Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ N ] / Naptın

Naptın перевод на португальский

80 параллельный перевод
Naptının farkında değilsin sen
Não fazes ideia.
Elbiseme naptın?
O meu vestido!
Jean, lanet olsun elbiseme naptın?
Merda, Jean, o que fizeste ao meu vestido?
Sen naptın?
Que se passa?
Stewie, naptın sen?
Stewie, o que é que tu fizeste?
Naptın bu balığa böyle?
Que raio de merda fizeram a este peixe?
Naptın sen?
O que fizestes?
Sen naptın, parkettirdin mi yatağını?
E tu? Manobraste a tua cama?
Duvarlarıma naptın?
Onde é que estão as minhas paredes? Onde é que as esconderam?
- Naptın Lotus? - Merhaba şekerim.
Fala aí, Lotus?
- Naptın Lotus?
- Fala aí, Lotus?
Naptın ki?
O que fizeste?
Naptın...
Como é que...
Naptın?
O que é que fizeste?
Naptın banyoda onu parmakladın m ı?
Então, só lhe metes-te o dedo na casa de banho?
Ama sen naptın, Kendini ona verdin!
Mas tu deste o teu a ele!
Bankada naptın
Correu bem. - Sim!
Naptınız siz bayan!
Fez asneira.
Naptın ya
Assustaste-nos.
Saçına naptın
Pintaste o cabelo.
Naptın?
O que fazes com ela?
Naptın ya?
Meu, o quê?
Naptın sen?
Meu Deus, o que fizeste?
Kanka, naptın ya?
Meu, o meu jipe.
Aman, naptın,..... eski dostun Sneakers'ı tanımadın mı yoksa?
Caramba! Não reconheces o teu velho amigo Sneakers?
okuldan sonra naptın?
O que fizeste depois da escola?
Naptın bileğine
- Que te aconteceu ao tornozelo?
Şerife naptın sen?
O que é que fizeste ao nosso Xerife?
Kahretsin. - Naptın?
Merda!
Naptın?
Como vai isso?
Birbirimize karşı olan tek sorumluluğumuz kira, faturalar ve karşılaştığımız zaman hafif kafa kaldırarak selam vermek olur. Naptın?
As responsabilidades entre nós seriam apenas a renda, utilidades, e um casual reconhecimento com o queixo, ao cruzarmo-nos.
Naptın?
Viva.
Sen naptın?
Viva.
- Sen naptın?
- Viva.
Yarı Finalin olduğu gece oyundan sonra naptın?
Na noite do jogo da semi-final, o que fizeste logo a seguir?
Brandon naptın?
Brandon, o que fizeste?
- Naptın, kardeşim?
- E aí, mano?
Sadece kayıt için. Sadece Paul'ün naptığını bilmek istedim.
Só quero saber como está o Paul.
- Tom, naptığını bilmiyorsun.
- Tom, não sabes o que estás a fazer.
- Sen naptığını bilmiyorsun.
- Tu é que não sabes o que fizeste.
Naptığını biliyor musun?
Quem diria.
Bana naptığını gördün mü?
Olha o que me fizeste!
Naptığını söyleyeyim hanımefendi.
Eu digo-te.
- Naptın?
- O que é que tu fizeste?
Aaah, biz mmm.... ofislere gitmiş olarak bir şey yaptım Road Show gösterisi verdim ofiste kalıp çalışanlar için. böylece, biz yatırımcılara ne anlattık onların da fikri olacaktı ve naptığımızı tam olarak anlasınlar, hmmm onlar için ne yaptık bilsinler diye...
Uma das coisas que fiz foi dar uma palestra ao ar livre para os empregados nos fundos do escritório, para que eles pudessem ter uma ideia de como fomos notáveis investidores, e entender exactamente o que nós tínhamos feitos para eles.
Naptın?
- O que fez?
- Naptın başkan?
- Yo, P-Dog.
Naptığınızı biliyorum.
Eu sei o que vocês fizeram.
Tyler'ın bacağına naptığını gördüm, Anlatmakister misin?
Vi o que fizeste à perna do Tyler, queres falar-me disso?
- Naptın?
- Viva.
Makine Tüfekli Kadın Kovboy Ramon'a naptı biliyor musun?
Sabes o que a Metralhadora fez ao Cowboy Ramon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]