Oculto перевод на португальский
584 параллельный перевод
Sibyl Vane ölmüştü, ve kardeşi... Kimsesizler mezarlığına gömülecekti.
Sibyl Vane estava morta, e agora o seu irmão repousaria oculto numa vala anónima.
Yer yarıldı da içine girdi sanki. Evet.
- Deve estar oculto em um tronco oco.
Psikiyatri, zihnin karanlık, keşfedilmemiş dünyasını incelemeye çalışır.
A psiquiatria é uma tentativa de sondar o mundo obscuro e oculto da mente.
İkimiz de büyüyle uğraşıyoruz görünenin ne kadar yanıltıcı olduğunu çok iyi biliriz.
Você e eu, dedicados do oculto... sabemos bem demais da falacidade... do que aparenta ser.
Güzel yüzün ardındaki saklı yılan yüreği!
Coração de serpente, oculto num rosto de flor!
Gizli bir nedenden dolayı aşağı gelmemizi istedikleri kesin.
Não há dúvida de que nos querem lá por um motivo oculto.
Karanlık işlerle ilgilenir misin?
Gosta do oculto?
Sen bunlara inanıyor musun?
Acredita nessas coisas? No oculto, em rituais?
Bu kötülüğe karşı bir meydan okuma.
É um desafio à morte, ao oculto, às trevas.
Kadın olabilirmiş gibi geldi.
ela tem fogo oculto.
Katilin hiçbirimizin tanımadığı biri olduğuna dair kanıtlar var. Bayan Hubbard sabah 1 : 15'te odasında saklanan bir adam olduğunu söylemişti.
Ao que parece, o assassino era um desconhecido oculto no beliche da Sra. Hubbard depois da 1 h15.
Saklı olan şeyleri biliyorsun, Ey Tim.
Conheceis muito do que está oculto, Tim.
Yanında bir dinleme cihazı var.
Leva um microfone oculto.
Daha sonra okul, onun en sevdiği öğrencisi tarafından devralındı ve karanlık sanatlara son verildi.
A escola ficou para o aluno favorito dela. O estudo do oculto foi abandonado.
Gerçek dünyaya inanan bir psikyatr olarak,... Büyü ve karanlık sanatların bu kadar yaygın olmasını,... Akıl hastalığının bir parçası olarak görüyorum.
Bem, como um crente no mundo material e psiquiatra ainda por cima, estou convencido de que a expansão actual da convicção na magia e no oculto... faz parte de uma doença mental.
Karanlık sanatlardaki bilgileri onlara çok büyük güçler verir.
O conhecimento da arte do oculto dá-lhes tremendos poderes.
Neden karanlık sanatlarla ilgileniyorsun?
Porque tem tanto interesse no oculto?
Elflerin gizli vadisi, Elrond burada yaşıyor.
O vale oculto dos elfos, onde mora Elrond.
Kıymetlimisi alıcas, doğum günü hediyemisi Sakladığımıss yerden.
Devemos recuperar o presente de aniversário de seu lugar oculto.
En iyi hayalet yazarları ve düzeltmenleri emrinize veririm.
Arranjo-lhe o melhor escritor oculto, revisores...
Yildizlararasi bulutlarin görünmeyen kisimlarinda yogunlasan yildizlara daha sonra ne olur?
Depois das estrelas se condensarem no interior oculto das nuvens interestelares, o que lhes acontece?
Fakat içerdeki kısımlarda nükleer fırının olduğu ve ışığın oluşturuluduğu yerde sıcaklığı 20 milyon dereceye ulaşır.
Mas no seu interior oculto, nos fornos nucleares onde a luz solar é gerada a sua temperatura é de 20 milhões de graus.
Benim halkım bunu başka kabilelerden gizliyor.
O meu povo manteve-o oculto de outras tribos.
Büyü konusunda saplantılı.
Vive obcecado pelo oculto.
Gizemli mölemesi beni çağırıyor tıpkı ucuz pavyonlardaki konsomatrisler gibi.
O mugir do oculto está a chamar-me como um perfume de uma miúda de uma discoteca rasca.
Sanırım aynı konulara ilgi duyuyoruz- - korku filmleri, büyücülük.
Penso que temos interesses em comum filmes de terror, o oculto.
Hâlâ birşeylerin saklı olduğunu hissediyorum
Bem, estou a ver algo que sempre esteve oculto.
Karanlık Lortlar ile dalga geçmek iyi değildir.
Não é bom brincar com o Mestre Oculto.
Tanrım, başka bir Karanlık Lordu buraya getirecek.
Credo! Ele vai trazer outro Mestre Oculto para aqui.
Beni Karanlık Lorda dönüştür ben de senin solucan suratına tüküreyim!
Transforma-me num Mestre Oculto... Ainda assim cuspo-te nessa cara de verme!
Karanlıklar Lordu, seni istiyorum!
Mestre Oculto, eu quero-te a a ti!
- Karanlıklar Lordu hala burada.
- O Mestre Oculto ainda está cá.
Eğer bu ellerimi ceplerime sokarsam, Gizli ölümcül silahları taşıyanları tutuklayabileceğim, Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?
Se eu meter estas mãos nos meus bolsos,... vou ser preso por andar oculto com armas mortais,... entendes o que quero dizer?
Düz arazinin de, Berlin'in de gizli bir rakımı var.
Até as terras baixas, até Berlim têm um ponto alto oculto.
Bu bina, doğaüstünü araştıran ekibin bir canavar bulmasıyla birlikte Nazilerin paranormal saplantısının merkezi haline geldi.
Este edifício tornou-se o centro da obsessão nazi pelo paranormal quando investigadores do oculto descobriram um monstro pré-histórico.
RAY'İN RUHLAR ALEMİ KİTAPLARI
LIVROS SOBRE O OCULTO DO RAY
Ray'in Ruhlar Alemi.
Livros sobre o Oculto do Ray.
Çıplak bir anevrizma,
Um aneurisma oculto?
Ayın karanlık tarafından geldim.
Do lado oculto da lua.
Eğer gizli suçu saklandığı tratlardan birinden çıkmazsa... Lanetli bir hayalmiş demek gördüğümüz. benim düşüncelerimse kuruntularmış
Se seu crime oculto não surgir em uma passagem... vimos um espírito infernal e minhas imaginações são negras.
Ve bu delice kuruntu ile... Perdenin ardındaki ihtiyarı öldürdü.
Durante o acesso, matou o bom ancião oculto.
Bilirsin hep bir art niyeti vardır.
Ele tem sempre um interesse oculto.
Art niyetmiş...
Um interesse oculto...
Saklı topraklarda yaşayan ruhlar bunu başarırsa kırık kalpler ile korku yüklü çığlıklar, ruhun gücünün muazzam biçimde arttırmasına fırsat yaratır. Böylece, ruhun vücut bulduğu varlık ile, dünya düzenini kendine göre şekillendirir.
E se domados, esses espíritos desse lugar oculto de gritos estridentes e corações partidos, conceder-te-ão um poder tão vasto que poderás reordenar a Terra segundo os teus critérios.
- Oh! İşte böyle uzun süre saklanmanın yolunu bulmuş.Teh!
É assim que ele conseguiu manter-se oculto por tanto tempo.
Vampir efsanesinin olası kaynağı. " CHILLICOATHE GİZLİ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ BİRİNCİ BASKI, 1884
ENCICLOPÉDIA CHILLICOATHE DO OCULTO, 1ª EDIÇÃO, 1884
Doğaüstü psikoloji, astroloji, saklı şeyler.
Psicologia Paranormal, Astrologia, O Oculto...
Hey, bu uyarı daha önce yoktu.
Nunca tinha reparado nisto. SECÇÃO DO OCULTO
Bu kadar gizemli konuşma Scotty.
Não seja tão oculto.
Haydi, gizli bir yer bulmamız gerek.
Vamos! Procuremos esse lugar oculto antes que outros o encontrem.
Hayır, onun adiliği, özenle beynine gizlenmiş.
Não, está cuidadosamente oculto... no cérebro.