Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Odedi

Odedi перевод на португальский

1,438 параллельный перевод
Hachmeister her şeyi geri ödedi.
O Hachmeister perdeu o que ganhou.
O senin pezevengine para verip, kızın da ücretini ödedi.
- E suas putas.
Faturayı kim ödedi?
Quem pagou esta conta?
- O ödedi.
- Ela pagou.
- Adam ödedi. Aramam gerekmedi.
O tipo pagou, por isso não precisei de ligar.
Hepsini birden geri ödedi.
Pagou tudo de uma vez.
Cemaat Peygamberler'in kefaletini ödedi.
A paróquia pagou a fiança dos Profetas.
- Çünkü Lionel Luthor parasını ödedi.
- Porque Lionel Luthor pagou para isso.
Benimle çalıştığını duydu ve sana para ödedi.
Ele descobriu que estavas a trabalhar para mim e pagou-te mais para me abandonares.
Peki Clark'ın peşine takılman için sana ne ödedi?
Quanto te disse que ias ganhar com o Clark?
Parayı kim ödedi?
Quem te pagou?
Aile fidyeyi ödedi. Birkaç gün sonra çocuğu eve gönderdiler.
A família pagou o resgate, e depois enviaram o miúdo para casa dois dias depois.
Suçsuz bulundu ve avukatlarına onu savundukları için 23 milyon dolar ödedi.
Declarando-se inocente pagou aos seus advogados 23 milhões de dólares
- Biletimi büyücüm ödedi.
O meu mago comprou minha passagem.
Vaiz kiliseden borç aldı ve kiramızı ödedi, ama Bay Alfred'e yazın sonundan önce
O pregador pegou um empréstimo da igreja para pagar o aluguel.
Frank bir yıI boyunca bilmeden cep telefonu faturasını ödedi.
Eu arranjo o carro.
Öğrendikten sonra altı ay daha ödedi.
Sim, eu acho que estou bem. - Sou o Frank.
Nick ödedi.
Nick pagou.
Kız kardeşim paranı ödedi.
A minha irmã pagou-te.
Annem hastayken ilaç masrafını kim ödedi sanıyorsun?
Quando a mãe adoeceu, quem julgas que pagou as despesas?
Birisi kefaleti ödedi.
Uma coisa chamada fiança.
bahçivan ona baktı ağaçta meyve vererek ona borcunu ödedi beni anlıyormusun?
O jardineiro olhou por ela, agora ela paga-lhe com os seus frutos. Compreendes?
Blake ödedi. Onu davet etti.
Foi o Blake, que também o convidou.
Sırtındaki ipeğin parasını kim ödedi?
Quem pagou as suas sedas?
O kalça ameliyatını kim ödedi? Sigorta şirketin kapsamadı ha?
Quem pagou pela cirurgia na bacia... que o seu seguro não cobria, hein?
Hayat sigortası primlerini düzgün ödedi.
Sempre teve seguro de vida.
Çünkü benim kukum ödedi bunun parasını.
Foi a minha rata que pagou isto.
Düğün masraflarını, Wickham'ın payını, her şeyi o ödedi.
Ele pagou o casamento, a comissão do Wickham, tudo.
Diyelim ki Sannydor bu ücreti ödedi.
Então vamos supor que o júri determina que a Sonhador pode correr.
Faturayı çoktan ödedi.
Já pagou a conta.
Hareketli araçtan ateş açmaktan tutuklandı ve annesi kefaletini ödedi.
A mãe pagou a fiança dele, depois de ter sido preso, em Hawthorne.
Bu bedeli hayat boyu ödedi.
Ia pagar com a vida.
Onlara borcu vardı ve ödedi.
Deve-lhes dinheiro e olha. Cobraram.
Michelle'in hayatını kurtardı, ve Michelle de onu terkederek mi borcunu ödedi?
Ele salvou-lhe a vida, e ela retribuiu-lhe deixando-o?
Baden Liga bana,... Valta bilgisayarını teslim etmem için büyük miktarda para ödedi. Ama sen onu bir el bombasıyla yok ettin.
Eu fui generosamente pago, pago pela Baden-Liga para entregar o computador Valta, que você destruiu com uma granada.
Peki, para ödedi mi?
- Mas pagou, não foi?
Parasını kim ödedi?
E quem vai pagar isso?
Bu çocuk da aidiyet duygusunu yanlış yerlerde.. .. aradı ve bunu hayatıyla ödedi.
Ele fez por se integrar do pior modo possível e pagou com a própria vida.
Ailesi fidyeyi ödedi... fakat çocuk yine de öldürüldü.
Os pais pagaram o resgate... mas o miúdo foi morto na mesma.
Parasını kim ödedi?
- Quem a pagou?
ve Carlos hatalarının bedelini ödedi.
... e o Carlos pagou pelos seus erros...
İlk telif hakkımı beklerken kiramı o ödedi.
Pagou-me a renda enquanto esperei pelo primeiro cheque de direitos de autor.
Stüdyo 5 aylık para ödedi, siz bir yıldır oradasınız.
O estúdio pagou cinco meses e vocês estão lá há um ano.
- Faturayı kim ödedi?
- Quem pagou a conta?
Öğle yemeği. Kim... kim ödedi öğle yemeğini?
Almoço... quem pagou o almoço?
Krupiye bahis neyse onu ödedi.
O caixa pagou o que lá estava.
Evet, az önce faturasını ödedi.
Sim. Acabou de pagar a conta.
- Danny McCoy ödedi.
Danny McCoy, pagou.
Bunların hepsini kim ödedi, Bay Dawson?
Quem pagou por tudo isso, Sr. Dawson?
Aldığı her şeyin parasını ödedi.
Ele pagou por tudo o que ele levou.
Hadi tekrar edelim.Parasını ödedi ve dışarı çıktı.
Vamos rever novamente. Então, ele pagou-lhe e foi-se embora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]