Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ N ] / Neresinde

Neresinde перевод на португальский

786 параллельный перевод
- Batının neresinde?
- No Oeste, onde?
- Neresinde?
- Onde é a ferida?
Kutsal kılıcı malikanenin tam olarak neresinde buldun?
Chega de idiotices! Onde é que encontraste isto?
- Oregon'un neresinde?
- No Oregon, onde?
Bu işin neresinde olduğumu anlamadım.
Estou fora disto.
Şimdi köye gidip o ufak balıkçı çocuğu göreceğim... ve dostumuzu denizin neresinde bulduğunu soracağım.
Vou já à aldeia procurar... o miúdo pescador e saber em que sítio no mar ele encontrou o nosso amigo.
Abayı yakmışlık bunun neresinde?
O que é que isso tem de senil?
Dr. Mortimer Sör Henry'nin Londra'nın neresinde olduğunu ve ne zaman geleceğini bilen tek kişi idi.
Apenas o Dr. Mortimer sabia onde o Sir Henry ia ficar em Londres... E quando ia chegar.
Ama, dürüst olmak yeterli değil gene bir yargıcı ya da bir başkasını öldürebilirsin, yasa bunun neresinde.
Mas não basta ser-se decente. Quando se tem de matar um homem e de considerar que homem matar, quem manda é a lei.
Tanrının oğlu dışında biriyle konuştuğu İncilin neresinde yazıyor?
Onde se lê no Novo Testamento que Deus falou a outro que não o Seu Filho?
- Dağların neresinde?
- Onde nas montanhas?
Bu sayede bazılarına iyiliği dokunmuştur. - Çocuğunun yatağına kertenkele atan bir bilim adamı,... iyilik neresinde bunun? - Bir dahîydi.
E estou certo de que foi útil para algumas pessoas.
Kyoto'nun neresinde yaşıyormuş?
Aonde em Kyoto?
- Şu an dünyanın neresinde?
- Em que parte do mundo está agora? - Está em Estugarda, por causa do Mec.
Bunu engelleyecek bir kanun var mı? Bunu neresinde bir kötülük var?
Há alguma lei contra isso, é errado?
Bu müjde dünyanın neresinde yayılırsa, kadının yaptığı iş de anılacak.
Em verdade vos digo : Toda a parte onde for pregado o Evangelho... pelo mundo inteiro será contado, em sua memória o que ela fez.
Evet, ama Meksika'nιn neresinde?
Sim, mas onde no México?
Aptallık bunun neresinde?
Porque sou tola?
Çünkü hükümetimizde de sızıntılar var ama neresinde bilmiyorum.
Porque há fugas no nosso governo e não sei onde elas estão.
Neresinde?
Onde?
Kızıl isyan işareti verildiğinde partinin neresinde olduğunuza bağlı.
Bom, depende do ponto em que a festa vai quando o sinal de revolta vermelha é levantado.
Mafyalık bunun neresinde?
Onde está a Máfia aí?
Açıkla bana, adalet bunun neresinde.
Explica-me toda essa justiça.
Dünyanın neresinde böyle bir sandviç bulabilirsin?
Em que outra parte do mundo comes uma sanduíche destas?
O bu pisliğin neresinde devreye giriyor?
Que raio tem ele a ver com isto?
Her zaman aynı, dünyanın neresinde olduğum hiç farketmez.
É sempre igual, não importa o local onde eu estivesse.
"İşte bayrak dikildi." Adanın neresinde olduğumun önemi yoktu. Dağda bayrağın dalgalandığını görebiliyordunuz.
E de qualquer ponto daquela ilha víamos o cume do Suribachi e a bandeira içada.
Lanet olası hikaye bunun neresinde?
De que consta afinal a vossa história?
Şimdi söyler misin bana hikaye bunun neresinde?
Ela não disse. Onde há material para um artigo?
- Sıfır bunun neresinde?
Onde vês o zero? São cinco mil liras.
Birinden ya da bir şeyden bahsettiğin zaman, bu Amerika'nın neresinde oturduğuna göre değişir. Senin ne kadar sersem olduğuna göre de değişir.
Quando falamos com alguém, a nossa ignorância depende do sítio dos Estados Unidos onde nos encontramos.
Yardıma ihtiyacın olursa bana haber et dünyanın neresinde olursam olayım seni kurtarmaya gelirim.
E se precisares de ajuda, é só chamar e venho a correr de qualquer parte da Mundo para te salvar.
Yerel yetkililer, turizm yetkilileri,.. .. milli parklar, kırsal komisyon, C.P.R.E.. Hiç kimse işin neresinde olduğunu bilmiyor, hiçbir şey yürümüyor.
Autoridades locais e turísticas, parques nacionais, comissão rural, ninguém sabe por onde andam e ninguém faz nada, e todos dizem mal uns dos outros e atiram as culpas uns para os outros.
O halde kötülük krallığımın neresinde saklanıyor?
Onde se esconde o Mal neste reino?
Eğlence bunun neresinde?
Mas qual seria a graça disso?
- Gökyüzünün neresinde?
Em que parte do céu?
- Odanın neresinde?
No seu quarto, aonde?
- Yosun ağacın neresinde yetişeceğini bilmiyorsa ben n'apayım?
Tenho culpa que o musgo não saiba de que lado da árvore deve crescer?
Arkadaşlarınla Arizona'nın tam olarak neresinde buluşacaksın?
Exactamente onde no Arizona tens de te encontrar com os teus amigos?
- Eroin geminin neresinde, eğer hâlâ yaşamak istiyorsan.
- Diga-me onde está a heroína no navio, e sai daqui em posição de vantagem.
İsimler ve meslekler hazırladım ama bana ülkenin neresinde saklanmak ya da yerleşmek istediğini söylemelisin.
Eu compilei uma lista de nomes e de ocupações, mas tu tens que me dizer em que parte do país tu te queres esconder ou assentar.
Dünyanın başka neresinde bir bakireyi 7 papele suratına oturtabilirsin?
Em que outro sítio consegues uma virgem que se sente na tua cara por 7 notas?
Neresinde? - Stony Brook.
- Stony Brook.
- Neresinde?
- Qual? - As palavras.
İnsanlar hayatlarının neresinde hata yaptıklarını görebilirler.
Uma pessoa consegue ver onde fez borrada na vida.
Macera bunun neresinde?
Onde estão os desportos?
Güzel ve zarif bir kadın, New York'un neresinde bulunabilinir? .
Mas onde, em Nova Iorque, encontras uma mulher de graça, elegância e cultura?
Ahlak bunun neresinde?
Qual é a moral da história?
Ama neresinde?
Mas onde?
Londra'nın neresinde?
Onde em Londres?
Adalet bunun neresinde? Cezası nerede?
Onde está o castigo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]