Nevada перевод на португальский
991 параллельный перевод
Bob Fitzsimmons. Carson City Nevada'da.. .. 1897 Ekimi'nde Amerikan ağırsiklet şampiyonu..
Bob Fitzsimmons derrotou Jim Corbett... campeão de pesos pesados dos EU A, em Carson, Nevada, Outubro de 1897.
KALİFORNİYA NEVADA EYALET SINIRI
LIMITE ENTRE Califórnia E NEVADA
Ve biz Beecham'dakiler Brender County'ye bağlı olmadığımızı öğrendik. Çünkü Bass Nehri'nin diğer tarafında Nevada eyaletine aidiz.
Nós em Beecham achamos... que não deveriamos pertencer a Brender County... porque da outra margem do Rio Bass... pertencemos ao Estado do Nevada.
Öğrendiğimiz şey şu ki : 1936'yla bugün arasında Nevada'da Idaho eyaleti kanunlarına göre evlenen herkes yasal olarak evli değildir.
Chegámos à conclusão... que os casamentos desde 1936 até agora... com uma autorização de Idaho no Estado do Nevada... bom, não são legais.
Haftada üç gün Max duvarda duran Nevada ticaret odasından hediye edilen tabloyu kaldırırdı. Oturma odasında film izlerdik.
Três vezes por semana, o Max içava o enorme quadro a óleo, oferecido por uma Câmara do Comércio qualquer, e víamos um filme, ali mesmo, na sala dela.
Oradaki ölü adamlar Nevada gönüllüleriydi.
Aqueles mortos ali atrás eram Voluntários do Nevada.
Nevada gönüllüleri, altın konvoyu.
Voluntários do Nevada, a coluna militar do ouro.
Sekizimiz altı hafta önce Nevada'ya geldik.
Oito de nós viemos para o Nevada, há seis semanas.
Nevada senin gibi Federasyon askerleri ve yalan bahanelerinizle dolu.
O Nevada está cheio de desertores confederados e das vossas desculpas esfarrapadas para serem o que são.
Bu bulutların Nevadalı birine tek bir şey ifade eder.
Aquelas nuvens só têm um significado, para um habitante do Nevada.
Hollywood'dan ayrıldıktan sonra Nevada'da bir çiftlikte işe girdim.
Depois Hollywood Eu trabalhei em um rancho.
Gece Nevada Çölü'ne doğru gittik.
Devíamos chegar ao deserto de Nevada nessa mesma noite.
Bir çok insan Nevada Çölü'nde kaybolur... ve asla tekrar bulunmaz.
Muita gente se perdeu no deserto de Nevada... sem deixar rasto algum.
Görünüşümü değiştirerek, şehrin dışındaki gazete bayisinden Nevada gazetelerini satın aldım.
Comprei vários jornais de Nevada numa banca no subúrbio.
Nevada Çölü'nün ortalarında ana yoldan çıkınca.
longe de tudo, no meio do deserto de Nevada.
Nevada Çölü.
O deserto de Nevada.
Nevada polisleri raporlarını özensiz mi hazırlıyor?
Os policias de Nevada não escrevem bem os relatórios.
Biz Nevada'dan hiç rapor almadık, Raymond.
Não recebemos nenhum relatório de Nevada, Raymond.
Nevada'lı mısınız Bay Beckwith?
É do Nevada, Sr. Beckwith?
Sanırım belki Nevada'da belki de Meksiko'da olabilir.
Talvez no Nevada ou no México...
Şerifle, il meclisi, Nevada Eyaletindeki bütün hukuk kitapları ile çatışsak bile!
Mesmo que tenhamos de lutar contra o xerife, o Conselho Municipal e todas as leis do Estado do Nevada.
TAHOE GÖLÜ, NEVADA 1958
Lago Tahoe, Nevada
Alkışlarınızla Nevada Eyaleti Senatörü Pat Geary.
Dêem as boas-vindas ao Senador Pat Geary do Estado de Nevada.
Nevada'yı çok az görüyoruz.
Vimos a Nevada muito raramente.
Dostlarım, hep beraber, Bay ve Bayan Michael Corleone'ye Nevada usulü teşekkür edelim!
Levantem-se, deixem que vos vejam. Minha gente, quero que se unam a mim a agradecer ao Sr. E à Sra. Michael Corleone.
Corleone ailesi Nevada'da başarılı oldu.
A família Corleone tem-se portado muito bem aqui em Nevada.
Bay Robert Allen Güney Amerika Şeker Şirketi.
Sr. Robert Allen, do Açúcar Sul Americano e o Sr. Michael Corleone, de Nevada,
Nevada'daki dostlar için de pay ayırdık, orada da her şeyin pürüzsüz gitmesi için.
Dino e Eddie, para uma parte e também para controlar as actuais operações do casino. Reservámos uma parte para alguns amigos em Nevada, para ter a certeza de que as coisas correm bem em casa.
Michael, Nevada'ya dönmeyeceğim.
Michael, não vou voltar para Nevada.
Hedefimiz Las Vegas, Nevada.
É este o nosso objectivo. Las Vegas, Nevada.
Ben Don Murphy, burası Las Vegas, Nevada, KLAS-TV istasyonu.
Fala Don Murphy, da KLAS-TV em Las Vegas, Nevada.
Küçük insan draması. Reno, Nevada'ya 160 km. mesafedeki çöl...
Um pequeno drama humano, encenado num deserto a 160 quilómetros de Reno, Nevada.
- Ne de olsa Nevada, "burada bırak" eyaleti.
- Um brinde ao Nevada, o estado do "deixa".
Nevada'nın sloganı ; "Hiçbir şey olmaz, ama olursa da şikayet etmeyin" dir.
O slogan do Nevada é "Vale tudo, mas não te queixes se ficares sem tudo".
Hayır, Nevada'yı severim.
Não, eu adoro o Nevada.
Nevada usûlü.
É um cavalo selvagem do Nevada.
Colorado'daydım. Ama şimdi Nevada'dayım.
Estava Colorado mas estou no Nevada agora.
Merkez Pasifik hatları Sierra Dağları'nı delip geçmişti ve batıya doğru düz Nevada vadisine ulaşmaya çalışıyordu.
Nesta altura a Central Pacific havia aberto caminho através das High Sierras e estava avançando através dos campos de Nevada.
Ya da "Bu taraf sokak. Şurası Arizona, orası Nevada." Yahut, burası biz, orası Meksika, yazanlar var.
... "Deste lado a cadeia", "Aquele é a rua" ou "Aqui é o Arizona", "Ali é o Nevada" "Aqui estamos nós", "Ali o México".
- Hayır. Nevada'yla karıştırdın.
- Não, está a pensar no Nevada.
Omaha, Nevada'ya.
- Omaha, no Nevada.
Özgüven eksikliği. Nevada'da çok sevilen bir avukattın. Ne değişti?
Se eras um advogado tão popular no Nevada, qual é a diferença?
Evet. Sana güvenirsem Nevada'da bir yerdeki o koca deliğe düşerim.
Se contar contigo, ainda caio naquele grande buraco, algures no Nevada!
Lincoln, Nebraska. Nevada değil.
Lincoln, no Nebraska, e não no Nevada.
Nevada değil.
Não no Nevada.
Polisler geldiğinde Nevada'ya gidiyorduk.
Nós estávamos indo para Nevada quando o guarda chegou.
Nevada Smith.
Nevada Smith.
Kardeşi Bodo tüm Nevada'nın en iyi silahşörüdür.
Seu irmão Bodo é o melhor pistoleiro de Nevada.
Öyle görünüyor ki bu işi sadece Nevada Çölü'ne kadar yapabilmiş.
Parece que só pôde chegar até o deserto de Nevada.
Karlı bir dağ gibi.
Como uma grande colina nevada?
Nevada'dan Bay Michael Corleone turizm ve eğlence faaliyetlerindeki ortaklarımızı temsilen.
representando os nossos Sócios de Turismo e Actividades de Lazer.