Nessa перевод на португальский
16,109 параллельный перевод
Seyahat sırasında bir ayak parmağımı kaybettim.
Nessa viagem, perdi um dedo do pé.
O gece tüm şehirde grev olacak.
Haverá uma greve nessa noite em toda a cidade.
Hiç adil değil!
Nada nessa merda é justo!
Bu kafanın içinde neler gizliyorsun?
Pergunto-me o que se esconde nessa cabecinha.
O gece orada bir kişi daha varmış.
Mais alguém estava lá nessa noite.
Bu olaya bulaşmadan önce sana arkadaşın olarak bir şey söylemek istiyorum.
Antes de te enfiares nessa toca do coelho, tenho de te dizer uma coisa como amigo.
O hücredeki kötülügü yok etmekle görevlendirilen ışığım ben.
Mas eu sou a luz incumbido de destruir o mal que está nessa cela.
Bu sırada koyunda Huddersfield'ın yarısını perişan edecek kadar kimyasal vardı zaten. - Ovenden'daki bir avuç başıboş melez köpekten bahsetmiyorum bile.
E nessa altura a ovelha tinha droga para acabar com meia Huddersfield, quanto mais com um punhado de rafeiros.
Bu tür işlerde uzmandır.
Ele é especialista nessa merda.
Sevdim bunu.
- Sim, estou nessa.
Bagaja gir'
Entra nessa porra.
Ne biliyor musun hadi gidelim.
Vamos fazer isso. Vamos nessa.
Keşke o zaman burada olasaydın.
Devia ter estado aqui nessa altura. Mas adiante...
Toprak da yıldız ve yıldız tozundan oluşur, aynı bizim ondan geldiğimiz gibi, bu yüzden elini toprağa içine koyduğunda
A terra é feita de estrelas e pó estelar, como nós. E quando pomos as mãos nessa terra e sentimos a Mãe Terra...
Bunun için bir şey daha yapacağım.
Vou tomar outro passo nessa direcção.
Ama o gece Saddam, birliklerini gönderdi.
Mas o Saddam mandou a cavalaria, nessa noite.
- Sence ben bunu yutar mıyım?
Brilha Sempre - Achas que caio nessa?
O zamanlarda içer miydi?
Nessa altura, ele bebia?
İlk olarak, bir daha asla o pozisyona düşmeyeceksin.
Em primeiro lugar, nunca mais te vais colocar nessa situação.
O gece bir benzin istasyonu soymaya kalkıyor.
Nessa noite ele saiu e tentou assaltar uma bomba de gasolina.
General bu tarafa gitti.
O General foi nessa direcção.
Sonuna kadar varım!
Porreiro, estou nessa.
- Bu küçük ekranda dikkatini çeken şey ne?
- Sim? O que te chamou tanto a atenção nessa coisa?
- O zaman belki kararımı değiştiririm.
- Então talvez nessa altura mude de ideias. - Pois.
O zaman da sırrını tutmayı başarabilecek misin?
Conseguirá guardar os seus segredos, nessa altura?
O zaman ne olur sence?
O que acha que acontecerá, nessa altura?
Benimle o zaman irtibata geçin, daha önce değil.
Contacte-me nessa altura, e não antes disso.
- Bu ihtimali düşündünüz mü peki?
Algum de vocês pensou nessa possibilidade?
Adının o listeye ait olduğunu düşünüyorsun Evet anlayabiliyorum.
E tu pensas que o teu nome pertence nessa lista. Sim, entendo.
Evet, umarım, ben onlar kadar uyum sağlamam.
Esperemos que eu não encaixe demasiado bem nessa descrição.
O belgenin herhangi bir yerinde Richard Guthrie'in ölümüne dair bir şey var mı?
O assassinato de Richard Guthrie está mencionado em algum sítio nessa folha?
O zamana dek benim yerimi alacak ve siz de beraber çalışabileceksiniz.
Ela terá o meu lugar nessa altura e poderão trabalhar proximamente.
Evet, bunu çok kısa yoldan söyledim.
Sim, estou mesmo nessa.
Bu konuda uzman sayılmam ama böyle şeyler oluyor tabii.
Não sou muito experiente nessa área, mas é coisa que acontece.
O resimde sen nerdesin?
Onde está você nessa imaginação?
Yemin ettiğin ya da hakkındaki bilgileri teyit ettiğin kısımlar haricinde bu sırayla, sadece bu sözleri söyleyeceksin.
Quando não for jurar ou confirmar detalhes, essas palavras, nessa ordem, são tudo que irá dizer.
Sanırım o yönde ilerlemek bilinçli bir tercihti.
Suponho que houve uma tomada de consciência para seguires nessa direcção.
İnanamıyorum amına koyayım!
Consegues acreditar? Eu não acredito nessa porra!
Bana bu kampanyada yer almam için teklif getirildiğinde işin zorluğu karşısında büyük heyecana kapıldım.
Quando me ofereceram uma posição nessa campanha, fiquei encantada com o desafio.
Maalesef şu an elimde böyle bir şey yok ama.
Infelizmente, não tenho nada nessa area neste momento.
Peki, böyle bir durumda yapılması gerektiği gibi, onu hastaneye götürmek yerine, suç mahallindeki bir kanıtı mı aldınız yani?
Portanto, em vez de o levar ao hospital... o que seria o procedimento correto nessa situação... removeu uma prova do local do crime?
Bunu düşünememiştim.
Não tinha pensado nessa.
- O sabah arama yapmış mı?
- Fez chamadas nessa manhã?
Dr. Goldman olay esnasında burada bile değildi.
O Dr. Goldman não estava aqui nessa altura.
Ben de o tarafa bakacağım.
Eu vou nessa direcção.
O günlerde herhangi bir şey hakkında ne biliyordun ki?
E o que sabíamos nós nessa altura?
Bu tanıma uyan birini tanımıyorum Kaptan.
Não conheço ninguém que se encaixe nessa descrição, Comandante.
O yıllarda ve öncesinde kaç bilim kurgu hikayesinde karşılaşılan uzaylıların İngilizce konuştuğunu düşünsenize.
Pensem em quantas histórias de ficção científica nessa década e nas precedentes encontrávamos extraterrestres e eles falavam inglês.
O dönemde, çiftleşme, diğer tüm motivasyonların önüne geçer.
Nessa altura, o impulso de acasalamento sobrepõe-se a todas as outras motivações.
O sırada tek motorlu özel uçağını kullanıyordu ve onunla sık sık uçardım. Uçmayı çok severim.
E, nessa altura, ele pilotava o seu próprio monomotor, e eu voava muito com ele.
Bir yıl.
Nessa altura, o filho do Randall já terá sido concebido.