Nomes перевод на португальский
10,637 параллельный перевод
Sorun değil. şuna bak...
Não é um problema. Olá, vejam só... Depois de duas semanas a escrever nomes em copos de café, recebi o meu salário.
Biraz isim duyalım.
Diz-me alguns nomes.
Sana bunu bırakıyorum ve geldiğimde bu sayfa isimlerle dolu olacak.
Eu... vou-te deixar com isto, e quando regressar, esta página vai estar cheia de nomes.
Bu isimler işime yaramaz.
- aqueles nomes são inúteis para mim.
Adları ve yüzleri halktan saklı tutuldu.
Os seus nomes e rostos foram mantidos em segredo do público,
- Yalan söyleme, Önsuç'ta isim alıyorlardı.
Não me mintas, a Precrime tem sempre nomes.
İsimleri o biliyor.
Ele consegue os nomes.
Agatha büyük resmi görürdü. Arthur isimleri bilirdi, sen ufak tefek parçalar görürdün. - Diğerlerinin kaçırdığı ufak şeyleri.
A Agatha via as fotografias, o Arthur os nomes, e tu algumas partes, pequenas coisas que eles deixavam escapar.
Mark Massero ve Trevor Maloney.
Já temos os nomes. Mark Massero e Trevor Maloney.
ve polis merkezinde çalışan bir operatörün şifreleri için hala, Beatles şarkılarını kullandığına inanamıyorum.
E eu não acredito que uma operadora de sistemas da polícia usa palavras-passe que são nomes de músicas dos Beatles.
Ya da buradaydı.
- Vamos pedir à Akeela que analise os nomes dos reclusos e dos alunos. - Ou tenha estado.
Evet ama isimlerden daha iyi bir şeyler olabilir.
Sim, mas talvez haja algo melhor que nomes.
10 yıldır Meksikalı uyuşturucu kartellerine yerleştirilen muhbirlerin isimleri.
Contém os nomes de centenas de informadores infiltrados em cartéis mexicanos na última década.
Adları ifşa olursa bu fedakârlıklar boşa gider.
Sim, um sacrifício que não vai valer a pena se os nomes deles forem expostos.
Ona adlarımızı söyledi.
Deu-lhe os nossos nomes.
Bana kardeşimi vuran federal ajanların isimlerini kimin verdiğim bilmek istiyorsunuz.
Querem saber... quem me deu os nomes dos Agentes Federais que atiraram no meu irmãozinho.
Chad Brunson'ın kardeşinin öldürülmesinden sorumlu ekip üyelerinin ismini öğrenmiş olması can sıkıcı.
O mero facto de que o Chad Brunson conseguiu os nomes dos membros da equipa que foram responsáveis por matar o irmão dele é preocupante.
- Pardon ama isim mi istiyorsun?
Precisas de ser específica. Desculpa, queres nomes?
İsimleri var... Herhalde. Ben onlara Mike ve Ike diyorum.
Acho que têm nomes, mas eu chamo-lhes Mike e Ike.
Müşterilerinin isimlerini söylersen savcılara yardım ettiğini söyleyeceğiz. En azından bir şeydir.
Se der os nomes dos seus clientes, diremos aos advogados que ajudou.
Eğer ilişkileri varsa muhtemelen gerçek isimleriyle giriş yapmamışlardır.
Se têm um caso, não devem ter dado os nomes verdadeiros.
Çok kullanılan e-posta sağlayıcılardan kullanıcı adını ve şifreyi kontrol ettim. Anında hesaba giriş yaptım.
Associei os dados a nomes de domínios comuns e entrei.
Birlikte çalıştığın bütün cerrahların isimlerini istiyorum.
Quero os nomes de todos os cirurgiões com que trabalhou.
İsimlere ve iletişim bilgilerine ihtiyacım var.
Preciso de nomes e informações de contacto.
Reid. Aynı kitaplar, farklı isimler.
Reid, os mesmos manuais, nomes diferentes.
Dolandırıcılık, hırsızlık ve şantajdan arandığın tüm o isimlerinle de.
Ou qualquer outro dos seus nomes falsos em três estados onde é procurada por... Vejamos. Fraude, furto, chantagem.
Üzgünüm. Kıskançlığım yüzünden ismine odaklanamadım.
Desculpa, uso a parte dos nomes do meu cérebro para guardar os corpos que invejo.
Yeni bir liste daha, ne kadar değerli olabilir?
Outra lista de nomes. Quanto valioso pode ser?
Bu defterde isimler, tarihler, tüm konumlar mevcut.
Aquele diário tem nomes, datas, locais.
Kabal üyelerinin isimleri yayınlandı.
Nomes de membros foram publicados...
O listedeki isimlerin hepsi yönetici pozisyonunda.
Nomes da lista são de posições de poder.
Şu anda kan nakli olan hastaların listesi iniyor...
A carregar os nomes dos pacientes...
Arthur'un aklı ise anten gibi, isimleri, olayları, bilgileri çekiyor.
A mente do Arthur é uma antena que obtém nomes, factos, informação.
Malik Aziz...
Tenho dois nomes :
O eski dosyada tonla isim var.
Aquele arquivo antigo... Muitos nomes.
- İsminiz var mı?
- Têm nomes?
- Altı ismi yuvarlak içine alıyorum.
- Estou a referenciar seis nomes.
İsimlerini söylemediklerinden seslenmek için takma isimler taktım.
Não me disseram os nomes deles, então eu dei-lhes apelidos para identificá-los.
Elimde altı kişilik bir liste var.
Tenho uma lista com seis nomes.
Bir saat içinde Brian'ın nerede olduğunu öğrenmezsem isimleri sızdıracağım.
E se não souber onde está o Brian em uma hora, irei vazar esses nomes.
Sana söylemiştim. Adamın yanında isim...
Já te disse, nada de nomes na frente...
Müşteri listendeki bütün isimleri biliyorum.
Sei todos os nomes da tua lista de clientes.
Earl'ün haberi olduğunu bile sanmıyorum.
Aquela agenda estava cheia com os nomes dos melhores clientes.
İsimleri ver o zaman.
Dá-me os nomes.
isimlerini ve görev tanimlarini istiyorum.
Eu quero os nomes deles e tarefas.
İsimleritaratmak için Adayı Kullanabilirim.
Vou passar os nomes pela ADA, para procurar uma ligação.
Sana o isimleri kim gönderdiyse... Fuller ile bir bağlantı bulmanı istiyor
Quem lhe mandou estes nomes quer que encontre uma ligação com o Fuller.
- raporlarına kavuşuyorlar. - Evet. İçeriden birisi, birkaç yeni isim ekliyormuş.
Alguém lá dentro está a colocar alguns nomes extras,
Evet, şey, duyduğuma göre sisteme isimlerin eklenmesi için... konuşulacak kişi senmişsin.
Ouvi dizer que é a pessoa com quem devemos falar sobre colocar nomes no sistema.
Ve ben sadece isimleri alıyorum.
Eu só obtenho nomes.
Erik Estradalar, Fran Tarkentonlar Leslie Uggumlar.
Esses nomes são reais? E o testamento?