
Ben Mystic'e sadece ıstakoz ve balık geldiğini sanırdım.
Pensei que aqui em Mystic só chegassem bacalhau e lagostas.
Elias Mystic'e dönmüş ve eşi Elizabeth işlerini düzenlemek için Londra'da kalmış.
Elias voltou a Mystic e Elizabeth ficou em Londres para resolver seus negócios.
Mystic Pizza.
A Mystic Pizza.
Sanırım buranın spesiyalitesi Mystic pizza.
A... Mystic Pizza. Imagino que seja a especialidade da casa.
Leona şimdiye dek yaptığın en iyi Mystic pizzayı istiyorum.
Leona, quero a melhor Mystic Pizza que já fez. - Por quê?
Mystic Pizza adında küçük bir yer.
... um buraco perdido chamado Mystic Pizza.
Mystic pizza adı verilen spesiyal pizzalarından istedim.
Pedi a especialidade da casa, a Mystic Pizza. Mística deveras.
İşte Connecticut, Mystic'de bulunan Mystic Pizza.
Essa é a Mystic Pizza, em Mystic, Connecticut.
Merhaba Mystic Pizza.
Alô, Mystic Pizza.
Mistik Kristal, parlasın
Mystic Crystal, deixe que brilhe
Nostradamus'tan, Shipton Ana'dan Russell Grant veya Mistik Meg'den bahsetmiyorum.
Eu não estou a falar de Nostradamus ou da Mãe Shipton ou do Russell Grant ou da puta Mystic Meg -
- Ama ben artık Mystic değilim! - Gryphon tüylerini değiştiremez.
- Um Grifo não pode mudar as penas.
Mystic, eski-Mystic, hepsi aynı!
Místico, ex-Místico, é o mesmo!
Ben Mystic değilim!
Místico.
Git bu kasabadan, Mystic.
Vai-te embora da aldeia, Místico.
Mystic'lerin ihtiyacı olan tek şey bâkire bir kızdır.
Os Místicos precisam de uma jovem rapariga.
Her Gündönümü... Mystic'ler dağdan gelir ve bir genç kızı yanlarında götürür.
Em cada Solstício, os Místicos vêem da montanha e levam uma rapariga.
-... O da Mystic'ti.
-... ele era um Místico.
Mystic'ler hakkında bilgi istiyorum.
Quero saber coisas sobre os Místicos. São maus.
Bir zamanlar ben de bir Mystic'tim... emirlerin iyi olduğu zamanlarda.
Já fui um Místico, quando a ordem era boa.
Mystic'lerin Baş Rahibi olduğum ve görebiliyor olduğum eski işim mi?
O meu antigo emprego como chefe dos Místicos e a minha visão.
Şarkının adının "Mistik Kuşatma" olmasının esprisi burada.
É esse o objetivo da canção. "Mystic Surrender."
Buranın Mystic Pizza filmindeki gib bir yer olduğunu anlıyorum. Saatlerin yaşamımıza hükmetmesine izin vermiyorsunuz.
Eu percebo o Mystic Pizza, de uma pequena cidade, o não-andamos-ao-favor-do-relógio.
- Ben Mystic Meg * değilim, Tom.
Eu não sou a Mágica Meg, Tom.
Onu öldürdüm ve Mystic'e attım.
Matei-o e atirei-o ao Mystic.
Mystic'e el kondu.
- Já disse, o Mystic confiscou-o.
Ve Mistik Dağ Çileği aromalı Powerade'i dört gözle bekliyoruz.
E esperamos que o novo lançamento da Powerade, a Mystic Mountain Blueberry, seja bem sucedido.
Bahse girerim Juia Roberts Mystic Pizza'da oynamadan önce bunları yaşamamıştır.
Aposto que a Julia Roberts não teve de fazer isto antes do primeiro filme.
Gizemli Dün?
Mystic Vision?
"Mistik Pizza" müzikalinin film versiyonunu yaptığım zamanı hatırlıyor musunuz?
Lembram-se de eu filmar a versão do musical "Mystic Pizza"?
Beni Gizemli Nehir'deki Sean Penn gibi tutun.
Segure-me como o Sean Penn em "Mystic River".
Buluşup bronzlaşmaya gidecektik, ama burada tek başıma spreyleniyorum.
Disseste que vinhas comigo apanhar um bronzeamento a jacto... e aqui estou eu sozinho no mija-mija do Mystic.
- Into the Mystic.
- "Into the Mystic".
Aslında 5 yüzyıl önce keşfedilen bu yıldız 145 yılı aşkın bir süredir Mystic Falls'a uğramıyor.
Inicialmente descoberto há quase cinco séculos, não passava sobre Mystic Falls há mais de 145 anos.
Mystic Falls'ın üzerinden en son geçtiğinde bir sürü insan ölmüş.
Na última vez que passou sobre Mystic Falls, houve muitas mortes.
Bırak herkese vampirlerin Mystic Falls'a döndüğünü anlatsın.
Deixa-a ir. Deixa-a dizer a toda a gente que os vampiros voltaram a Mystic Falls.
Mystic Falls'ta mı doğdun?
Então, nasceste em Mystic Falls?
Mystic Falls artık farklı bir yer.
Mystic Falls agora é diferente.
Willow Creek muharebesi savaşın hemen ardından Mystic Falls'ımızda meydana geldi.
A batalha de Willow Creek... aconteceu mesmo no fim da... guerra na nossa Mystic Falls.
Salvatore. Mystic Falls'taki esas göçmenlerle akrabalığınız var mı?
Salvatore, alguma relação com os... colonos primitivos em Mystic Falls?
Ben Logan Fell, Mystic Falls'ta bir başka vahşi hayvan saldırısı haberiyle canlı yayında size sesleniyorum.
Aqui, Logan Fell, em directo das ruas de Mystic Falls, com notícias de última hora sobre outro ataque mortífero de um animal.
Mystic Falls sakinlerine rahat vermeyen vahşi hayvan Elena Gilbert adındaki bir lise öğrencisini de kurbanları arasına ekledi.
O animal selvagem que aterroriza os cidadãos de Mystic Falls reclamou outra vítima. Uma estudante do liceu local, Elena Gilbert.
"Vahşi yaratık yakalandı Mystic Falls'ta herkes güvende."
"Capturada fera mortífera. Tudo está bem em Mystic Falls."
Tekrar ediyorum, Mystic Falls'ta kargaşaya neden olan canavar yakalandı.
De novo, o animal que aterroriza Mystic Falls foi apanhado.
Annen sana neden Mystic Falls'tan taşındığımdan bahsetti mi?
A tua mãe alguma vez te disse por que saí de Mystic Falls?
Mystic Falls'ın Kurucu Aileleri sizi Kurucu Konsey Kutlama'larına davet eder.
"As famílias fundadoras de Mystic Falls dão-lhe as boas-vindas à festa inaugural do Conselho dos Fundadores".
Dallas, burası Mystic.
O Mystic pede autorização para disparar.
Hareket izni istiyoruz.
Mystic, Dallas, ordem concedida.
Mystic Connecticut.
Mystic, Mystic Connecticut.