Nab перевод на португальский
1,727 параллельный перевод
Nabız alamıyorum.
Não sinto o pulso!
Tansiyon 90 / 60, nabız 120.
Com a pressão arterial a 90 / 60, pulsação a 120.
- Nabız nasıl? Sabit.
- Como está a frequência cardíaca?
- Kan basıncı düşüyor. Nabız 47. - Atropin veriyorum.
- Estou a administrar-lhe atropina.
Nabız 35'in altına düşerse yoğun bakıma götürürüz.
Se a taxa do coração cair abaixo de 35, vamos leva-la para a UCI.
- Nabız 46.
- A taxa do coração está nos 46.
Nabız 60'ın altında.
Pulso abaixo dos 60.
Nabız 120'ye çıktı.
- Pulso nos 120.
Nabız 60'a düştü.
O que tens aí? O que tens aí? Tenho mais de 60 pulsações.
Nabız 80. - Travma odası 1'e.
- Sala de Trauma 1.
Nabız var, İlkyardımı arayın
Sinto o pulso. Chama os paramédicos.
- Nabız 84. Sistolik kan basıncı 86. Şahdamar açıldıktan sonra bir litre verildi.
Sistólica, 86, depois de um litro na jugular externa.
Nabız yok.
- Raios.
Nabız hissedemiyorum.
Não sinto o pulso.
Nabız çok düşük.
O pulso está fraco.
- Nabız zayıf.
- Pulso filiforme.
Radyal nabız iyi.
- Pulso radial forte.
- Sınırda. Kan basıncı ve nabız normal.
A tensão e a pulsação estão normais.
- Nabız yok.
- Não tem pulso.
Nabız bulduk.
Nós temos pulso.
Nabız gittikçe düşüyor.
A pulsação está a descer rapidamente.
Nabız : 100 sistollik.
Pressão Arterial Sistólica a 100.
Nabız 95.
Heartbeat 95.
- Hâlâ nabız yok. - Olamaz.
- Ainda não tenho pulsação.
Hâlâ nabız yok.
- Não. Ainda não tenho pulsação.
- Hâlâ nabız yok.
- Não tenho pulsação.
- Hâlâ nabız yok.
- Ainda sem pulso.
Nabız hisset.
- Procura o pulso.
Doktor, üçüncü muayene odasındaki hastanın ayak nabız yok.
- Então, doutor. O teu rapaz da placa de metal da Sala 3 não tem pulsação no pé.
- Nabız düşüyor 61.
- Pulsação a cair, 61.
" ve artan nabız Baskı işaretleri..
" pressão arterial acelerada são sinais de...
Nabız buldum.
- Tenho pulso.
Kan basıncı geri geliyor. Nabız sabitlendi.
A tensão está a voltar e o ritmo cardíaco a estabilizar.
Nabız hissetmemiştim, yemin ederim.
Eu não lhe senti o pulso, eu juro por Deus!
Biraz nabız yoklayacağım, olur mu?
Vou ver o que há por aí ok?
Özür dilerim. Nabız yok.
- Perdi o pulso.
Nabızsız elektriksel aktivite.
- PEA. Sem sons de respiração no lado esquerdo.
- Hâlâ nabız yok.
- Ainda não tem pulso.
Nabızlarını kontrol etmek istedim ve o anda farkettim
Fui verificar o pulso dela... e foi quando eu percebi...
Nabız düşük. Oksijen manuel olarak veriliyor.
Intravenosa com NS Bolus, o nível de O2 no sangue é baixo : 81.
- Ve 23 saniye sonra, her şey fırlamış. Nabız 110.
E 23 segundo depois, foi tudo aos máximos.
Nabızda canını kurtarmak için mücadele ettiğini gösteren sürekli bir artış yok. 140'a kadar çıkmış olması gerekirdi ama kalp krizine kadar 110'da kalmış.
Não há um aumento contínuo do seu ritmo cardíaco, o que podia indicar que estava a lutar pela sua vida. Vês? Devia ter subido até aos 140 mas ficou-se por aqui, nos 110.
Nabız yok.
Sem pulso.
Hayati göstergeler nasıl? Nabız 85.
- Pulso, 85.
Nabız yok.
Perdemos o pulso.
Nabız var.
Temos pulso.
Nabız yok.
Ficou sem pulso.
Nabız geldi.
Temos pulsação.
- Nabız.
- Taquicardia sinusal nos 110.
- Kalp ritmi, nabız ve kan basıncı var.
Tem pulso, ritmo e tensão.
Çok ciddi birşey olmamalı. Nabız alarmı susmadı sadece.
Não pode ser muito grave.